Kalp duyguların yüzde doksan dokuzunu hisseden organ iken mantık neden bu kadar çalışmıyordu.
tabi bir insanda beyin olması gerekiyordu fakat gel gör ki sinan denen zorba ayıda mantık ne arasın demi.
"resmen adam kaçırıyorsun ya "diye sitem ederken kaçık herif gözlerini yoldan ayırarak bana baktı.
"sadece sevdiğimi kaçırıyorum "dediğinde cinlerim tepemin üstündeydi.
"ya ben seni sevmiyorum neyini anlamıyorsun "dedim fakat kalbim hiçte söylediklerime inanmıyordu.
mekana girdiği o andan beri kalbim güm güm diye çarpıyordu. belki de bazı şeyler çabuk silinmiyordu kalp denen lanet bir organınız varsa işin içinde.
"gözlerin hiç öyle demiyor "dediğinde dudakları kıvrıldı yutkundum. piç herif.
"onlar bozuk yanlış görmüşsün doktora gideceğim "dediğimde kahkahası arabın içinde yankılandı.
"emir "dediğinde ona tuhaf bir bakış attım. "senden nefret ediyorum "dedim eğlencenin içine etti.
yoksa sorun değildi. sonuçta eski nişanlın hapisten çıkıp yan benimsin ya da benim diye sizi kaçırmıyordur.
ofladım. "bari nereye gidiyoruz "dediğimde bana tebessüm ederek yüzümün her ayrıntısını inceledi.
"kimsenin bizi bulamayacağı, bir kaç gün sadece ikimizin olacağı bir yere"dediğinde derin bir nefes aldım.
kaç dakika oldu bilmiyorum ama bir süre sonra gözlerimi kapattığımda uyuya kalmıştım.
"emir "diye bana seslenen sinan ile gözlerimi açtığımda bir dağ evine geldiğimizi gördüm.
"geldik "dediğinde istemeye istemeye arabadan inerek dağ evine girdiğimizde tahta mobilyaların olduğu geniş bir hole sahip bir yerdi burası.
iki katlı bir yerdi burası. şöminesi olan ve american mutfağı bile vardı vay anasını.
"beğendin mi" diye soran sinana döndüm ve ona göz devirerek "sanki kendi rızam ile geldim bana soruyorsun "dedim. bana doğru yaklaştığında yerimden kıpırdamadan onun gözlerine bakıyordum.
"emir "dediğinde gözlerindeki o aynı duyguyu gördüm. bana deliler gibi aşık olduğu o tutkulu yoğun duyguyu.
ama ben sadece aşk istemiyordum ben bana sadık olmasını istiyordum.
sadakat sadece aldatmak ilgili bir kavram değildi. birine güvenmek ona karşı olan sorumluluklarını yerine getirmekte birer sadakti.
fakat sinan bu bağlılığı yıllar önce evleneceğimiz gün paramparça etmişti.
"bana öyle bakma "dediğinde aramızdaki mesafeyi kapatmıştı. nasıl bakıyordum bilmiyordum ama onun gözlerinde başka bir duyguyu da görüyordum.
acı. ama yıllar önce o duyguyu bende yaşamıştım. insanın içini kemiren keder acının kardeşiydi. aynı bağlılıkta insanın ruhuna zarar verirdi.
kalp en çok acı çeken ve onun içinde barındırdığı duyguları iliklerinize kadar hissettirecek bir organdı.
"evleneceğimiz gün beni yüz üstü bıraktın "dediğimde kelimeler zihnimde bir çukur açıyordu sanki.
"benim hiç bir suçum yoktu "dediğinde gözlerim onun gözlerinde asılı kaldı.
"bana tuzak kurdular emir "dedi. gözlerine bakıyordum. benim kalbim acıdı. içim sızladı.
"sinan "dediğimde ruhuma mızraklar batıyormuş bir his vardı o yaralı kabuk bağlayan içimde.
" emir sana köpek gibi aşığım "dedi elini yüzüme doğru kaldırdığında bir adım geriye gittim.
"ben o gün elinde silah ile kapımda polisler seni aldıklarında hiç bu kadar "dediğimde bana yapma dermiş gibi bakıyordu.
orta parmağımı sol yanıma bastırarak "burası hiç bu kadar ölmemişti sen beni o gün hiç kimseye bir daha güvenmemi sağladın ben o gün hiç kimseye güvenmedim sevmedim "dedim. kelimeler dudaklarımdan çıkarken gözlerimden bir damla yaş yanağımdan süzüldü.
başını hafifçe eğdiğinde yutkundum."bana nasıl seni bir daha güvenmemi istersin ben seni bundan sonra nasıl severim sinan "dediğimde başını kaldırdı ve gözlerime baktı.
"bana güvenme "dedi "ama beni sevmekten vazgeçmediğini biliyorum "dedi. gözlerine bakıyordum.
"sadece sevmek yetmez sinan "dediğimde gözlerini gözlerimden ayırmadı.
"bazen sevmek yetmez insan sevdiğine güvenmek ister onda sadakat ister "dedim "ben senin sadakatine inanmıyorum sinan ben sana inanmıyorum. şimdi "dedim.
"işleri daha fazla yokuşa sürmeden beni evime götür "dedim onun yanından geçip giderken gözleri donuklaştı.
*******************************************************
ÇOK ACI BİR BÖLÜM OLDU DEMİ YORUM ALAYIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENNE-BXB
Teen FictionTAMAMLANDI "siz hiç kıvırtarak Dans eden bir erkek gördünüz mü"? " Ben emir karakurt Namı değer zenne emir, Kim diyor erkekler dansöz olmaz halt etmişler ben bir zenne olarak dansı bedenimde hissediyor onu içimde yaşatıyordum. Tabi her gece beni izl...