Sabah uyandığımda efe yanımda melek gibi yatıyordu. Bugün tatil olduğu için ayağa kalktım ve ona bir kahvaltı hazırlamaya başladım.
Telefonumu elime aldığımda saysısızca mesaj vardı hepside Berk denen çocuktandı.
Saçma sapan mesaj ve iltifatlar yazmıştı efe bunu görürse hiç iyi olmazdı. Çocuğa görüldü atmak istemediğim için cevap yazdım.
"Ya ben çok üzgünüm bakamadım kusura bakma"Yazdım telefonu kapatıcakken belimde bir el hissettim.
" Naz güzelimmm günaydınn"dedi Efe
Hemen irkilip telefonumu arkama saklamaya çalışdım.
Efe her zamanki gibi durgunlaşıp üzüldü. Aptal gibi onu üzmemek isterken dahada güvenini sarsıyordum.
" Naz sen benden ne saklıyorsun "
" Bişey sakladığım yok efe hayı-
" Ya var Naz. Bak ya şuan söylersin yada aramızı bozucaksın ben senin özel hayatına saygısızlık yapmıyorum öylede bir amacım yok. Ama hani bizim bir ilişkimiz var ya o yüzden aşırı şüpheli davranıyorsun söyle dedim"
Sadece sustum başka birşey diyemezdim
"Susman herhalde evet bişey var ama sana söylemek umrumda bile değil anlamında. Öyle olsun naz"
"Efe nereyeeee"
"Boş ver Naz zaten zerre umurunda değilim. Ölüm haberimi bile umursayacağını düşünmüyorum :)"
"Efe! O nasıl söz-
Dememe kalmadan Efe çıkıp gitti.
Hem söyledikleri biraz beni korkuttu hemde aramızın bozulması canımı sıktı bu yüzden yere çöküp ağlamaya başladım. Umarım efe kendine bir zarar vermez. Bu düşünceler yine beynimi yemeye başladı bu yüzden kendime ve etrafıma vurmaya başladım başka türlü kendimi zapt edemiyordum.
Efe'den
Dışarı çıktım ve yağmurlu havada ağlayarak koşmaya başladım.
Naz beni umursamıyor muydu? Benden bişey mi gizliyordu?Beni sevmiyor muydu artık eskisi kadar?
Yada en kötü ve düşünmek bile istemediğim seçenek beni aldatıyor muydu...Naz için her şeyden herkesten vaz geçerim ama onun benden bişey gizliyomuş gibi davranması canımı sıkıyor. Naz bana ne yaparsa yapsın sesimi çıkarmam ama yalana zerre tahammülüm yoktur. Bunu Naz 'da adı gibi biliyor.
Naz ile küçükken gelmeyi en çok sevdiğimiz yere geldim burası sahilde bir yerdi Nazı yaşı büyüyüncede hep buraya getirirdik çünkü deniz onun sinirlerine ve hastalığına iyi geliyor. Burada bana söz vermişti bana asla yalan söylemiyeceğine ve ilerde kesinlikle benimle evleniceğine çocukluk işte:)
Naz ile ilgili anılarımızı düşünerek ağlıyordum. Fazla duygusal bir insanım benim gibi bir insan nasıl olurda sinir hastası bir kız ile bir ilişki yaşamayı becerir diye düşündüren bir sevgililik hikayemiz var. Ama aşk işte o değil sinir hastası her ne olursa olsun ne kadar kötü olursa olsun onu sevicem belki ayrılmak zorunda kalıcaz ama kalbim hep onunla.
Küçükken Naz başka biri ile konuştuğunda çok sinirlenirdim akşamda anneme ağlayarak anlatırdım annem eskiden nazı çok severdi ama sinir hastalığı çıkınca saçma bir şekilde ondan soğudu.
Naz o günün ertesi gününde naz gelir ve benim üzgün olduğumu her zaman anlardı. Bende dayanamayıp ona sarılır ve birdaha sadece benimle konuşucağına söz verdirirdim. Çeşke hala çocuk olarak kalsaydık Naz hasta olmasaydı, masum olsaydık Naz bana verdiği sözü tutmayı becerebilseydi çeşke...
Gözlerimi sildim ve eve gitmek için ayağa kalktım. Tam o sırada gördüğüm görüntü ile başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki. Berk Nazın belini kavramış bir şekilde bakışıyolardı.
Başım dönmeye ve ellerim titremeye başlamıştı hayır Naz beni aldatmaz istemiyorum hayır...
"Efe yanlış anladın" dedi Naz beni görür görmez berki ittirmişti zaten
Bir adım geriye gittim ve Naza sadece "Sus" diyebildim sesim ve çenem deli gibi titriyordu biraz daha konuşsaydım ağlardım.
"Efe hayır göründüğü gibi değil yalvarırım beni dinle"
"Yapmadım de Naz hayır rüya görüyorsun de hayal de yalvarırım" dedim ve ellerimi kulaklarıma götürüp kulaklarımı kapattım.
"Efe bak tamam dinlemeni istiyorum sadece"
Berk hızlıca Naz ile arası bozulmasın diye gitti.
Ağlayan gözlerle ona baktım.
"Hiç mi sevmedin birazcık bile mi"
"Hayır efe seni canımdan çok seviyorum. Bak ben seni aramak için çıkıyordum. Onunla karşılaştık ben düşücektim yardım et-
" Sus dedim sana sus inanmıyorum sana"diye bağırdım o konuştukca canım daha çok yanıyordu.
"Efe yapma ne olur" dedi ve oda ağlamaya başladı.
"Neden bozdun sözünü naz neden neden en çok sana güvendim neden yaptın. Ne yaparsan yap bana bağır çağır ama yalan söyleme demiştim. Çok mu zor geldi? Senin için ağzımdan çıkan her harfin tonuna dikkat ederim. Sen bana bağırsands sessizce ağlayıp sabah dünyanın en mutlu insanı gibide davranırım. Sen nasıl biri istiyosan öyle olurum ama neden yalan söyledin bana? "
" Özür dilerim"diyebildi sadece
"Burda söz vermiştin bana"
Naz hiçbirşey diyemiyordu. Sadece ağlıyordu hüngür hüngür ağlıyordu bende öyle
"Naz o kadar mı istemiyorsun beni eğer sen benim senden istediğim tek bişeyi bile yapamıyacak kadar nefret ediyorsan benden ben bu ilişkiyi istemiyorum"
"Efe hayır yapma bırakma beni özür dilerim ben korktum söyliyemedim sana affet ne olur"
Naz hızlı hızlı nefes almaya başladı bu rahat nefes alamadığını ve konuşmakta zorluk çektiği anlamına geliyor. Naz şuan kriz geçiriyor ilaç içmemesinin etkisi bu oldu.
"Beni istemeyen sensin Tuana"
"Seni canımdan çok seviyorum ve istiyorum neden anlamıyorsun neden inanmıyorsun efe yapma yalvarırım bırakma beni sensiz yaşayamam. Sensiz yaşamakla ölmem arasında hiç bir fark yok"
"Artık seninlede şu çöp parçasının farkı yok benim için"
Naz ağladı ağladı sadece ağladı bişey diyemedi.
"Tamam değersiz kalıyım senin gözünde ama gitme" dedi Naz çağresizce
"Artık nefret bile edemiyeceğim kadar yoksun benim hayatımda. Sen nefreti bile hakk etmiyorsun.Benim için öldün aslında yaşamayı bile hakk etniycek kadar küçüksün benim gözümde" dedim ve onun ağlamasına daha fazla dayanamadığım için uzaklaştım.
Onu hep seviyorum ama olamıyacak belliydi. Bana yalan söylemesinden nefret ettiğimi çok iyi biliyor olmasına rağmen bunu yaptı. Bunun telafisi yok.
Srlağğğğm ağlayın Ehehehe psikolog peçete antideprasan paranızı falan ödemiyom hadi iyi günler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakin Ol Sevgilim
RomanceSinir hastası olan bir kız ve hastalığı yüzünden aşkını itiraf edemeyen en yakın arkadaşı şartları zorlasa ne olurdu?