Hwang Felix mi? - Hyunlix

9.

Bara vardığımızda içeri girdik. Çok gürültülü olduğu için bağırarak konuşuyorduk.

"Nereye geçelim?"

Chanin sorusuna karşılık etrafa baktım ve ilerdeki boş koltukları görünce orayı işaret ettim. Kulağına eğildim.

"Şurası iyi gibi gözüküyor."

Chan önden bende arkasından o tarafa doğru gittik ve bir tanesine oturduk. Garsonun gelmesiyle içkilerimizi söyledik.

İnsanlar deli gibi dans ediyor ve şarkıyı bağırarak söylüyorlardı. İçkilerimizde gelince konuşmaya başladık.

"Böyle oturmayacağız değil mi?"

Chana karşı sordum. Buraya gelipte oturmak gibi bir niyetim yoktu. Bardağını alıp içti. Ben dikkatle ona bakıyordum.

"Hayır tabii ki. Oturmak isteseydim seni kafeye gitmek için zorlardım."

Dediğine gülümseyip bende bardağımdan içtim. Bir iki üç derken ben çoktan sarhoş olmuştum ama o gayet iyi duruyordu.

-yazar-

Felix ayağa kalktı ve chanin da elinden tutarak onu kalabalığa sürükledi. Chan hiç itiraz etmeden onu sürüklemesine izin verdi.

Herkesin ortasına geldiklerinde Felix durdu ve dans etmeye başladı. Chan ise sadece onu izliyor bir şey demiyordu.

"Hadi ama Chan bu enerji de ne? Dans etmeyeceksek niye geldik?"

Felix bağırarak söylediğinde Chan ona gülümsedi. Sarhoşken böyle olduğunu tahmin edemiyordu.

Yoğun ısrarlar sonucu Chan yavaşta olsa ona katılmıştı. Uyumlu bir şekilde dans ediyorlardı. Felix delicesine dans ediyor Chan'da ona ayak uydurmaya çalışıyordu.

Felixin gözü tanıdık olan o bedene kaymıştı kalabalık arasından. Koltukta oturuyor ve keskin gözlerle bakıyordu ona. Sinirli gözüküyordu ama etrafındaki kız topluluğu rahatlatmaya çalışıyor gibiydi. Minho da oradaydı. İki tarafını da saran kızlarla konuşuyor daha doğrusu flörteşiyordu.

Hyunjin ise ona yapışan kızları aldırmadan felixi izliyordu sadece. Felix ona gülümsedi ve daha çok sokuldu chana. Bir yandan hyunjin'e bakıyor diğer yandanda chana sokuluyordu.

Sarhoş olduğu her yerinden belliydi ki dengesi bozuktu. Arkadaki birine çarptı ve tamamen kaybetti dengesini. Chanin bunu fark etmesi kurtarmıştı felixi yere düşmekten.

Chan belinden tutmuş engellemişti düşmesini. O sırada felixin dikkati yine hyunjin'e gitmişti. Ayakta endişeli bir şekilde duruyordu ama daha sonradan o endişe gitmiş tekrar çatılmıştı kaşları.

Çevresindeki kızlar neden ayakta olduğu kestiremeyen bakışlar atıyor ve hâlâ sürtünüyorlardı ona. Kolundan tutup geri oturttular hyunjini. Hyunjin bir an bile bakışlarını felixten çekmiyordu.

Belki de chanin yerinde olmak isterdi.

Chan hala felixi belinden tutarken yaklaştı ona. Hyunjin çenesini sıktığının bile farkında değil ellerini kazıyordu. Ona yaklaşan bedenle Felix bakışlarını hyunjinden çekip chana dönmüştü.

Chan daha çok yaklaştı ve kulağına eğildi.

"Dikkatli olmalısın minik şey."

Felix kafasını iki yana sallamış kendine gelmişti. Chanin kollarından destek alıp kaldırdı kendisini.

"Ah.. üzgünüm."

Chan felixin saçını okşayıp konuştu.

"Yorulmuş olmalısın oturalım mı?"