İkili sahilde bir süre daha oturmuşlardı. Oturmuşlardı oturmasına ama Heeseung üşüdüğünden kaynaklı hafif titremeye başlamıştı. Nishimura onu fark etmiyordu. Hava kararmıştı ve ay çoktan gökyüzüne yükselmişti. Nishimura'nın düşüncelere daldığını bildiğinden bir şey diyemiyordu Heeseung. Gerçi istese de diyemezdi ya.
Nishimura derin bir iç çekip gözlerini sabitlediği yerden çekti. Heeseung'ın kollarını kendine sarmış yavaş yavaş sallandığını fark ettiğinde atak geçiriyor sanarak endişelenmiş daha sonrasında üşüdüğünü anlayarak rahatlamıştı. Oysa üşümesi de normal bir şey değildi ki.
"Hadi çadıra gidelim artık. Üşümüşsün, titriyorsun. Hiçbir şey de belli etmiyorsun ki."
Heeseung bir şey deme gereği duymamış sadece göz devirmişti Nishimura'ya. Oysa düşünceler âlemine dalan kendisiydi. Ne diye Heeseung'a laf yapıyordu?
Nishimura oturduğu yerden kalkmış Heeseung'ın da kalkmasına yardım etmişti. Bulundukları alan taşlı olduğundan Heeseung düşmekten korkarak bırakmadı Nishimura'yı.
Evet kesinlikle düşmekten korktuğu için bırakmamıştı(!)
Çadırlarına vardıklarında; Nishimura, Heeseung'ı kolundan çıkarmış ve içeri geçmesi için beklemişti. Heeseung, içeri girmesine rağmen yanına gelmeyen Nishimura ile çadır girişinden kafasını uzatıp ona bakmıştı.
"Neden gelmiyorsun sende? "
"Üzerini değişmeyecek misin? Seni bekliyorum."
"Hayır değişmeyeceğim gel hadi"
Nishimura hallerine gülerek içeri girerken devam etmişti konuşmasına:
"Zaten az sonra yemek için yeniden çıkarız. Toplanma alanına geçer, yemek yeriz. Sonra da belki toplu etkinlik falan yapılır."
Heeseung'ın yanına oturmuş önce bir süre ona bakılı kalmış sonra da derince oflayıp kendini arkaya atarak uzanmıştı. Heeseung'da onu süzmüş ona bakmadığından hafifçe dürtmüştü dizinden.
"İyi misin?"
"İyiyim"
"Yorgun gibisin"
"Öyleyim"
"O zaman iyi olmuyorsun ki yorgun olmuş oluyorsun."
"Olsun sen yanımdasın ve yorgunluğunu alıp götürüyorsun"
"Cidden mi? "
Nishimura, Heeseung'ın çocuksu tavrına gülmüştü.
"Cidden, hadi uzan sende. Dinlenelim biraz sende o kadar yol geldin, yoruldun. Bize seslenirler etkinlik zamanı nasıl olsa."
Lafını bitirir bitirmez kolundan yanına çekip yatırmıştı Heeseung'ı. Heeseung başlangıçta şaşırmış, kasmıştı vücudunu. Sonra korkmanın anlmasızlığı ile yavaşça başını göğsüne yaslamıştı Nishimura'nın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lâl | Heeki
Historia CortaÇektiği fotoğrafları ve hissettiklerini yazdığı sözleri ile sosyal medyada ün kazanmış Heeseung, içine attığı onca şeyi bir yabancının anlayabileceğini çok sonradan anlamıştı.