4

2.1K 124 219
                                    

Medya: peranın kıyafetleri

Merhabalar- Emre Fel

-----

Parsın sağ kolu omzumda, ellerim cebimde asansörün açılmasını bekliyordum. Asansör durduğunda kapıları da açıldı, bizde vakit kaybetmeden indik.

Gözlerimi koridorda gezdirdim. Doktorun odasını gözlerimle ararken odaların numaralarına da bakıyordum.

384. Odanın yanında ki oda olacaktı. Parsın eliyle bir yeri gösterdiğinde aradığımız yeri benden daha önce bulduğunu gördüm. İkimizde adımlarımızı odaya doğru attık. Odanın kapısına gelince durup birbirimize baktık.

Onların kızı olmam bir şey değiştirmiyordu. Ha onun kızıyım ha bunun ne fark eder? Bu zamana kadar ailemi belirlemiştim zaten. Daha olsalarda olmasalarda umrumda olmazdı, ben bir kere herşeyden vazgeçmiştim.

Tolga abi, tugay abi, pars ve ben herşeyden vazgeçmiştik. Dördümüzde küçük yaşta aşmıştık bazı şeyleri, yada aşmaya çalışmıştık.

Biz kabullenmeye çalışmıştık ailesizliği, ailen varken bile olmadığını kabullenmeye çalıştık biz. Şimdi iki üç kişinin ağzının lafına bakacaksam o günlere ihanet etmiş olurdum.

Parsla bakışmaya devam ederken içinde ki sıkıntıyı gözlerimden gördü. Omzumda ki koluyla beni kendine çekip sarıldı. Anında kollarımı ona doladım. Birbirimizden ayrıldığımız da destek vermek istercesine kollarımı tuttu pars.

"İçerde ne olup biticek bilmiyoruz ama şimdi içeri nasıl giriyorsak çıkarkende öyle çıkacağız güzelim. Birbirimize aynı bağlılık ve aynı kardeşlik ile, ölümüne kalımına andım olsun yanındayım, hatırladın mı?"

Son cümlesi ile küçük tebessüm ettim.

"Paaaars yardım eeet."

Önümü kesen üç erkek çocuğuna baktım. Kaydıraktan kayan parsa seslendim hemen. Yoksa bunlar beni çiğ çiğ yerdi.

Hâla yanıma gelmediğinde tereddütle etrafa baktım. Yoktu!

"Noldu, gelmedi mi arkadaşın." Gıcıkça konuşan ortadaki çocuğa baktım.

"Sen öyle san gelecek birazdan"

"Bence elinde ki topu bize ver, yoksa zorla alırız"

Hah, elimden zorla alcakmış, haspam. Gelde göstereyim gününü.

Elimde ki topu arkama sakladım.

"Yedi yaşında olmanız topumu zorla elimden alabileceğiniz anlamına gelmiyor!"

"Bak bücür tek başınasın bide küçücük bişeysin ver şu topu!"

"Paaaaağrs" diye var gücümle çığlık attım.

Üç çocukta üzerime gelince bir kaç adım geri attım. Normalde ittirir bir şey yapardım ama üç kişilerdi ve yedi yaşındalardı. Ben ise tek başımaydım ve beş yaşındaydım.

Çocuklar üstüme gelirken bir anda durdular. Arkamda bir yere baktıklarında bende arkama baktım.

Tolga abi, tugay abi ve pars gelmişti!

Üçü de yanıma geldiğinde tolga abi kolunu omzuma attı.

Çatık kaşlarıyla sinirli bakışlarını çocuklara diktiğinde çocuklar bir kaç adım geri gidip koşarak uzaklaştılar.

Bende kahkaha attım. Abimler yanımdaydı ve beni korumuştular.

Koşan çocukların arkasından dil çıkarıp gülerek parsa döndüm.

Lavacun | Karışan BebeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin