Second Lead Boi ¦ JJK

18 "doğrular"

"Çalışmamız lazım."

Jimin tepemde dikilmiş yaklaşık on dakikadır omzumu dürtüp duruyordu.

Gerçekten ağlamaya bile zamanım yoktu. Gerçi okulda ağlamak ne kadar doğruydu bilmiyordum.
Sadece şu an Jungkook'un beni böyle görmesini istemiyordum.

"Solhi. Tiyatroya çalış-"

"Git başımdan!"

Jimin korkarak geriye çekildi. Açıkçası ben de bu kadar çirkef bir şekilde bağırmayı beklemiyordum ama ağlarken de yalnız olmak istiyordum.

"Manyak mısın, ne bağırıyorsun?" Jimin elindeki kağıtları yüzüme çarptı.

Öfkeyle göz yaşlarımı sildim. "Ağlıyorum! Görmüyor musun!?"

Tuhaf bir ifadeyle beni süzdü. Daha sonra kağıtları kucağıma attı ve ağır adımlarla yanıma çöktü.
Duvara ikimizde sırtımızı dayamıştık.

Dalga geçer bir ifadeyle konuştu. "Ne oldu? Arkadaşın mı yok?"

Göz devirdim.
"Yok. Hiçbir şeyim yok. Mutlu musun?"

Dudak büktü. "Ben zaten mutlu bir insanım. Senin gibi karamsar ve yapmacık bir kız olsam benim de arkadaşım olmazdı herhalde." Daha sonra aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi. "Yok.. Ben yakışıklıyım. Yine de arkadaşım olurdu, sen çirkinsin de.."

Burnumu çektim istemsiz. Bu çocuğa bile batıyordum. "Ben sana hiçbir şey yapmadım. Neden beni sevmiyorsun?"

Gözlerini kıstı ve şüpheli bir ifadeyle beni süzdü. "Jungkook ve Lisa'yı ayırmaya çalışıyorsun. Eğer bunu yaparsan Lisa ölür. Gerçekten de kendini öldürür. Şaka yapmıyorum."

Şaşkınlıkla ona bakakaldım.

"O Jungkook'suz yaşayamaz. Ben de arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. İki arkadaşımın da mutlu olmasını istiyorum. Sen engelsin. Büyük bir engel."

Gülmemek için kendimi zor tuttum. Ağladıktan sonra gülebilen tek insandım. Göz yaşlarım bu sefer tutmuş olduğum gülücük yüzünden aktı.

"Engel? Nasıl bir engel olabilirim? Jungkook'un aklı bana mı kayıyor? Ayrıca Lisa hasta olabilir. Hiç tahlil yaptırdınız mı?"

Jimin öfkeyle dişlerini sıktı. Arkadaşını bu kadar seven bir insan görmek ilginçti.

Lisa bu kadar sevgiyi hak ediyordu.

Ben neden etmiyordum? İyi olduğum için mi?

"Bu konu hakkında hiçbir bilgin yok. O yüzden sinirlenmeyeceğim. Ama sana bir uyarı." İşaret parmağını havaya kaldırdı. "Jungkook'tan.. Olabildiğince uzak dur."

Gerçekten? Bunlar şaka falan mı?

Önce Lisa sonra Daniel şimdi de Jimin?

Neden Jungkook ile yakın olmam onları bu kadar korkutuyordu? Jungkook'u çalmamdan mı korkuyorlardı?

Bu uyarı beni daha da hırslandırmıştı.

Birden ayağa kalktım ve gülümseyerek Jimin'e de yerden kalkması için elimi uzattım. Şaşkınlıkla bana baktı.

"Uyarını dinlemek iç açıcıydı."

Şaşkınlıkla ve biraz da memnun olmuş bir ifadeyle kasları yukarı doğru kalktı. "Aferin, akıllı olmaya başladın."

Tam elimi tutacağı sırada elimi çektim. Boşluğa düşer gibi oldu ve öfkeyle bana baktı.

"Jungkook'un engeli değilim ama onun için bir kaçış yoluyum. Sizin gibi manyaklardan uzak durması lazım asıl. Ben hiç sevdiğini ölümle tehdit eden kız arkadaş görmedim. Ayrıca Lisa, Jungkook'u aldatıyor. Haberin olsun. Aynı senin kız arkadaşının da seni aldattığı gibi."