"Niki, bak, karların arasında bir papatya! Seviyor-sevmiyor yapacağım..." dedi ve eğilip papatyayı kopardı Jihoon. "Sevmiyor çıkarsa bozuşuruz he!"
Niki güldü. "Yap bakalım..."
"Seviyooorr... Sevmiyoooorr... Seviyooor... Sevmiyooorrr......"
"Hadii hızlı yap! Merak ediyorum!"
"Seviyorsan merak etmene gerek yok Niki Efendi!" diye söylendi Jihoon. Bu tekrardan Niki'nin gülmesini sağladı.
"Sevmez olur muyum bebeğiimm??"
"Göreceğiz!! ... Seviyooorrr... Sevmiyoorr..."
Niki de çıkacak sonucu ve Jihoon'un tepkisini merakla bekliyordu."Seviyooorr... Sevmi- Nikii!!" diye haykırdı Jihoon. Niki ise Jihoon'un elindeki sadece sapı kalan papatyayı fırlattı ve Jihoon'un ellerini tuttu.
Niki konuşmaya başladı.
"Güzelim... İlk ve tek aşkım... 20 yılım...""...?? Sevmiyor çıktı diye yalakalık mı yapacaksın?! Yemezler Niki Efendi!!!"
"... Şu ana dek hiç pişman olmadım seninle tanıştığımdan, seni sevdiğimden. Hatta şükür bile ettim! İyi ki seni sevmişim diye..."
Jihoon bir şey diyemiyor ve sadece merakla dinliyordu.
"Ve seni sonsuza dek sevmek istiyorum. Her zaman yanı başımda olmanı..."
Ve ekledi.
"En çok da... ailem olmanı." dedi ve cebinden bir kutu çıkartırken dizi üzerine eğildi. "Benimle evlenir misin Jihoon?""Nikiii!!" dedi ve sevinçle sıkı sıkı Niki'ye sarıldı Jihoon.
Çok sürmeden cevabını vermek için ayrıldı. Burnunu Niki'nin burnuna sürterken bir elini Niki'nin omzuna atmış diğer eliyle yanağını okşuyordu Jihoon.
"Evlenirim tabii ki!" dediğinde Niki gülümsedi ve dudaklarını Jihoon'un dudaklarıyla birleştirdi.
O sırada kar yeniden yağmaya başladı. Bunu hisseden Niki, Jihoon'un karın yağışını izlemeyi sevdiğini bildiği için dudaklarını ayırdı ve Jihoon'un kafasını göğsüne bastırarak karın yağışını izlemeye başladılar. "Seni çok seviyorum..."
---
"Kabul etti! Evleniyoruz!" diye haykırarak eve girdi Niki.
"Hayırlı olsun!" dedi ikili aynı anda. Niki yanlarına gidip teker teker babalarına sarıldı.
"Vay be Niki! En son birbirinizin elini ısırıyordunuz!" dedi ve güldü Beomgyu.
"Ah o gün... Hayatımın en değerli günü." dedi derin bir nefes vererek Taehyun.
"Ahahahah! Hatırlıyor musun hala?!"
"Hatırlamaz olur muyum?! Her detayıyla hatırlıyorum! 'Açın beyefendi' ..."
"YA TAEHYUN!" deyip hafifçe Taehyun'a vurdu Beomgyu.
"YA AMA HAYATIM AHAHAHAH!! YANİ KOLDAN BAŞKA NERENDEN BAHSEDEBİLİRDİM Kİ?!?!"
"Ya dikkatim dağınıktı, karşımda da taş gibi bir adam 'aç' deyince..."
"AHAHAHAHAHHA!!!"
"GİT YA!"
O sırada kapı çaldı.
"Ay kim geldi ya?!?! Tüm detaylarıyla anlatacaktım romantik anımızı!" diye sızlandı Niki."Seonghwalar gelecekti, onlardır." dedi ve kapıyı açmaya koyuldu Taehyun.
Kapıyı açtığı gibi Seonghwa ve Minhye'nin oğlu Hongjoong, Taehyun'un kucağına atladı. "Taehyun Amca dün noldu biliyor musuuuunnn?!?!?!?"
"Noldu Hongjoongcumm???" diye sordu merakla Taehyun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you're the sun to the moon -taegyu
Fanficbeomgyu: BANA SALDIRAN COCUGUN BABASI TUTULDUGUM DOKTOR CIKTI