14

1.2K 88 59
                                    

Medya: Peranın giydikleri

Gerginliğin hakim olduğu masada tek rahat olan bendim. Dinçsoylarla olan o olaydan sonra nerede aynı ortamda bulunursak bulunalım gerginlik eksik olmuyordu.

İlk anlarda bende gerilirken, gerilmemem gereken kişinin ben olduğumu fark etmiştim. Daha rahattım artık.

Tabağımda ki son lokmamı da yedikten sonra bakışlarımı Dinçsoylarda gezdirdim.

"Birazdan çıkıyorum." Harun beyin bakışları bana döndü.

"Nereye?"

"Arkadaşlarımla buluşacağım" hesap vermek zorunda değildim ama gergin ortamı daha da germek istemiyordum.

"Evde durduğu gün yoktu ki" diye mırıldanan Furkanı duymuştum. Bakışlarımı ona diktim.

"Sizin evinizde 1 dakika durmak bile işkence ama ne yapalım, bünyem alışkın. Ne kadar zorlansam da durabiliyorum." Samimiyetsizce gülümseyip konuştum. Gözlerimi devirip ayaklandım.

Üstümü kahvaltıya inmeden giyindiğim için hazırdım. Odama çıkıp telefonumu aldım. Ellerime bir kaç tane eklem yüzüğü takıp aynadan bakarak üstümü düzelttim.

Salık bıraktığım saçlarımı elimle tarayarak düzgün görünmesini sağladım. En azından kabarık değildi.

Telefonumun arkasına kredi, abimlerin üzerine ama benim olan, kartımı ve kağıt para sıkıştırdım. Kablosuz kulaklığımı ve telefonumu da açık mavi bol pantolonumun cebine attım. Hırka giymezsem kendimi rahatsız hissedeceğim için ince bol beyaz crop hırkamı da giydim.

Odadan çıkıp merdivenleri ikişerli ikişerli indim.

Tam kapıdan çıkacaktım ki salondan seslenen Betül hanımla kapıyı açıp durdum.

"Yarın cemiyette davet düzenliyoruz Pera. Senin ve Gülizin karışılmasını açıklayacağız. Koraylar alışverişe çıktılar yarın için. Seni de arkadaşlarından sonra alsınlar. Yarın için birşeyler alın."

Salondan kapıya kadar konuşarak gelen Betül hanımla kapının kolunu bırakarak beyaz converselerimi giymeye başladım. Aynı zamanda konuşuyordum da.

"Gerek yok Betül hanım. Ben arkadaşlarımla alışverişe giderim. Nasıl olsa Güliz ve benim ile ilgili olan bir davet olduğu için arkadaşlarımın da gelmesinde bir sıkıntı görmüyorum."

"Tabii arkadaşların da gelebilir ama abinlerle git alışverişe." Diye diretti Betül hanım.

"Kan bağı olması benim için önemli değil Betül hanım. Güliz abilerinin yanında ve onlarla alışverişe gittiyse sizin için başka sorun olabilecek bir şey görmüyorum."

Kapıdan çıktığımda kapıyı kapatmadan arkamı döndüm.

"Ayrıca merak etmeyin, çok zannetmiyorum ama, bende kardeşlerimle gideceğim." Diyerek yapmacık bir şekilde gülümsedim.

Betül hanımı umursamadan kapıyı kapatıp evden çıktım. Bahçeden çıkmadan garaja girdim. Bisikletim buradaydı. Garaj kapısını açıp bisikletimi çıkardım. Kapıyı kapattıktan sonra bisiklete bindim.

Sürmeye başlayıp bahçe kapısından da çıktım. Kulaklığımın tekini takıp diğerini kutusunda bıraktım. Rehberden Parlanın numarasına basıp telefonu cebime attım.

Bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı.

"Alo bebeğim"

"Aşkım, nerdesiniz siz"

"İstiklal caddesine gidiyoruz aşkım. Her zamanki şarkı söylediğimiz yerde."

"Tamam bebiş, bisikletle geliyorum bende. Yirmi dakikaya oradayım."

Lavacun | Karışan BebeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin