Medya: Hint kumaşı
Peranın giydikleri
Vücudumda ki siniri en iyi şarkı ile atabileceğimi düşünüyordum.
Bizimkilerle kafede buluşucaktık ve şuan da sahne arkası odadaydık. Bizimkilere de olayları anlatmıştım ve üstümde ki siniri haklı buluyorlardı.
İlk girdiğimiz şarkı da Arden sahne arkasında durmak istemişti. Diğer şarkı da gireceğini söylemişti.
Bizimkilere iki tane şarkı önermiştim. Onlarda söylemeyi kabul etmişlerdi.
Işıkları kapalı olan sahneye girdiğimiz de hepimiz enstrümanların başına geçtik.
İlk başta enstrüman çalmadan şarkıya girdi Ardınç.
"Nerenin havası bu güzelim ah hint kumaşı mı kalmış şu devirde
Sana benden bir tavsiye gel inceldiği yerden kopalım biz"Dinçsoy çocukları tam takır buradaydı. Anne baba Dinçsoy yoktu.
Gitar ile giriş yaptı aynı anda Ardınç ve Pars. Aynı anda söylüyorlardı.
Bugünde ışıklandırmalar kullanılmıştı. Hava karardığı için daha güzel duruyordu.
Parla ve benim üzerimde ışık yoktu daha. Ardınç ve Pars şarkıya girdiklerinde onların üstünde yanmıştı.
İkisi beraber söylerken bizde şarkıya gireceğimiz kısmı bekliyorduk.
"Nerenin havası bu güzelim ah hint kumaşı mı kalmış şu devirde
Sana benden bir tavsiye gel inceldiği yerden kopalım biz"Güçlü bir bateri sesiyle ışıklar benim üstümde yandı. İçeri girerken bizi görmedikleri için Dinçsoylar beni görünce şaşırmış duruyorlardı. Hepsinin bakışları saçlarımda oyalandı bir süre.
Öfkemden dolayı bateriyi kıracakmış gibi vuruyordum. Benim ardımdan Parla da ritme girmişti ve onun üstünde de ışık yanmıştı. Sahne tamamen aydınlıktı.
Bateriye cidden sert vuruyor olsam gerek Arden sahne arkasından bana seslenmişti.
"Pera bateriyi kıracaksın. Şaka yapmıyorum, cidden. Müziğe girmeden hemen değiştiriyoruz."
Kafamla onayladım çalmaya devam ederken. Öfkem boyumu aşıyordu. Küçüklükten kalan sinir hastalığım vardı. Çoğu anda kontrol edemiyordum.
Hızlıca ritmi bozmadan bateriden kalktığım gibi Arden oturdu. Mikrofonu elime alıp Parsın yanına solist kısmına geçtim. Zaten sevdiğim bir şarkı olduğundan ve vücudumda ki öfkeden dolayı coşku ile şarkıya girdim. Bizimkiler daha çok enstrüman çaldıklarından dolayı şarkıyı çoğunlukla bana bıraktılar.
Şarkı tam göndermeli olduğundan gözlerimi Dinçsoy çocuklarına diktim. Şarkıyı onların gözlerine bakarak söylemeye başladım.
"Güzel günler geçti çabucak
Yakında büyük fırtına kopacak
Güvendiğin dağlar önce seni yutacak (yutacak, yutacak)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavacun | Karışan Bebekler
Fiksi Remaja"Bir lavacunla geldiğimiz noktaya bak, hastane odası!" "Lahmacun demek istedin heralde?" "Lahmacun, lavacundur" Bir lahmacun aşkı, bir karışan bebekler hikayesi. Lahmacuna aşık iki arkadaş, kardeşte diyebiliriz. Umursamaz, serseri, hafif bir şekilde...