-yazar-
"Nereye gidiyoruz hyunjin? Durur musun? Ne oluyor? Tanrım!"
Hyunjin tek kelime etmeden merdivenleri çıkıyor peşinden de felixi sürüklüyordu. Felix ne kadar yakınsa da, sorularda sorsa ,hyunjin hiç birini yanıtlamıyor sessizliğini koruyordu.
Bitirmek istiyordu. İkisininde acısını tamamen bitirmem istiyordu.
Boş olduğunu düşündüğü bir odaya girdi ve felixide içeri sokup kilitledi kapıyı.
"Noluyor diyorum sana!"
"Tanrım, FELİX!"
Felix bu ani yükselişe korkmuş ve titremişti adeta. Hyunjin farkında ama bir yandan da sabırsızdı. Tükenmişti. Tamamen.
"Anlamıyorsun..."
İkiside sadece birbirlerinin kalp atışlarını duyuyordu. Nefesleri kesilmiş ortamdaki bütün ses gitmişti sanki. Sadece birbirleri için atan kalplerinin sesleri yankılanıyordu odada.
"Ben tükendim artık."
Felix üzgün bir ifadeyle kaşlarını çattı. Anlamaya çalışıyordu karşısındakini.
"Sürekli seni onunla görmekten de , ona gülümsemenden de , ondan bahsetmenden de, kalbimi çok acıtıyor Felix. "
Felix Chandan bahsettiğinin farkındaydı ama niye olduğunu hala sorguluyordu içinde. Asıl gerçeği tahmin edebiliyordu ama inanmak istemiyordu da. Onun için imkansız geliyordu bu gerçek.
"Hyunjin..."
Kafasını salladı hyunjin ve başını eğdi.
"Senin ne düşündüğün hakkında hiçbir fikrim yok Felix. Benden kaçıyorsun. Her fırsatta. Bana her gülümsediğinde içimdeki bu duygu yoğunlaşmaya başlıyor. Artık içimde tutamayacam kadar çoğaldı Felix."
Kafasını kaldırdığında dolu gözlerle karşılaşmayı beklemiyordu Felix. İlk defa onu böyle yıpranmış bir şekilde gördü. Gözlerindeki bu kırgınlığı ve adlandıramadığı duyguyu.
İşte o an Felixin de canını yakmıştı. Anında dolmuştu gözleri. Kafasını karıştıran hala bir çok şey vardı. Şuan bu duruma nasıl geldiklerinin bile farkında değildi ikiside. Uzun süren sessizliği bozdu hyunjin.
"Ben sadece bu şeyi açıklayınca seni kaybetmekten korkuyordum Felix ama böylesi canımı daha çok yakıyordu. Sürekli benden uzaklaşman ve her kafamı çevirdiğimde yanında ben değilde o olması..."
Derin bir nefes aldı hyunjin. Her kelime felixi daha da şok ederken. İkisininde aynı anda gözlerinden bir yaş süzüldü. Felix tek kelime edemiyor hyunjin ise içinde biriktirdiği her şeyi şuan söylemeye hazır hissediyordu.
"Deli gibi kıskanıyorum seni. Geceleri gözüme bir gram uyku girmiyor. Aklıma iğrenç düşünceler geliyordu. Bakmaya bile kıyamadığım sana onun her dokunuşu beni tek tek parçalıyordu."
Felix kalbindeki bu acıyı bastırmaya çalışsada imkansızdı şuan. Bunları nasıl fark etmediği hakkında kendisine lanetler ediyordu. Farkında olmadan onu kırdığı için lanetler ediyordu.
"O gün benim için unutulamaz bir gündü. Beraber uyumayı teklif ettiğin gün. Beni en çok acıtan da buydu. Benim için unutulmaz olan her anımız senin için bir boşluktu. Hiç birini hatırlamıyor olman çok kırıyordu kalbimi. O an ne kadar umutlansamda sonradan sarhoş olduğun gerçeği bütün benliğiyle yüzüme vuruyordu."
Hyunjinin sesi felixin nefesleri titriyordu. Felix kalbinin bu düzensiz atışına hiçbir şekilde müdahale edemiyordu ve her an bayılacak gibiydi. Günlerdir acı çekenin sadece kendisi olmadığını anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hwang Felix mi? - Hyunlix
RomanceHwang Felix mi? uyumlu bile değil. Harika hayatım onunla nişanlanacığımı öğrendiğimden beri büyük bir çıkmaza girdi. Zorba pisliğin teki ve ben bu zorbayla yakında aynı evde yaşayacağım.