1.0

256 27 99
                                    

"B-babam bıçaklandı..."

Peter'ın duydukları ile sanki kafasından aşağıya kaynar sular döküldüğünü hissetti. Şok içinde yutkundu. Karşıdan gelen ağlama sesi kalbini acıtıyordu.

"N-ne?..." Ağzından zar zor çıkan tek kelimeydi bu. Daha sonra kendine gelmeye başladı. "T-tamam sakin ol. Oraya geliyorum. Neredesin?... Tamam, tamam, geliyorum."

Peter telefonu kapatır kapatmaz sandalyeden kalktı ve koşar adımlarla salonun kapısına yöneldi.

"Hey? Ne oldu Parker?"

"Jane'in babası bıçaklanmış. Görüşmemizi sonraya erteleyelim."

Peter odadan çıktığına Tony yalnız kaldı. Birkaç saniye kıpırdamadan durdu ve hızlı bir şekilde Peter'ın arkasından gitti.

"Peter! Ben de geliyorum."

***

Jane kızarık gözleriyle, ameliyathanenin kapısının önünde dikiliyordu. Babası ölemezdi. O onun tek dayanağıydı. Olamazdı.

Gece aşağı kattan gelen bağırma sesiyle yataktan fırlamıştı. Merdivenlerden indiğinde yerde kanlar içinde yatan Hopper ile karşılaştı. Geçirdiği travmalar yetmiyormuş gibi bir de bunu yaşamıştıı genç kız.

Ambulans gelene kadar akan kanı durdurmaya çalıştı ama olmadı. Çok kan kaybetmişti. Şimdi ise ameliyattaydı. Jane gözyaşları içerisinde dua ediyordu. Başka ne yapabilirdi ki?

"Jane!"

Genç kız duyduğu ses ile hemen arkasına döndü.

Peter dolmuş gözleriyle ona doğru geliyordu. Hiç beklemeden sımsıkı sarıldı Jane'e. Genç kız Peter'a kollarını sardı. İstemeden daha çok ağlamaya başladı.

"O iyi olacak. Lütfen ağlama lütfen." Peter, Jane'in sırtını sıvazlarken bunları fısıldadı. Ne söyleyeceğine çok zor karar veriyordu.

"Sorun yok... Sorun yok."

Peter, Jane'i oradaki sandalyelere oturtup sakinleştirdi. Nefes egzersizi yaptırdı ve ağlamasını durdurdu. Tabii kısa süreliğine.

Bütün bunlar olurken Tony uzaktan seyrediyordu ikisini. Sonra yavaş adımlarla yaklaştı. Jane onu fark edince şaşkın bir suratla adama baktı. Tesadüfen burada olduğunu düşündü. Koskoca Tony Stark burada ne arasın?

Bir saat geçti. Peter o bir saat boyunca Jane'i güvende hissettirmeye, sakin tutmaya çalıştı. Tony de otomattan çocuklara birkaç abur cubur almıştı. Jane'in sonradan aklına gelmişti Peter'ın Tony Stark ile staj yaptığı. Ama hala neden burada beklediğine anlam veremiyordu.

"Jim Hopper'ın ailesi?"

Jane kulağına gelen isim ile ayağa fırladı ve ameliyathaneden çıkan hemşireye baktı.

"Kızıyım, babam iyi mi? Ölmedi değil mi? Ölmedi..."

Hemşire sesini alçaltarak konuştu. "Maalesef hastayı kaybettik."

İşte o an Jane için zaman durmuş gibiydi. Her şey susmuştu. Sessizlik hakimdi koridora. Genç kızın aklında hemşirenin sözleri yankılandı. Başı dönüyormuş gibi hissetti. Kalbi acıyordu. Boğazındaki yumru onu boğuyordu.

"Hayır..."

Jane dizlerinin üstüne düştü. Peter ve Tony onun yanına koştular.

"Hayır! Yalan söylüyorsun! Ölmedi babam! Yalancı! Ölmedi! Ölemez!..." diye bağırdı Jane boğazı yırtılırcasına. Kendine hakim olamıyordu. Üst üste bir sürü duygu hissediyordu.

telekinesis | avengers & stHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin