Hwang Felix mi? - Hyunlix

26.

-yazar-

Felixten önce açtı gözlerini hyunjin. Sevdiği çocuğu uyurken izlemek harika bir duyguydu onun için.

Güneş sanki bütün ışıklarını onun yüzünde toplamış gibiydi. Hyunjin bu görüntüyle gülümsemiş ve her zamanki gibi elini hemen yanında yatan bu çocuğun saçlarına götürmüştü.

Bunu yapmayı çok seviyordu. Bir yandan onları okşuyor diğer yandan gözleri yüzünün her bir zerresine kadar inceliyordu.

Dünden beri hyunjin yaşadıkları şeylerin bir rüya olduğunu düşünüyordu. Hala etkisinden çıkamamış hatta delirdiğini bile düşünmüştü.

Sabahta bu bakmaya doyamadığı yüzle karşılaşınca artık gerçekliğe dönmesi gerektiğini fark etti.

Felix yerinde kıpırdandı ve saçında hissettiği bu ellerle gülümsedi. Hyunjin onu bu inanılmaz güzel olan gülüşünden öptü.

Daha gözlerini bile açmayan Felix sevgilisine daha da sokuldu. Ellerini onun yüzüne götürdü ve dudaklarını okşadı. Yaklaşıp küçük ama uzun bir öpücük kondurdu.

Geri çekildi ve göğsüne koydu kafasını. Hyunjin de yüzünü sevgilisinin saçlarına gömdü ve yine doyamadığı o kokusunu içine çekti.

Bu hayatının en güzel sabahı olabilirdi. İkisi içinde.

Bir süre bu halde kaldılar. İkiside memnundu bundan.

Felix kafasını göğsünden kaldırıp biraz geri çekildi. Her zaman uzun uzun incelemek istediği bu yüze odaklandı.

Ciddi ve parlayan gözleriyle inceledi onu. Hyunjin de aynı şekilde onu izliyor ve saçlarını okşuyordu.

"Günaydın sevgilim."

Bu uzun süren sessizlik ve bakışmanın ardından hyunjin konuşmuştu.

Sevgilim demesi felixin deli gibi hoşuna gitmiş ve kalbi yine bozmuştu ritmini.

Gülümsedi ve aynı şekilde karşılık verdi.

"Sanada günaydın sevgilim."

Hyunjin Felix cümlesini bitirdiği gibi dudaklarına kapanmıştı.

Felix kısa bir duraksamanın ardından karşılık vermeye başladı. İkiside her yakınlaşmada heyecanlanıyordu.

Fazla uzun sürmemiş ayrılmışlardı. Hyunjin kafasını tekrar yastığa koydu ve dudaklarını okşadı felixin.

"Çok güzelsin Felix. Sana doyabilmek imkansız benim için."

Felix hyunjinin yüzüne gelen saçlarını geriye taradı ve gülümsedi.

"İnanılmaz geliyor banada. Seninle olabilmek... Daha bir ay öncesine kadar her günümüz kavgayla geçerdi."

Hyunjin gülümsedi ve yanağını okşadı felixin.

"Öyle ama ne demişler. En büyük aşklar kavgayla başlar."

Felix kahkaha atmaya başlayınca hyunjinde katıldı ona.

Odayı süsleyen kahkahalarıyla ikiside bu inanılmaz sabahı unutmamak üzere yaşadılar.

--------

"Felix hadi ama."

"Geliyorum!"

Hyunjin gözlerini devirdi ve gülümseyerek masaya oturdu. Uzun süredir felixin yataktan kalkıp masaya gelmesini bekliyordu ve Felix her seferinde tamam diyor ama gelmiyordu.

Hyunjin çayını yudumlarken Felix küçük ve sevimli seslerle aşağıya indi. Hyunjin hala çayını yudumluyor ve telefonuyla ilgileniyordu. Felixte hemen karşısına oturdu.