"Ne yaptığını sanıyorsun Yoongi?"
Jungkook, bana sarılmayı kesmişti çünkü biraz daha böyle kalırsak Lisa bana saldırabilirdi.
Yanına geçtiğim sırada karşımda Yoongi'nin arkadaşlarıyla gülerek bana baktığını görebiliyordum.
"Hoşgeldin partisi? Yeni kıza hoşgeldin diyordum." Yoongi dalga geçer bir ifadeyle konuştu.
Jungkook sinirli gözükmüyordu. Asıl sinirli gözüken Lisa'ydı ve gözlerini benden alamıyordu. Kabul, ondan biraz tırsmıştım. Açıkçası benim sevgilim de başka bir kızı korumak için bile böylesine sıkıca sarılsa ben de kıskanırdım.
Gözlerimi kaçırdım.
"Sana bunun hesabını mı vereceğim Junggo?" Yoongi sırıttı, ondan daha uzun arkadaşları da gülüyordu.
"Şu an ne yapıyorsun?"
Jungkook kollarını göğsünde bağladı ve sırıtarak onlara baktı.
Yoongi'nin gülüşü kayboldu. Öfkeli bakışları beni buldu.
"Sen, biraz alınmış gibisin? Beğenmedin mi yoksa sürprizimizi?"
Sinirle dişlerimi sıktım. "Evet, beğenmedim. Eğer o süt yüzüme gelseydi siz de benim yapacağım sürprizi beğenmezdiniz."
Yoongi şaşkınlıkla bakarken yanımda duran Jungkook'un gizlice sırıttığını fark etmiştim. Fakat Lisa boğazını temizlediğinde anında düzeldi.
"Yeter artık.. Ben ikinizin arasında kavga istemiyorum." Lisa bir anda ortalarına geçtiğinde, Jungkook ve Yoongi tüm ilgiyle onu seyrediyordu.
"Grubunuz ikiye ayrıldı resmen. Namjoon, Jin, Hoseok size de yazık.. Tarafsız olmak yerine Yoongi'nin arkasına mı geçiyorsunuz?"
O bahsettiği çocuklara baktım. Hepsi de garip tiplerdi. Aralarından bir tek kızıl saçlı çocuk sevimli gözüküyordu. O konuştu.
"Bizim taraf tuttuğumuz yok Lisa. Jimin'i neden saymıyorsun? İlk Jungkook'un yanına geçen oydu. Her zaman da ilk onun yanında oldu, bizim değil."
Bahsettiği şeyle Jimin'in suratına baktım. Sevgilisi Chayeong'un omzuna kolunu atmış umursamaz bir tavırla göz deviriyordu.
"Çünkü, Jungkook tekti. Hepiniz onu sattınız. Gerçekten de Jimin aranızdan en dürüst olanınızmış." Lisa aşırı ciddi gözüküyordu. Jungkook'u öyle bir savunuyordu ki bir anlığına gözüme gıcık gelmemişti.
Jimin ise o sırada sevgilisini gıdıklamakla meşguldü.
"Ya yapmasana.. Jimin. Gıdıklanıyorum." Chayeong kıkırdayarak, Jimin'i ittirmeye çalışıyordu. Daha sonra kız koşturmaya başladı. İkili bahçenin etrafında dönüyorlardı.
"Jimin daha çocuk oğlum baksana şuna.." Jin isimli çocuk konuştu, gülümseyerek.
Namjoon da kafasını hayır anlamında salladı. "Sevgilisine karşı çocuk. Yoksa gayet olgun biri, baksana bizi tartışmaya değer bile görmedi."
Bir grup oldukları o kadar belliydi ki aslında kimse kimseden nefret etmiyor sadece ortada bir küslük olduğu belliydi. Fakat, Yoongi'nin öfkeli bakışları.. sanki düşmanına bakıyordu.
"Karşıma bir daha çıkacak olursan seni ezmekten çekinmem Jungkook."
"Beni ezebilecek büyüklükte olduğunu sanıyorsan buyur, Min Yoongi."
Lisa, Jungkook'un kolunu tuttu. "Aşkım yeter, hadi."
Açıkçası ben de sıkılmıştım. Niye hala duruyordum bilmiyordum. Gitmek için hareketlendiğim an Jungkook'un kolumu tutup beni durdurmasıyla şaşırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Second Lead Boi ¦ JJK
Fanfiction"İkinci çocuklar asla kızı alamaz." Peki ya o ikinci çocuk Jeon Jungkook olsaydı? ... Solhi'nin yalan söyleyememe özelliği varken Jeon Jungkook yalan söylemeyi iş haline getirmiş bir insandır. Bu iki zıt insan birlikte olursa ne olacak?
