Second Lead Boi ¦ JJK

6 "karanlıktan korkar mısın?"

Oy ve yorum istiyorumm

Belki arkadan 2 bölüm birden salarım😶

İyi Okumalar,,

"Hoşgeldin sınıfımıza benim ismim Jisoo, senin?"

Yanımda oturan kız o kadar tatlıydı ki bana ilk yanaşan o olmuştu. Elini uzattığında hafifçe gülümseyerek elini sıktım.

"Kim Solhi. Memnun oldum.."

Heyecanla gülümsedi. Sırasını bana biraz daha yaklaştırdı. Gerçekten de tatlı birine benziyordu.

"Neden dönemin ortasında transfer oldun? Özel değilse sorabilir miyim?"

Sorduğu iki soruyu da düşündüm. İlkini kesinlikle yanıtlamak istemiyordum.

"Hayır, soramazsın. Özel." Ağzımdan çıkan sert kelimelerle ben de kız kadar şaşırdım. Şu dürüstlüğüm yüzünden arkadaşlık da kuramıyordum zaten.

Jisoo yine de gülümsedi. "Peki.. Ders notlarımı seninle paylaşabilirim, istersen?" Merakla yüzüme baktı.

Kafamı salladım. "Teşekkür ederim."

Hayatımda ilk defa bu kadar hızlı arkadaş bulmuştum. Üstelik çok iyi birine benziyordu. Umarım bunun da sonucu Chaewon ile yaşadığım olaya dönüşmezdi..

Sınıf kapısı sert bir şekilde açıldığında gürültü çıkmıştı. Bütün herkes kapıya doğru baktı ben de dahil.
Kapıda duran çocuğu fark edince göz devirdim. Kolunu duvara yasladı ve herkese dikkatlice baktı.

Beni gördüğü an ise serseri gibi sırıtmaya başladı. Göz temasını kesip yanıma oturan kıza döndüm. Fakat o ağzı kulaklarında bir şekilde kapıya bakıyordu.

"Oha.." Jisoo yutkundu. "Buraya geliyor.."

Kaşlarımı çattım. Kimin geldiğini biliyordum ama bunda şaşırılacak ne vardı bilmiyordum. Tam sıramın önüne gelen çocuk tepemde dikildi.

Ona bakmamak için büyük bir çaba sarf ediyordum.

"Naber, Jisoo"

Jisoo şaşkınlıkla yanıbaşımda duran çocuğa bakıyordu. Gülümsedi. "Selam Jungkook.. iyiyim sen?"
Yanakları kızarmıştı bile.

"Seni görünce daha iyi oldum, güzelim.."

Güzelim mi? Bu çocuk gerçekten de flörtöz olmalıydı ki, hiç sevmem.

"Seni ne getirdi buraya, normalde hiç gelmezsin?" Jisoo, çocuğa kalp çıkaran gözlerle bakıyordu neredeyse.

"Yanındaki kızı almaya geldim."

Ona bakmamama rağmen cesaretle konuşuyordu. Kafamı çevirip bıkmış bir tavırla onun tarafına döndüm. Zafer kazanmış gibi göz kırptı.

"Git işine, Jungkook."

"İşimdeyim zaten, sen benim işimsin."
Dudağını yalayarak son derece pezevenk gülüşüyle cevaplamıştı.

Sebepsiz sıcak basmıştı. Kesinlikle onun laflarına etkilenecek değildim sadece bu kadar özgüvenli olmasına sinir olmuştum. Jisoo bile rahatsız olmuş bir şekilde yerinde kıpırdandı.

"Beni rahat bırak! Seninle ilgilenmiyorum." Kesin ve net bir şekilde konuştum.

Şaşırmıştı. Yalan söyleyemediğimi biliyordu ve bunu duyunca biraz yüzü düşmüş gibiydi.

"Solhi sen ne anladın bilmiyorum ama benim işim şu an sana okulu gezdirmek."

Şaşkınlıkla ona bakakaldım. Gayet ciddiydi. "Nasıl..?"