"Festivale geliyor musunuz?" Huening Kai, Beomgyu, Taehyun ve ben okul çıkışında bir kafeye oturmuş sohbet ediyorduk. Soobin yanımdan gittikten sonra gün içinde bir daha yüzüme bakmamıştı. Kavgamız okula çabuk yayılmış, benimle dalga geçen insanları duyduğunda gülmüştü.
Asla hissedemeyecektim sevgisini.
"Sanmıyorum." Dedim önümde kahvemi içerken. Okul her yıl Ekim ayında festival düzenlerdi. Eski okul müdürümüz, Bayan Amelia, sekiz sene önce okulumuzu savunurken, bir iş makinesinin altında kalmış ve ölmüştü.
Okulumuz tarihi bir binaydı. Bahçesinde kazı çalışmaları yapılmak istenmiş sekiz yıl önce. Okul sürekli kapatılmaya çalışılmış, devlet bu binadan daha çok kazanmak için otel veya müze yapmak istemiş. Sekiz sene önce de bu olay büyümüş, okul bahçesine iş makineleri çıkartılmış. Bayan Amelia ve o zamanın öğretmenleri ve öğrencileri karşı çıkmış, en son Bayan Amelia iş makinesinin altında kalıp ölmüş. Olay basına yansıtılmamaya çalışılmış ama biz gerçeği biliyoruz. O günden sonra da okulu ellememişler. Olayı unutturmaya çalışmışlar. Biz unutmadık.
"Her yıl düzenleniyor Yeonjun, nasıl gelmezsin? Önemini biliyorsun."
"Biliyorum Beomgyu." Biliyordum, ama iyi değildim. Önce anma töreni, ardından duygulanma seansı, sonra Bayan Amelia'ya yazmak istediğimiz dertlerimiz, vesaire vesaire. Tamamıyla depresyon sebebi. Gelirsem ordan sağ çıkacağımı sanmıyordum. "Gelmek istemiyorum."
"Neden? Soobin bir şey mi dedi sana?" Huening Kai sinirlendiği her tarafından belli olan sesiyle sordu. "Sikerim onu Yeonjun."
"Kimse bir şey demedi. Saçmalamayın artık." Sargı bezimle oynamaya başladım tekrar.
"Ağlamışsın." Dedi Huening Kai tekrar. Onun kulağına yeni gidiyordu demek ki. "Neden ağladın Yeonjun?"
"Boşluğuma geldi." Oturduğum sandalyede bacak bacak üstüne attım ve sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. "Duygu boşalması, önemli bir şey değil."
"Ağlama." Dedi Taehyun bir kolu Beomgyu'nun onuzundayken. "Karşısında sakın bir daha ağlama. Düşmanın yanında yapılır mı oğlum? Kendine gel."
Düşman mı? Nerenin düşmanı bu? Kalbimin mi, duygularımın mı, hislerimin mi, ondan başka bir şey düşünmeyen aklımın mı düşmanı, yoksa sadece kağıt üzerinde benim düşmanım mı? Düşmanım değildi, ne yaparsa yapsın bana düşmanım değildi asla. Affederdim şu an. Gelip benden özür dilese, özüre bile gerek yok artık kavga etmeyelim bile dese atlardım koynuna. Hala neyin düşmanlığıydı bu? Düşmanım olan birini böyle kolay affedebilir miydim?
"Dediğim gibi, duygu boşalmasıydı. Bir daha benimle tartışacağını düşünmüyorum."
"Tamam kapatın konuyu." Beomgyu başını Taehyun'un omuzuna yaslarken ortadaki muhabbetten bıkmış gibi söylendi. "Festivale geleceksin Yeonjun."
Gözlerimi devirdim, ne dersem diyim beni oraya götüreceklerdi. Pembe aptal saçlarımı geriye tarayıp kahvemden bir yudum aldım.
"Dert defteri çok gerici değil mi?" Huening Kai limomatasının pipetiyle oynarken bir yandan da konu açmaya çalışıyordu, fark etmiştim. "Biri açıp bakabilir bizimkini, korunmuyor ki."
Taehyun sevgilisinin saçlarına minik minik öpücükler kondurdu. "Açıp bakarsa Bayan Amelia'ya saygısızlık yapmış olur. Okulda bunu göze alacak kimse yok."
"Kolayca defterleri alabilirler." Dedi Beomgyu. "Göze de alırlar, daha iyi saklanmalı."
"Gerçekten içinizi döküyor musunuz o defterlere?" Huening Kai cebinden sigara paketini çıkardı. İlk defa içtiğini görüyordum, şaşırdım. Dokuzuncu sınıfta o boka asla para vermem diyordu, şimdi elinde bir dal yakıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Girl -/ yeonbin
FanfictionHayallerindeki o kişi olamadığım için üzgünüm sevgilim, ama sen tam olarak hayallerimde ki o kişiydin -yeonbin