Gözlerime daha anlamlı bakıyordu. Ne istediğinden emin olamıyordum. Bu yüzündeki ifade çok farklıydı. Ardından dudaklarıma kaydı bakışları. Tanrım. Felix yapma şunu.
Elini yanağıma koydu ve dudaklarımın üstüne konuştu.
"Sende öyle."
Yaşadığım bu tarif edilemez duygu gözlerimi kapatmama neden olmuştu. Onun şuan ne yapmak istediğinden gram bilgim yoktu. Ama her ne yapacaksa benim pişman olmayacağıma emindim. İşte sorun da buydu. O pişman olabilirdi.
Ama hiçbir türlü duygularımla savaşamıyordum ve kendimi ona bıraktım.
Yanağımda ki eline kafamı hafiften yasladım. O hala dudaklarıma muhtaç bir şekilde bakarken ben ise elinin sıcağında ki o huzura kapılmıştım.
Gözlerim hala felixin gözlerine bakarken o ise dudaklarımdan çekmiyordu gözlerini. Kafası yavaşça bana doğru ilerlerken ben günlerdir deli gibi istediğim o şeyi yaşayacak olmanın düşüncesiyle heyecanlanmıştım.
"Heyy! Hyunjin nasılsın bebeğim?"
Tanrım hayır. Şuan olmazdı. Hayır hayır hayır.
Felix gözlerini sinirle kapattı ve elini çekti. Masada ki bardağını alarak arkasına yaslandı ve içkiyi yudumlamaya daha doğrusu dikmeye başladı.Bende gözlerimi sertçe kapattım. Lanet olsun gelecek başka zaman mı yoktu?
Felixe baktığımda hiçbir şekilde yüzü bir ifade belirtmiyordu ama sinirlendiğini dişlerini sıkmasından anlayabiliyordum.
Ardından yanımıza hiç sormadan oturan kıza döndüm. Arsızca sırıtıyordu. Bizi rahatsız etmek hoşuna gitmiş olmalıydı. Elini bacağıma koyup okşadı. Bende hızlıca elini tutup kendisine fırlattım. Bundan hiç rahatsız olmamış hala arsızca sırıtıyordu.
"Tanrım... ne istiyorsun Linda?"
Evet. Maalesef ki tanıyorum.
"Seni."
Cevabına gözlerimi devirip hala dokunamya çalıştığı elini bileğinden tuttum.
"Bu kim?"
Kafasıyla felixi gösterdiğinde Felix öfkesini belli ederek ona baktı. Ben cevaplayacakken Felix sözümü kesmişti.
"Sevgilisiyim."
Ben beklemediğim için şaşkınlıkla gözlerimi açarken kızda kaşlarını çatmıştı.
Felix ise inanılmaz gülüşlerinden birini sunmuştu bana. Ardından koluma girip bana sokulmuş ve kıza dönmüştü.
"Niye hala burdasın?"
Kız sinirle bana dönmüş ve bağırmaya başlamıştı.
"Gerçekten sevgilin mi? Beni nasıl unutursun hyunjin. "
Felixin dediklerinden bir süre sonra kendime gelebilmiştim şuan bu şeye sevinmek isterdim ama şuan da kulaklarımızı cırmalayan şu sesin kesilmesi gerekiyordu.
Felixin belinden tutup kendime çektim. Madem bir işe girdi layıkıyla yapmalıyız değil mi?
"Evet Linda sevgilim. Artık lütfen kafanda bir şeyler kurmayı keser misin? Biz ayrılalı nerdeyse iki yıl oldu. Vazgeç artık. Sadece bir aylık ilişkiye nasıl bu kadar kaptırabilirsin kendini?"
Çenesini sıkıyor ve felixe bakıyordu. Ellerimi felixin saçlarına koyup okşadım . Ardından da küçük bir öpücük kondurduğum da Felix kafasını kaldırıp bana baktı. Şuan yavru bir kedi gibi bakıyordu bana. Bu fazla sevimli.
Linda iğrenç bir kahkaha patlattı. Ah keşke sevgili rolünü zorunlu olduğumuz için yapmasaydık. Felixin dudaklarına kapanabilirdim.
"İnanılmazsın hyunjin."
Felixe dönerek devam etti. Felixte bakışlarını benden çekip ona döndürdü.
"Hyunjin'e fazla güvenmemelisin. O sadece ihtiyacı kadarını alıyor sonrada senin ne halde olduğunu düşünmeden bir kenara fırlatıyor."
Kaşlarımı çatarak ona döndüm. Bu kız cidden kafasında ne kuruyor böyle.
İlk başta ondan etkilendiğimi zannedip sevgili olmuştuk ama o takıntılıydı. Hemde deli gibi. Her şeyden herkesten kıskanıyor. Herhangi biriyle konuşurken saçma sapan kavgalar çıkartıyordu. Daha sonra ona olan hislerimin hoşlantı bile olmadığını fark ettim. Bu yüzden iki tarafta daha sonra pişman olmasın diye erkenden ayrılmayı teklif ettim. O daha öncede bağlandığı biri tarafından terk edilmiş bu yüzden bunu bir daha kaldıramayacağını düşünmüştü . Haftalarca koşmuştu peşimden. En sonunda minho olaya el atıp uzaklaştırma kararına kadar ilerlemişti .
Şuan da da bu kadar yakında olması suçken polislerle uğraşmak istemediğim için bir şey demiyordum.
Felixin yanlış bir şey düşünmesini istemiyordum. Bu yüzden tam açıklama yapacakken Felix bir anda ayağa kalktı.
"Ah... gerçekten kafada kurmada iyisin. Takıntılı bir manyak olmasaydın emin ol sevilirdin..."
Kıza yaklaştı ve tam yüzünün önüne eğildi.
"Hyunjin sana zaten gerektiğinden fazla bir değer vermiştir. Ama bir konuda uyarayım. Her başını okşayanı yanlış anlayıpta peşinden havlama. Sonra böyle acınası bir duruma düşersin."
Ben felixin dediklerinin etkisinden çıkamamışken Linda büyük ihtimalle az sonra çıldırırdı.Eliyle onu işaret ettiğinde lindanin göz bebeklerinin titrediğinin farkındaydım. Her an felixi yiyecek gibi duruyordu.
Felix bunları nereden biliyordu ki?
Hyunjin şuan sorun bu değil. Hızlıca ayağa kalktığımda Linda bir anda felixin saçına yapışmıştı. Ben daha ayırmadan Felix lindanin bileğinden kavramış ve onu burkmuştu. Linda acı içinde inlerken Felix ise diğer eliyle saçlarını düzeltiyordu.
Bu benim tanıdığım Felix olamazdı. İmkansız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hwang Felix mi? - Hyunlix
RomantizmHwang Felix mi? uyumlu bile değil. Harika hayatım onunla nişanlanacığımı öğrendiğimden beri büyük bir çıkmaza girdi. Zorba pisliğin teki ve ben bu zorbayla yakında aynı evde yaşayacağım.