2 "somon"

702 64 35
                                    


1 Hafta Önce


Özet

"Solhi bugün babam işe neden gelmediğimi sorarsa hasta olduğumu söyler misin?"

Daniel'a baştan aşağı baktım. Parfüm kokusu burnuma geliyordu. Giydiği beyaz gömleği birkaç delik açık bırakmış ve altına deri bir pantolon giymişti. Gözüne taktığı pahalı güneş gözlüklerine uzun bir süre bakakaldım.

Birden bana doğru bir adım attı ve bileğimden tuttu. Şaşkınlıkla ona baktım. Diğer eliyle gözlüğünü çıkardığında yakınımda olan gözlerinin güzelliğiyle yüzleştim.

"Lütfen, tek ricam. Bugün benim için çok önemli bir gün.. Olur mu?"

Daniel her zaman kaba bir çocuk değildi. Bazen o kadar kibar oluyordu ki istemeden kalp atışlarım hızlanıyor ve ona karşı gelemiyordum. Yutkundum ve gözlerinden hipnoz olmuş gibi kafamı salladım.

Gülümseyerek geri çekildiğinde bileğimi bıraktı. "Sana güvenebileceğimi biliyordum.." Göz kırptı ve saatine baktı. Telaşla etrafına bakındı ve konuştu. "Gidiyorum ben."

Bir cevap beklemeden hızlıca dışarı çıktı. Dışarıda duran motoruna doğru koşuşunu izlerken içten içe meraktan ölüyordum. Onu ilk defa bu kadar telaşlı görüyordum. Babasına bile yalan söyleyecek kadar ne meselesi vardı acaba..

Yine de pek umrumda olmadı çünkü keyifliydim. Bana güveniyordu. Beni bu sebeple tercih etmişti. Garsonlukla ilgili hiçbir tecrübem yoktu. İş mülakatında ona tek bir yanıtımla beni işe almıştı. "Ben dürüstüm."

Açıkçası bulduğum en hızlı işti bu ve sonsuza kadar çalışacağım hayalleri vardı. Daniel liseden atıldığımı biliyordu bu sebeple de almış olabilirdi beni işe. Biliyordum bana biraz olsun acıdığını.. Biraz da olsun hissediyordum, bir yıldır çalıştığım bu işte onunla geçirdiğimiz zaman boyunca benden hoşlanmaya başladığını.. Hangi anlamda olduğunu bilmesem de..

Kang Daniel'ın babası geldiğinde tek bir görevim olduğunu biliyordum. Daha sonra Daniel'ın gözünde daha da iyi bir seviyeye ulaşacaktım. Beni daha çok sevecekti, tabii ki.

"Günaydın, Solhi.."

Kafamı eğip karşımdaki göbekli adama kafa selamı verdim. "Günaydın efendim.."

Sert bakışlarıyla Daniel ona çok benziyordu. İkisi de soğuk bir tip gibi gözükseler de içten içe iyi bir yanları vardı. Sırf Daniel'ın bu yanını görmek bile beni heyecanlandırıyordu. Açıkçası hayatımda onun kadar dürüst, güvenilir ve yardımsever bir insan görmemiştim. Bu yüzden ona içten içe hayranlık duyuyordum. Belki de ben de hoşlanıyordum..

"Oğlum nerede? Bugün evrakları halletmesi gerekiyordu söyledin değil mi?"

Kafamı salladım. "Evet biliyor söyledim efendim.." Daha sonra gülümsedim ve ne söylediğimden habersiz bir şekilde devam ettim. "Oğlunuz hasta olduğunu söylememi istedi ama hasta değildi, süslenip bir yere gitti."

Kendimden emin bir şekilde adamın yüzüne bakarken onun bana attığı tuhaf bakışlardan sonra ne dediğimin farkına vardım.

Kahretsin.

O an Daniel'ın babasını hiç bu kadar sinirli görmemiştim.
Adamın yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu fakat yine de tek söylediği Daniel'ı arayıp gelmesi gerektiğini söylememdi.

Second Lead Boi ¦ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin