-Felix-
Gözlerimin dolmasını umursamadan çıkmıştım evden. Biraz ilerleyince dayanamayıp ağlamaya başladım. Gerçekten nefret ediyordum bundan. Bu kadar hızlı kırılmamdan. Ara sokaklardan birine girdim. Bir süre sonra sakinleşince çıktım ve yavaş yavaş yürümeye başladım. Okula yaklaşınca saatime baktım. Ağlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım için baya zaman geçmişti. Koşmaya başladım ki merdivenden çıkarken ayağımın takılmasıyla yere düştüm. Cidden harika bir gün.
Yerde kıvranırken bir çocuk yanıma geldi ve elini uzattı. "İyi misin?" Çocuğun yüzü tanıdık geliyordu. Elini tutup duvardan da destek alarak ayağa kalktım. "Sanırım, teşekkür ederim." Çocuk bir elini belime koydu. Bende elimi onun omzuna attım. "Ah şey tanıdık geliyorsun. Adın ne ?" Çocuk yüzüme dikkatlice bakınca hatırlamış olmalı ki şaşırdı. "Marketteki çocuk olmalısın şu üst rafa yetişemeyen. Chan ben." Evet , evet hatırladım. "Hatırladım niye hep kurtarıcım oluyorsun?" Gülerek söylediğimde o da gülmüştü."Felix bende." Sınıfın önüne geldiğimizde Chan kapıyı çaldı ve içeri girdik. Bütün sınıf bize bakıyordu ilk defa geç kalmıştım ve şaşırmış olmalılardı.
Hocaya olanlari açıkladık ve Chan kendisini tanıttı. Yeni öğrenciymiş burada veeee Avustralyalı. Hoca yardımcı olmam adına chani benim yanıma oturtmuştu. Ama üstümde fazladan bakış hissediyordum. Arkamı döndüğümde hyunjin ciddi bir şekilde bakıyordu bana. Ne şimdi bu.
Ayağım acımaya devam ediyordu bu yüzden kontrol etmek istemiştim. Burkulan kısmı açtığımda çok fazla morardığını görmemle gözlerim büyümüştü. Chan da benim baktığım yere bakınca elini kaldırdı. Ne yaptığını anlamak için ona bakarken hoca konuşmasına izin verdi. "Hocam felixin ayağı kötü gözüküyor revire gitmesi gerekli." Hoca anlayışla kafa salladı. "Birisi yardım etsin felixe." Chan el kaldırdı yine "hocam be-" "hocam ben ederim." Gelen sese doğru döndüğümde hyunjin çoktan ayağa kalkmıştı.
Bütün sınıf daha şimdiden mırıldanmaya başlamıştı bile. "Hocam Chan arkadaşımız daha yeni geldi revirin nerede olduğunu bildiğini sanmıyorum." Hoca yine onaylar bir şekilde kafasını salladı. Hyunjin bana doğru gelirken Chan bir anda önüne geçti." Revirin nerede olduğunu biliyorum. Kendi kafanda bir şeyler kuracağına banada sorabilirdin. Ben götürürüm felixi. Sonuçta düşerken yanında sen yoktun." Dediklerinin şaşkınlığıyla hyunjin'e döndüm. Gözlerindeki öfkeyi en ince ayrıntısına kadar görebiliyordum şuan. Chan bana döndü ve kolumu omuzuna atıp destek almamı sağladı.
Yavaşça ayağa kalktım ama yuruyemeyecek kadar acıyordu. Chan fark etmiş olmalı ki bir anda durdu. "Yürüyebilir misin?" Kafamı iki yana salladım." Emin değilim." Bir elini sırtıma koyduğunda ona baktım ve aynı anda diğer elini de bacaklarımın altına geçirdi.
Ne yaptığını anladığımda küçük bir çığlık atmıştım. Bütün sınıfın ortasında kucağına almıştı beni. Sınıfın da benim kadar şaşkın olduğuna emindim. Hiç kimseyle göz teması kurmak istemediğim için kollarımı chanin boynuna doladım ve bir an önce beni sınıftan çıkarmasını diliyordum şuan.
Sınıftan çıkınca kafamı kaldırdım."Neden yaptın bunu?" "Yardım etmek için. Sorun yaratır mı?" Gülerek yanıtladım. "Sadece sınıftakilerin ne düşüneceklerini biliyorsun." Ciddi bir şekilde yanıtladı." İnsanların ne düşündüğü önemli değil Felix. Onlar sadece varsayımda bulunurlar gerçekliği bile doğru olmayan. Sonuçta öyle bir şey var mı, yok. Bunu onlara açıklamak veya inandırmak zorunda değilsin." Dedikleri beni rahatlatırken hala kucağında olduğum gerçeği endiselendirmisti. "Özür dilerim." "Ne için?"
"Sabahtan beri senin için sorun yaratıyorum. Benim yüzümden geç kaldın ve hiç şikayet bile etmeden beni kucağında taşıyorsun. Ağır olmalıyım. Üstüne üstlük şimdi de hyunjin sana saracaktır."
Revire gelmiştik bile. Beni en sondaki yatağa yatırdı ve ayağımın altına bir yastık koyup sabitledi. Dolapları karıştırmaya başlarken konuştu." Yaptığım şeylerin hiçbiri benim için sorun değildi insanlara yardım etmeyi seviyorum. Taşıma olayına gelirsekte yemek yemelisin Felix,bu kadar küçük bir bedenle fazla sağlıklı yaşayamazsın." Bu çocuk terapist falan mı? Niye bu kadar iyi hissettiriyor. Bazılarının aksine.
Elinde tuttuğu krem kutusu yatağa koydu ve köşedeki sandalyeyi yatağın ucuna sürükleyip oturdu. "Teşekkürler,her şey için ." Gülerek karşılık verdi ve devam etti. "Şu hyunjin dediğin çocuk, seni revire götürmek isteyen mi?" Kafamı onaylar şekilde salladım. "Evet,o sınıfta dediklerin sinirini bozmuş olmalı." Kremi sürerken devam etti.
"Ne o öyle okul sahibinin oğlu falan mı?"
"Hayır ama okulda çok popüler biri daha doğrusu yüzü popüler."
"Anladım seninle ilişkisi ne?"
"Emin değilim ama benden hoşlanmıyor."
"Niye yardım etmek istedi ki o zaman?"
"Emin değilim."
Kremi sürdü ve dolaptan aldığı sargı bezini sardı bileğime.
Ardından zil çaldı. Ben arkaya yaslandım ve gözlerimi kapattım. Chan da bende bir süre konuşmadık. Teneffüsun bitiş zili çaldığında chana döndüm. "Lütfen benim yüzümden daha fazla dersleri aksatma. "
"İyi olacak mısın?"
"Kesinlikle."
"Tamam o zaman görüşüruz."
Sıcak bir gülümseme sundu ve son kez kontrol etti beni. Kapıya doğru ilerlerken son kez teşekkür etmek istedim.
"Chan... her şey için teşekkür ederim."
"Ne demek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hwang Felix mi? - Hyunlix
RomanceHwang Felix mi? uyumlu bile değil. Harika hayatım onunla nişanlanacığımı öğrendiğimden beri büyük bir çıkmaza girdi. Zorba pisliğin teki ve ben bu zorbayla yakında aynı evde yaşayacağım.