12 "kaza"

475 56 58
                                    


"Dikkat et. Çıkışta yine buradayım."

Daniel'ın bir beslenme çantası yapıp da elime vermediği kalmıştı onu da zaten kafedeki kalan tostu poşetle vererek yapmıştı.

Birisinin onu görmemesi için çaba sarf ederken Daniel alnıma öpücük kondurdu ve beni son kez uğurladı. Artık tüm okul beni tuhaf biri olarak tanıyor olmalıydı.

Bahçeye girdiğimde insanların gözleri benim üzerimdeydi. Rahatsız ediciydi. Hayalet modunda olmayı tercih ederdim bu yüzden başımı öne eğerek yürümeye başladım.

Tabii kafamı birinin göğsüne çarpabileceğimi akıl edememiştim. Acıyla geriye çekilip karşımda boyu hafif uzun olan çocuğa baktım.

"Dönmüşsün."

Jimin memnuniyetsiz bir ifadeyle konuştuğunda kollarını göğsünde bağladı. Gerçekten de beni gördüğü için somurtuyordu..

"Ne zaman okuldan atılacaksın? Bence çok durdun."

Göz devirdim. Sabah sabah uğraşmaya başlamıştı bile. "Atılmayacağım. Ben bu okuldan mezun olacağım tek amacım bu."

"Sevgili ayırmak değil yani? Jungkook'un aklını çelmek falan?"

Sinir bozucu suratına yumruk atmayı düşünmüştüm bir anlığına. Eğer beni kızdırmaya devam ederse sonucu da bu olacaktı zaten.

"Hayır. Kimse umrumda değil." Hıçkırdım.

Jimin kaşlarını çattı. "Yalan söylediğin zaman hıçkırık alarmı mı bu?"

"Yalan söylemedim." Tekrar bir hıçkırık sesi gelmişti. Şaşkınlıkla ona bakakaldım. Gerçekten de doğru olabilir miydi? Sanırım Jimin sayesinde yeni bir özelliğimi keşfetmiştim.

Bu artık yalan söyleyebileceğim anlamına mı geliyordu?

Heyecanla Jimin'e baktım. "Jimin bana bir soru sor hemen! Sana yalan söyleyeceğim!"

"Zaten doğruyu söylediğin bir zaman mı var senin?"

Hızla omzuna vurduğumda temasımdan dolayı bana garip bir bakış attı. Fakat şu an tek umrumda olan yalan söyleyebilecek olmamdı.
"Hadi lütfen! Soru sor!"

"İyi sen istedin.. Jungkook'tan hoşlanıyor musun?"

O kadar heyecanlıydım ki...
Eğer yalan söyleyebiliyorsam bu artık yeni bir özellikti ve hıçkırmak umrumda bile değildi. Yeter ki yalan söyleyebilmek istiyordum.

Şimdi ona yalan bir cevap verip hıçkırmamı sağlamalıydım.

"Evet hoşlanıyorum."

Bekledim. Bekledim. Hıçkırık sesi yoktu. Hiçbir şey yoktu. Yüzümdeki heyecan soldu. Bir saniye? Yalan söyleyebildim ama?

Jimin bana tuhaf bir bakış attı.

"Jimin , bir tane daha sor. Hadi."

Göz devirdi ve aklına gelen şeyi sordu düz bir ifadeyle. "Benden nefret ediyor musun?"

Bu soru daha kolaydı çünkü cevabı biliyordum. Tabii ki de nefret ediyordum ama tersini söylemem lazımdı.

"Hayır etmiyorum." Hıçkırığın gelmesini heyecanla bekledim. Fakat yine hiçbir şey olmadı. Büyük bir hayal kırıklığı içerisindeydim.

Sıkkın bir nefes verdi ve bana onaylamaz bir bakış attı. "Gerçekten kafadan kontak bir kızsın." Göz devirip yanımdan gittiği sırada tam karşıda bizi izleyen kızı fark ettim.

Second Lead Boi ¦ JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin