Harabeye dönmüş bir kasabanın ortasında sıcak geçen bir yaz

115 17 10
                                    

Soğuk.

Vücudum mu, ruhum mu bilmiyorum. Bir şeyler beni üzüyor, üşütüyor. Soğuk tüm bedenimi kaplıyor ve ben tek bir ses çıkaramıyorum, anlatacak çok şeyim var ama söyleyecek gücüm yok. Günlerdir tek bir lokma geçmiyor boğazımdan, yutkunurken canım yanıyor.

Hayatım yavaş yavaş gözlerimin önünde bitiyor.

Bilmiyorum ki kaç gün geçti, kaç hafta. Ya da kaç ay geçti, belki de sadece birkaç dakika öncesiydi. Zamanım geçiyordu. Zaman su gibiydi, akıp giderken beni de büyük bir hızla sürüklüyordu peşimden. Her şey dün gibiydi. Sevgim, saygım, ilk temasımız, otobüs durağındaki ilk öpücüğümüz. Sevgimiz, birbirimizi sevişimiz. Güzel şeyler geçiyor aklımdan tek tek, her şey yıkık. Harabeye dönmüş bir kasabanın ortasında sıcak geçen bir yazı özlüyorum ben. Yalnızım, yanımda dayanacağım kimsem yok.

Annem evde değil. Haftalardır uğramıyor. Güçlü bir ilişkimiz yoktu zaten, hiç olmamıştı. Teyzemde kalıyormuş. Üç dört günde bir arıyor. Nasılsın diyor, iyiyim diyorum. Anneme bile anlatamıyorum içimdeki sancıyı. Yüksek bir yerden düştüm, her yerim ağrı içinde. Canım yanıyor, ben daha dayanamıyorum.

Gitmiyorum okula, merak ediyorum her şeyi. Nasıldır, iyi midir diye. Aklım ondan hiç gitmedi, gitmiyor, gidemiyor. Telefonuma gidiyor bazen ellerim, açıyorum. Mesajlarınıza giriyorum, eskiyi içimden asla atamıyorum. Aramayı düşünüyorum, sonra bakıyorum ki gücüm yok.

Ben artık acıdan başka bir şey hissedemiyorum.

Sokağa çıkmak istedim bir gün, çıktım da. Yürüdüm, yürüdüm ama zehir oldu bana her bir adımım. Gördüm çünkü, anılarımı gördüm. Onlar taptazeydi, aklımdaydı. Ondan başka kimseye tutulmamıştım bu kadar. Ondan başka kimseyi de öpmemiştim. Onun da ilk öptüğü erkek bendim ama sevdiği insan bile olamamıştım.

Ağlayarak döndüm eve o günden sonra. Bir daha da çıkmadım. Kaç gündür çıkmıyorum evden bilmiyorum. Beomgyu aramıyor, sanırım onu cidden kaybettim. Onları görmeyeli uzun zaman oldu.

Hiçbir şey bilmiyorum. Kendimi kaybetmiş biriyim artık. Ne kadar aktarırım hislerimi kelimelerime bilmiyorum ama, kalbim yanıyor. Tam göğsümün ortasında, tam orda bir şeyler ağrıyor. Baskı yapıyor, nefesimi engelliyor. Gözlerim bulanık, uzun zamandır düzelmedi. Her gece karanlık çöktüğünde ağlıyorum. Gözyaşlarım sığmıyor artık içime. Ne kadar dökersem dökeyim orda kalıyorlar, sanki yerleri hemen doluyor. Annem gelse eve görse bu halimi tutmaz beni burda. Atar dışarı. Gelmiyor da zaten. Bir daha gelir mi bilmiyorum bile. Ben acımdan başka hiçbir şeyi bilmiyorum.

Hatırlıyorum, elini göğsüme koymuştu. Yanağımı okşuyordu diğer eli, yalnızdık. Sahil kenarında kumlara oturmuştuk. Altımızda bir örtü, kenarı denizin suyuyla ıslanmıştı. Gözleri önümdeydi. Hiçbir şey söylemeden bakıyordu bana. O hiçbir şey söylemiyordu ama ben biliyordum. Bana o an beni ne kadar çok sevdiğini söylediğini, biliyordum.

Bilmiyormuşum.

Sonra yaklaştı bana, beni kendine çekti. Ellerimi boynuna doladığım gibi başını boynuma yasladı. Kolları belimi sardı ve fısıldadı, her kelimesini hatırlıyorum.

"Bana özel ve tek hissettirdiğin için teşekkür ederim sevgilim"

Sonra durdu bir süre, ben hiçbir şey söylemedim. Yutkundu. Duydum. O an bedeninde ne olduysa hepsini hissettim ve duydum, gördüm. Sonra tekrar fısıldadı kulağıma,

"Bırakmam seni asla. İlacım oldun, temasına bağımlı oldum ben. Seni bırakırsam huzurumdan uzaklaşırım. Seni bırakırsam bana sunulan cenneti elimin tersiyle itmiş olurum. Eğer Yeonjun bir gün seni bırakırsam bil ki ben nefsimin esiri olmuşum."

Dream Girl -/ yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin