yirmi yedi (final)

439 22 16
                                    

"Ben buradayım. Her ne kadar onu sevmesem de Theodore da burada. Yanmayacaksın Elowyn."

Mattheoya baktım. Gözlerim doluyordu.

Mahkemeye çıkarılmıştım. Haklılardı. İtiraz edemezdim.

Yargılanacaktım fakat Tim kendini azıcık da olsa kurtarmıştı. Ben yanacaktım.

O gün Eduardo ile küçük bir şeyler yaşayıp ektiğim yaşlı adam beni yakmıştı. Tim değil. Görüntüleri o yaymıştı.

Yuktundum ve Mattheoya baktım. Baş parmağı ile gözyaşlarımı sildi. "Benim yanımda iken mutluluktan ağlayacaksın."

Derin bir nefes verdim. Diğer yanımda duran Theodore a baktım.

"Lilith Wright zorlandı. İsteyerek yapmadı. Fuhuş a zorlandı. Timothy Acy tarafından."

Benim adım Elowyn! Diye bağırmak istedim.

Theodore un cümleleri ile Tim kendini dikleştirdi. "Ben kimseyi bir şeye zorlamam. Kimseyi fuhuş a teşvik etmedim. Lilith Wright, düşünebilen birisi olduğuna göre bunu yapmayabilirdi. Ayrıca o videolar benden değil, Joe dan çıktı."

O yaşlı adamın adı Joe ydu. O gün onunla yatmış olsaydım hiçbir şey böyle olmayacaktı. Olaylar daha kötü ya da daha iyi gelişecekti. O adam onunla yatmadığım için yakmıştı beni. İstediği tek şey beni yakmaktı. Şimdi ise kendi paçasını kurtarıp her şeyi benim üstüme yıkacaktı. Aynı şekilde Tim de. Sadece benden intikam almaya, beni yakmaya çalışıyorlardı.

Tartışma sürdü ve en sonunda ise büyücü dünyasına girişim yasaklandı. Ortak kararları ile Montreal e sürgün edildim. Ayrıca hapis cezası da aldım. Tim ise sadece altı yıl cezasını çekecekti. Mattheo ve Theodore ellerinden gelen her şeyi denediler ama benzin onlarda ise çakmak Tim de idi.

Ağlıyordum. Yandım, kül oldum. Ellerimde hiçbir şey kalmadı.

Yanımda duran Theodore ve Mattheoya baktım. Mattheo dişlerini sıkıyordu.

"Son bir şey söylemek istiyorum." Dedi Tim. Theodore ve Mattheo aynı anda sinirle Tim e baktı. İkisi de Tim in üstüne atlamaya hazırlardı.

"Lilith Wright ın videolarını çeken bendim, onları satan bendim."

Gözlerim Tim ile kesişti. Kendinden emin bakıyordu.

Şaşırdım. Ağzım beş karış açık kaldı. Tim ne oldu da söylemişti bunu?

"Cezam ne ise sıkıntı değil. Çekmeye hazırım."

Arada fısıldaşmalar geçti ve en son karar verildi. "Timothy Acy, yirmi iki sene boyunca cezaya çarptırıldın."

Tim pes edercesine ellerini öne uzattı. Kelepçelerini bekliyordu.

Cezam hafiflemedi. Aynıydı. Yandık, kül olduk. Tim de, bende.

Theodore'a baktım. İkimizin de gözlerinde yaşlar vardı. Birbirimize sarıldık. "Seni bekleyeceğim, cezan bitince de Montreal'e geleceğim söz veriyorum Lilith." Dedi. Gözyaşlarım omzuna damladı.

Geri çekildim. Mattheoya baktım. "Üzgünüm." Dedi mahcup bir sesle. "Dünyayı yakamadım belki ama Theodore senin için onun daha fazla ceza almasını sağladı."

Tereddütle sarıldık birbirimize . "Mattheo," dedim fısıldayarak. "Her şey için teşekkür ederim."

Theodore a döndüm. "Teşekkür ederim."

"Seni bekleyeceğim." Dedi fısıldayarak.

Ellerimi öne doğru uzattım. Kelepçeler için.

Kollarımdan tutup iki kişi beni götürürken arkamı dönüp Theodore ve Mattheo ya baktım.

Görüşme günlerinde onları görebilirdim. İyi düşünmeye çalıştım.

Yalnız geçecekti her vaktim. Cezam bitene kadar. Yedi yıl. Sonra ise artık Montreal de yaşayacaktım.

My Name Is Elowyn ꛒ Mattheo Riddle & Theodore Nott Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin