SUZAN HACGARİP VE ÇAĞAN ŞENGÜL-SANCI
Bazen boş boş bakarsınız ya hayat sizin gözleriniz önünde geçip giderken sadece izlersiniz o durumdaydım şuan.
ne keyif alabiliyordum hayattan ne de içimdeki bu boşluğu doldurabiliyordum. bana neler oluyordu bilmiyordum fakat hiç iyi şeyler olmadığı kesindi.
kalbim atmıyordu ruhum ise sancısız bir ağrının pençesindeydi.
nefes almak bile bana ağır geliyordu. birden ayağa kalktığımda içimde dolan öfke ciğerlerimi yaktı.
bana bunu yapmaya ne hakkı vardı. karşıma bir kez daha çıkmaya ne hakkı vardı. gözlerimin dolduğunu hissediyordum. yumruğumu sıktım.
yutkunamadım. nefesiz kaldığım günleri tekrar hatırlatıyordu bana. ne garazi vardı bu adamın bana ne!
odanın içinden çıkarak balkona çıktığımda derin bir nefes aldım. gözlerimi kapattığımda sadece dinleme çalıştım.
kendimi dinlemeye çalıştım. belki bir yolunu bulurdum. uzun zaman olmuştu kendimi dinlemeyeli.
kalbimin üzerine çöken ağırlık beni nefesiz bırakıyordu. onu tekrar görmek bana hiç iyi gelmiyordu.
sanki kalbimde bir leke vardı ve o leke büyüyor beni yok etmeye çalışan bir hastalığa dönüşüyordu.
içimdeki bu feryat figan duygular neden bu kadar güçlüydü ki. ya da ben neden bu kadar bahstızdım.
birden evimin kapsının sert bir şekilde çalınması ile gözlerimi açarak içeri girdiğimde kaşlarım çatık "kim bu saate ya "diye söylenerek kapıyı açtım.
karşımda kolunu kapının pervazına yaslamış bana kırmız gözler ile bakan sinanı beklemiyordum.
"senin ne işin var burda"dedim ona çatık kaşlarım ile bakıyordum.
"evime geldim "dedi. içimdeki öfkeyi ve siniri daha çok artırıyordu bu adam.
"sen o evi çoktan ateşe verdin. şimdi rezilik çıkarmadan git buradan "dedim kapıyı kapatmaya çalıştım fakat ayağını kapının önüne koyarak buna engel oldu.
"emir kurban olayım bir dinle beni "dediğinde ona baktım. "neyi dinleyeyim sinan ha beni nasıl o gece yüz üstü bıraktığını mı yoksa oradaki insanlara nasıl rezil olduğumu mu ha daha sayayım mı "dedim içim acıyordu varlığı bana hem acı veriyordu hem de şifa.
"ben seni iki cihan bir araya gelse bile bırakmam deniz gözlüm "dedi için kan ağladı. kalbim nefesini son kez tüketti.
"git buradan sinan seni dinlemek falan istemiyorum "dediğimde bana acı bir tebessüm ile bakarken gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
" beni dinlemek zorundasın emir "diye sert bir şekilde gözyaşlarını silerek "bana nasıl tuzak kurduklarını dinlemek zorundasın beni bıraktığın o gün nasıl hastanelik olduğumu kaç kişiyi dövdüğümü ve bir hücre de nasıl delirdiğimi dinlemek zorundasın "diye bağırdığında şaşkınca ona baktım.
"sus dedim sana "diye onu ittim. " bir tek sen mi acı çektin bencil piç kurusu ben o gün ikinci kez öldüm lan öldüm."dedim sesimi yükselterek bir kez daha onu göğüsünden ittim.
"bir tek sen mi delirdin kimsem kalmadı senden başka sende beni bıraktın sinan sende "diye onu itmeye kalkıştığımda bileklerimi tutu.
"emir "diye beni kendisine çektiğinde başım onun göğüsünde yaslı kolları belimi sımsıkı sarmış durumdaydı.
"bana bunu yapmaya hakkın yok bir kez daha beni sev demene hakkın yok "dediğimde gözlerimden yaşlar yanaklarıma hücum ediyordu.
" ikimizde de yaralıyız deniz gözlüm, ben seni kaybetmekten korkuyorum sen beni sevmekten "dediğinde kalbim acıyordu.
"bir kez daha acı çekmek istemiyorum "dediğimde yutkunamadım.
"bu sefer öyle bir şey olmayacak"dediğinde ağlayan gözler ile ona baktığımda bana bakıp tebessüm etti.
"çünkü buradan gidiyoruz sadece sen ve ben, ikimiz "dedi ona dolu gözlerim ile bakmaya devam ettim.
*************************************************************************************
EY AHALİ FİANLE İKİ BÖLÜM KALDI HADİ BAKALIM NASIL BULDUNUZ HE. YORUM YAPIN LAN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZENNE-BXB
Teen FictionTAMAMLANDI "siz hiç kıvırtarak Dans eden bir erkek gördünüz mü"? " Ben emir karakurt Namı değer zenne emir, Kim diyor erkekler dansöz olmaz halt etmişler ben bir zenne olarak dansı bedenimde hissediyor onu içimde yaşatıyordum. Tabi her gece beni izl...