3. BÖLÜM - TAKİPÇİ

19.8K 942 476
                                    

Harap oldu duygularım ve kaçtı uykularım, benim kaygılarım var.
Acılarım.

Emir Şamur -Saçma Sapan

❤⛓🖤

3 gün sonra

Yeni hayatımın 3. Günü, eskilerinden çok daha kötü ilerliyordu. Mezardan ayrıldığımdan bu yana, 3 gün boyunca nereye gideceğimi kestiremeyip ortalıkta aylaklık etmiştim.

Evimin tehlikeli olduğu fikri, kafamı kurt gibi kemirirken, geceleri de ortalıkta savunmasız kalmak yerine otelde kalmaya karar vermiştim.

Kimliğim yanımda olmadığından, lüks oteller beni kapılarından içeri almamıştı. Bu yüzden otoban üzerinde ki, kimin girip çıktığı belli olmayan bir yerde günlerimi geçiriyordum.

Telefonum yoktu, cebimde iki kuruş bulmuştum onu da otel için harcamıştım. Kelimenin tam anlamıyla sefalet içindeydim. Sular kesik olduğundan günlerdir duşta almamıştım.

Bunlar önemsizdi. Benim kafamı asıl yorduğum konu içimde hiç dinmeyen intikam alevinin gün geçtikce harmanlanması ve benim bunu bastırmak için en ufak bir girişimde bulunamamdı.

Kimseyi tanımıyorum, ulaşamıyordum. Peperonni ekibinden hiç bir üye karşıma çıkmıyordu. Merkezlerinin yerini bilseydim yürüyerek olsa bile giderdim.

Bir ara Cindy pizza'ya gidip benim Karmen olduğumu söyleme fikri bile gelmişti aklıma. Ama beni sırf adımı söylediler diye, hemen tanıyacaklarını sanmadım.

Evet, çaresiz ve başıboştum. Kocamın katilleri İğima Gözlüklere gidip olay mı çıkartmalıydım?
En fazla tutuklanırdım. Sonra benim kim olduğumu anlar ve bir daha yanlarına yaklaşma fırsatımı ortadan yok ederlerdi.

Hayır, gerçekten tek bir çıkış yolu bile yoktu. Derken aklıma evim geldi. Gitmekten korktuğum evim.
Başkalarının beni yakalama ihtimalinden çok, o eve gitmek istemeyişim daha maneviydi.

Cesaretim yoktu. Acaba arka bahçede ki Harvey'in kanlarını benim için temizleyen biri var mıydı?

Evime girdiğimde ne yapacaktım? Çatışmanın izlerini inceler dururdum artık. Ama gitmem gerekiyordu. Orada ki binbir belgelerden birinde, işime yarayacak bilgilerin olduğuna emindim.

Ve sonra silah bulmalıydım. Elimde ki tabancanın iki tane kurşunu kalmıştı. Evde, Harvey'in minik bir silah deposu vardı. Depo dediğime bakmayın.

Duvarın içine saklanmış olan gizli bir hazneye şifre yazarak giriyordu. Ah, o haznede eminim ki özel belgeler de vardır. Düşünmeye devam ettikçe, en azından beni bu sefaletten kurtaracak ufak çözümler bulmuştum.

Küçük motel odamın, kahverengi ve yeşil lekelerle dolu çarşafın üstünden kalktım. Oda da, ufak beyaz demeye bin şahit bir masa ve yine ufak bir komidin vardı sadece.

Pencere manzarası, hiç kıskanılacak gibi değildi. Otoban kenarında olduğundan gece gündüz susmayan korna ve araba sesleri kafam şişmişti.

Yemek servisleri yoktu. Sadece aşağı da günde bir kereliğe mahsus, bayat yemek dağıtımı yapıyorlardı.

Önce banyoya geçtim. Açık kahverengi saçlarım, havaya diklenmişti. Musluğu açıp akan iki üç damlayı elimde biriktirdim ve saçlarımı biraz ıslatıp şekle soktum.

Açık kahverengi gözlerim damarlanmıştı. Beyaz tenim sararıp solmuştu. Aynada eskiden gördüğüm kadın yoktu artım.
Yüzümde belirgin bir çöküş izleri vardı. Bana sadece bir hafta içinde bu hale gelebileceğimi söyleseler inanmazdım.

KAN KADER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin