1.2

144 16 30
                                    

"Ne?"

"Evet. Şimdiye kadar söylemediğim için üzgünüm."

Jane hâlâ şoku üstünden atamazken Peter gözlerini kaçırıyordu. Bir yandan da sonunda söylemiş olmanın verdiği rahatlıkla mutlu olmuştu.

"Sen benim güçlerimi biliyordun."

Çocuk ses çıkarmadan başını olumlu anlamda salladı. Jane'in şaşkınlığı sürüyordu. En son beklediği kişi Peter'dı. Buna alışmak oldukça zor olacaktı. Kız tam bir şey söyleyecekken aklına gelen diğer soru ile sustu. Peter'ın yüzüne baktı. İfadesi endişeliydi.

"Peki benden korkuyor musun?"

Peter şaşkınca kızın suratına baktı. Kaşları hafifçe çatıldı. "Korkmak mı? Senden neden korkayım Jane?"

Kız istemsizce gözlerini kaçırdı. "Markette olanları gördün."

"Saçmalıyorsun. Senden korkmamı gerektirecek hiçbir şey yoktu. Kendini korudun. Ayrıca güçlerin çok havalı. Bana daha önce söylemeliydin."

Jane gözlerini kıstı. "Sen de bana Spider-Man olduğunu söylemedin."

"Doğru. Olabilir."

Gülüştüler.

"Yani iyiyiz değil mi? Bir sorun yok?" Peter bunu yüzündeki endişeli ifade ile sordu. Jane ile arasının kötü olması en son isteyeceği şey bile olamazdı.

"İyiyiz."

Çocuk kızın yüzündeki içten gülümsemeyi görünce küçük bir oh çekti ve gülümsemeye karşılık verdi.

Dün gece kabul etmişti bunu. Jane'den hoşlandığını yani. Bu kadar endişelenmesinin normal olmadığını biliyordu. Ayrıca Jane'in bilmediği bir şey daha vardı. Peter öğlen saat bir civarı dersten kaçıp Spider-Man kostümüyle yerleşkeye gelmişti. Jane'i görmek istese de Tony uyuduğunu söyleyip izin vermemişti. Peter bu sefer kostümle binaya tırmanıp bütün odaların camlarına bakmaya çalışmıştı. Tabii ki Tony bunu Friday sayesinde fark etti ve boş zırhını Peter'ı yerleşke sınırından çıkarmak için kullanmıştı.

Kısacası Peter'ın Jane'e olan aşkını artık Tony Stark da biliyordu.

***

Natasha elinde kahvesi ile, düşünceli bir şekilde, sessizce yere bakan Tony'nin yanına oturdu. "Birileri ilk defa sessiz. Korkmalı mıyım?"

Adam hafifçe güldü. Dürüstçe başını sağa sola salladı, arkadaşının duyabileceği şekilde mırıldandı. "Hayır, Jane'i düşünüyordum. Acısı çok taze ve onu bu şekilde görmek canımı sıkıyor."

Küçük bir iç çekti Natasha. Onu anlıyordu. Çünkü o da aynı şekilde hissediyordu. Jane ne kadar gülümsese de içine attığını ikisi de biliyordu.

"Onun için bir şeyler yapmak istiyorum." İç çekerek arkasına yaslandı Tony. "Bir önerin var mı?"

Natasha, Tony'i ilk defa bu kadar çaresiz ve mutsuz görüyordu. Konu Jane olmasa onunla çekinmeden alay ederdi. Birkaç dakika sessiz kaldı kadın. Jane için en uygun aktiviteyi düşünmeye başladı.

"Onu fazla tanıma fırsatım olmadı ama belki onunla bir öğle yemeğine çıkabilirsin. Piknik tarzında. Ya da lunaparka götürebilirsin." Elini adamın omzuna koyup yumuşakça vurdu.

"Sen yarına kadar karar ver. Bu akşam onunla ben ilgileneceğim."

Tony hafifçe gülümsedi. Arkadaşına minnettar bir ifade ile baktı. "Teşekkür ederim. Yarın Pepper da gelecek. Belki de onları bir yemekte tanıştırırım."

telekinesis | avengers & stHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin