telekinesis | avengers & st

0.4

Kitabi 3. kisi agziyla devam ettiriceemm

***

Demir-Adam.

Jane birkaç dakika önce, haberlerde duymuştu bu ismi. Daha sonrasında ise merakına yenik düşüp biraz araştırmıştı.

Iron-Man bir süper kahramandı ve kimliği gizli değildi. Adı Tony Stark'tı. Babası Howard Stark'tan kalan şirketi yönetiyordu. Eskiden silah üzerineydi bu şirket. Jane biraz daha araştırma yapıp yıllar önce Tony Stark'ın artık silah yapmayacağını ve Demir-Adam olduğunu söylediği videoyu izledi. Birkaç video daha izlerken Yenilmezler diye bir süper kahraman grubunun olduğunu öğrendi.

Tony Stark, Steve Rogers, Thor, Bruce Banner, Natasha Romanoff, Clint Barton.

Hepsini araştırdı ama birkaç tanesi hakkında detaylı bilgiye erişemedi Jane. Sonra telefonu koltuğa bırakıp düşünmeye başladı.

Onun güçleri vardı ve kullanmamak onun çok canını sıkıyordu. O da süper kahraman olabilir miydi? Geçen gün bir süper kahramana yardım ettim, ben olabilir miyim diye düşündü. Bunun gibi tonlarca düşüncenin arasından çalan telefon ile ayrıldı. Babası arıyordu.

"Alo?"

"Ufaklık, marketten waffle alır mısın?"

Jane güldü. "Baba sen kasiyersin."

"Olabilir ama..." Jim telefonu kendine biraz daha yaklaştırdı ve fısıltıyla konuştu. "Buradakiler çok pahalı..."

Genç kız gülmemek için tuttu kendini. Babası bu durumlarda fazla sinirli olabiliyordu ve o ikisinin kavgası her şeyden berbattı.

Bir tarafta psikolojik sorunlar yaşayan, güçleri olan bir kız, diğer tarafta sinir hastası bir adam.

"Tamam alırım."

"Dikkat et."

Jane telefonu kulağından çekip kırmızı tuşa bastı. Daha sonra oyalanmadan kalkıp ceketini giydi, çekmeceden para alıp evden ayrıldı. Yol sessiz sakindi. Güneş battığı için gökyüzüne turuncu bir renk hakim olmuştu. Güvercin sesleri, ağaç yapraklarının hışırtısı.

Huzurlu yol marketin elektrikli kapısıdan girmesiyle son buldu. Genç kız hemen buzdolanına gidip iki tane waffle kutusu aldı. Tam kasaya yürürken duyduğu silah sesiyle elindeki kutuları yere düşürdü.

Korkuyla etrafına baktı. Etraftaki insanlar çığlık atarak marketten çıkıyordu. İkinci bir silah sesiyle marketin camları kırıldı. Jane anlık bir cesaretle seslere doğru gitti. Bir kişi kasiyere silah tutup kasiyerin poşete paraları doldurmasını bekliyordu. Diğer iki kişi ise Jane'i farketmişti. Ellerindeki bıçaklarla ona doğru yürüdüler.

Jane marketin en köşesine koştu. Ama adamlar da hemen peşinden gelmişti. Jane'in kendisini koruması için güçlerini kullanmaya ihtiyacı vardı. Koşmayı bırakıp arkasına döndü. Karşısındaki bıçaklı adamlara baktı. Zavallı adamların haberi yoktu ki bıçak salladıkları kızın güçleri olduğundan.

Jane kaşlarını çattı. Ona yaklaşan adam genç kızın bakışından irkilmişti içten içe. Jane daha fazla durmayıp bir kafa hareketiyle adamın bacağını kırmıştı. Adam yere düştü ve bağırmaya başladı. Diğer adam şokla tam kaçacakken Jane onu alıp bir reyona firlatmıştı. İkisi de acı içinde yerde inliyordu. Burnundan akan kanı sildi Jane. Kasadaki adamın da işini bitirmek için oraya gidiyordu ki ona bakan kişiyi görünce yutkundu.