20 "düşlerim"

528 55 49
                                    


"Daniel, ben işten ayrılmak istiyorum."

Suratıma baktı ve biraz düşündü. Gerçekten de bu durumda olduğumuza ben de inanamıyordum. Fakat zamanı gelmişti.

"Sebebini söyleyecek misin?"

Uzun bir bekleyişten sonra sakin bir ses tonunda konuştu. Sebebini ben de bilmiyordum. Artık hiçbir şey yapasım gelmiyordu ve işi düzgün yapamıyordum. Bir cevap vermeyeceğimi anladığı an tekrar sordu.

"Nerede kalacaksın? Paran var mı?"

Sıkkın bir nefes verdim. "Ben de.. onu soracaktım.. Paramı ne zaman alabilirim?"

Biraz birikmişim vardı fakat yeni bir iş bulmak zorundaydım. Böyle devam edemezdim. Okula ise.. zaten okula artık gitmek istemiyordum.

"Hesabına yatıracağım. Kalacak yerin var mı Solhi? Cevap vermedin."

Cevap vermek istemiyordum. Fakat onun beni rahat bırakmayacağını da biliyordum.
"Şimdilik yok ama-"

"Nerede kalacaksın o zaman? Burası senin evin. İşin olmayabilir ama burada kalabilirsin."

Sözümü böldüğünde susmak zorunda kaldım. Fakat onun karşısında çok fazla susmuştum. Artık bana bakıcılık yapmasını istemiyordum ya da sözünü dinleme zorundalığı hissetmeyi..

Ya da ona aşık olma zorundalığını..

Çünkü değildim. Hiçbir zaman olmadım. Bunu yakın bir zamanda anlamıştım. Geç anlamıştım.

Daniel elini omzuma koydu. Dikkatimi onun üzerinde olmasını istediği zaman bu hareketi yapardı.

"Bir sorun var belli. Ne olduğunu anlat."

Emir vererek konuşması alışkın olduğum bir şeydi. Onu çekici bulurdum böyle konuştuğunda. Fakat artık.. itici geliyordu.

Geriye çekildim. Elini boşluğa düştü.

"Sadece artık istediğim şekilde yaşamak istiyorum."

"Yaşamamak yani? Solhi paran olmadan evin olmadan ne bok yemeyi düşünüyorsun. Senin kimsen yok."

Senin kimsen yok.

Yok. Yoktu. Bir ara tekrar oldu. Fakat şimdi tekrar yok.

Omuz silktim. "Kimseye ihtiyacım da yok."

Yalan söylemiştim fakat artık hıçkırmıyordum. Demek ki gerçekten de psikolojik olarak yaptığım bir şeydi bu.

O da şaşkındı. Fakat kurcalamadı. Daniel'ın huyunu biliyordum. Baa doğru elini uzattı. Bu hareketi beklemiyordum. Anlamamıştım.

Eliyle tekrar işaret yaptığında üzerimdeki önlüğü gösterdiğini anlamıştım.

Hiç bekletmeden üzerimdeki önlükten kurtuldum ve ona doğru uzattım. Bana sert bir bakış attı.
Eliyle tutamayacağını anladığımda masaya koydum ve ona baktım.

"Her şey için teşekkürler, Bay Daniel."

Son kelimeyi bastırarak söylediğimde daha fazla onun suratına bakmak istememiştim. Yanından geçip gitmeye hazırlanmışken bir anda kolumdan tuttu.

Durdum ve bekledim. O da bekliyordu. Arkam dönük olduğu için yüzüne göremiyordum.
Sakin bir soluk aldığını hissetmiştim.

"Bu bana da mı bir veda oluyor?"

Sustum. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Anlamıştım ne demek istediğini. Bana doğru döndüğünde hala kolumu tutuyordu. Ona dönmemi sağladı ve aramızda hafif bir boşluk vardı sadece.

Second Lead Boi ¦ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin