2.8

535 77 138
                                    

Telefonla konuştuğu için daha arkadan gelen Taehyun, masaya oturduklarını gördüğü gibi koşarak yanlarına geldi.

"Ah, kusura bakmayın... Acil durum vardı. Merhaba!" deyip elini uzattı Taehyun. Yüzü yere dönük bir şekilde eğilerek derin derin soluklanıyordu ve bu, yüzünün görünmesini engelliyordu.

Genç kız, yüzünü göremediği adama anlam veremedi ancak yine de geri dönüş yaptı. "Merhaba...? Hoş geldiniz..."

Kai'nin birkaç cümlelik anlatışından anladığı kadarıyla bu adam, Beomgyu'nun sevgilisiydi. Daha önce tanışmadıkları için kendini tanıtma gereği duydu.

"Ah... Bu arada..." dedi ve karşısında duran yüzünü göremediği adamın uzattığı elli tuttu.

... Harin ben."

Taehyun, duyduğu tanıdık isimle duraksadı.

Tanıdık gelen tek şey ismi mi, Kang Taehyun? Peki ya sesi...? Hadi ama! Sesini cidden unuttuğuna mı inanıyordun Taehyun? Tabii kendini kandırmak kolaydır. Her neyse...

Başını yukarı kaldırırken karşısındaki kişinin o olduğuna emindi ama o olmadığına inandırmaya çalışıyordu kendini. "Harin en yaygın kız ismi sonuçta!" diye geçirdi içinden. "Sesi... Sesi de çok klasik kadın sesi işte...!"

"Ben Taehyun." dedi kafasını kaldırdığında. Tokalaşmayı kısa tutup elini çektiği an karşısındaki genç kızın yüzüne baktı.

---

"Jihooonn!! Bana da öğretsene gül çizmeyii!!" dedi Jihoon'un odasında resim çizerlerken Niki.

"Tabii!! Bak, çok basit! İlk şöyle yapıyorsun... Sonra şöyle... Sonra daaa.... şöyle! Bittii!!" dedi Jihoon. Elindeki kırmızı boyayı Niki'ye uzattı. "Al, sen de dene, hadi!"

"Tamaammm!!" dedi ve kalemi eline alıp Jihoon'un öğrettiği gibi çizmeye başladı Niki. "Bittii!!"

"Eveeett!! Çok güzel o-"

"Çocuklaaarr!! Hadi yatın artık!" diyerek odaya girdi Jihoon ve Kai'nin annesı Haeun.

"Yaa beş dakika dahaaa!" diye sızlandı Niki ile Jihoon.

"Olmaazz!! Yarın okul var. Erken uyanacaksınız, erken uyumanız lazım!"

"Ya off..."

"Oflamayın hadii!"

"Haeun Teyze, babamlar gelmeyecek mi?" diye sordu Niki.

"Onlar daha geç gelir, oğlum. Uyu sen."

"Ya ama..."

"Ben sarılırım sana!" diye atladı Jihoon.

"Ahahah... Yatın hadi. Yarım saat sonra tekrar geleceğim, uyumuş olun!!"

"Tamaammm!!" dediler aynı anda.

---

"Yeonjun, şu nargileni başka yere üfle, sıçarım ağzına!" dedi birasından bir yudum daha almadan önce Taehyun.

"Ya ne zararım var?!" diye bağırdı Yeonjun.

"Az önceden beri yüzüme üfleyip duruyorsun, orospu çocuğu!"

"İyi be! Kurban ol sen benim nargileme!"

"Iy!"

İkilinin tartışması bitince Harin az önce son yudumunu içmiş olduğu bira bardağını sertçe masaya koydu. Elleri ve gözleri hala bardağındayken boğazını temizledi.

you're the sun to the moon -taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin