Sigaralar ve kanayan beden

112 20 26
                                    


"Yeonjun kaç gündür gelmiyor?"

"Bir iki haftadır sanırım." Beomgyu başını salladı hüzünle. Taehyun gözlerini kısarak döndü sevgilisine, titrek bir nefes vererek elleriyle oynamaya başladı. Beomgyu Yeonjun okula gelmeyi bıraktığından beri kendinde değildi. Taehyun Yeonjun'un bunu hak ettiğini, bu yolu kendisinin seçtiğini söylese bile içi rahat değildi. Evet, kendisi seçmişti belki bu yolu. Ama aşk zaten insanın gözünü kör etmez miydi?

Okulda duyulmuştu her şey, pek zor olmamıştı. Soobin o günden beri hiçbir şey olmamış gibi okula gelmeye devam ediyordu. Yeonjunu önemsemiyordu, zaten hiç önemsememişti. Eski rutinine dönmüştü, aşağılayıcı zorba Soobin okulun dört bir yanına yayılmıştı. Yeonjun hakkında ağıza alınmayacak laflar telaffuz ediyor, her yerde onun adını karalamaya çalışıyordu.

Beomgyu yeterince onları durdurmaya çalışıyordu, Yeonjun onun için hala önemliydi. Bir tanesiydi, nasıl ona sevdiğini tercih ettiği için kızabilirdi ki? Ama sorun şu ki, Yeonjunu koruma konusunda yalnızdı. Kai nötr kalıyordu, ama Taehyun her şekilde karşıydı. Bu saate kadar Yeonjuna ulaşmamasının bir sebebi de Taehyun'un izin vermemesiydi.

Her şekilde berbattı günler, Ophelia'nın ölümü gibi karanlıktı her gün. Soobin'in bu kadar aşağılık olması, can yakıcıydı. Öyle ki Beomgyu bile hissediyordu kırgınlığı. Aşığım dediği adam, onunla aylarını geçirdiği, onun sözleriyle uykuya daldığı, birlikte olduğu adam ya bir gün hakkında bu şekil pis konuşsaydı? Akıla mantığa sığar mıydı bu davranış? Bunlar Beomgyu'nun başına gelse kaldıramazdı bile. Peki ya Yeonjun? O kaldırıyor muydu? O boş verebiliyor muydu ki bunları? O bunun acısını en derinden hisseden kişi değil miydi? Perdenin arkasında kalan şey sadece kanayan bir yara, can yakan bir kesik miydi yoksa karamsarlığın, bir ölümün içinde yatan bir beden mi?

Peki ya aşk, gerçekten sigara gibi yakmaz mıydı?

"gyubeom" Kai çenesini Beomgyu'nun omzuna koyarak kendince şirinlik yapmaya başladı, keyfinin yerine gelmesini istiyordu.

Beomgyu sahte bir tebessümle omzunu Kai'nin omzundan çekti, oturduğu bankta geriye yaslanarak derin bir nefes verdi.

"Onunla konuşmak istiyorum."

"Hayır." Taehyun'un ani çıkışıyla Beomgyu gözlerini ona çevirdi, kaşlarını çattı.

"Neden? kaç yıllık arkadaşım Taehyun. Ben onun zor zamanında yanında olmayacağımda kim olacak?"

"O seni istemedi, kendi seçti bunu. Kabullen artık Beomgyu. Bir daha onunla konuşmayacaksın."

"Öyle mi?" Beomgyu oturduğu yerde dikleşerek ortamda ki gerginliğin artmasını sağladığında Huening oflayarak geriye yaslandı. Şu an pek kavga çekecek hali yoktu açıkçası. "Tamam, sen konuşma. Ben konuşacağım Taehyun."

"Sana zarar veriyor, izin vermiyorum."

"Ne zamandan beri senden bu konuda izin alıyorum?"

"Artık alıyorsun."

"Yeter." Huening ayaklandı ve kısa, aşağılayıcı bir bakışla tartışan çifte bakarak hızlıca ordan uzaklaştı. Zor zamanlarının üstüne bir çiftin sikten kavgasına hiç tahammülü yoktu.

Beomgyu bir süre Huening'in arkasından baktı, onunda gitmesiyle sinirle ayağa fırladı ve işaret parmağını Taehyuna doğru uzatarak sesini yükseltti.

"Bana bak Tae, kendi içsel dünyanda ne yaşıyorsun bilmiyorum ama arkadaşımın desteğe ihtiyacı varsa desteklerim. İki haftadır gelmiyor okula, koskoca iki hafta Taehyun! Nasıl bu kadar sakin olabilirsin? İyi mi, değil mi umrunda bile değil."

"Evet, değil." dedi Taehyun ayağa kalkarak. Beomgyu'nun ona uzattığı işaret parmağını nazikçe aşağı indirdi. Sinirle bakan gözleriyle alaycı bir gülümsemeyle baktı Beomgyu'nun yüzüne. "Korumaya çalışıyorum seni, sen ne yapıyorsun? Bu mu karşılığı? Hak ediyor mu lan sence Yeonjun bunları? Sikik bir insanın peşinden gitmeseydi olmazdı bunlar."

Beomgyu elini Taehyundan kurtararak onu omuzlarından geriye ittirdi. "Hiçbir şeyi anlamıyorsun değil mi?" Sesi yavaş yavaş yükselirken kendinde değildi, tek düşündüğü şey sevgili arkadaşının ne halde olduğu ve Taehyun'un nasıl bu kadar küstahça davranabildiğiydi. "Aşk bu, Taehyun. Belki hiç gerçek hisler içinde bulunmadığın için bunu anlayamazsın ama sen aynısını yapsan, bende Yeonjun gibi yapardım." Beomgyu dolu gözleriyle bir süre durakladı, Taehyuna soran gözlerle bakarken yutkunarak devam etti. "Sen," dedi sessizce.

"Sen olsan benim için Yeonjun'un yaptığını yapmaz mıydın?"

"Durumumuz aynı mi Beomgyu?" Taehyun öfkeyle yumruklarını sıktı, sevgilisine anlık bir öfkeyle zarar vermemek için kendini sıkıyordu. "Lan sen bizim ilişkimizi onların ilişkisinin yerine nasıl koyarsın amına koyim? Aldattım mi seni, sen aldattın mi beni? Ben seni bırakıp kızların peşinden mi gittim? Ne dediğinin farkında mısın sen amına koyim? İlişkimizi nasıl onların toxic ilişkisi yerine koyarsın lan?"

"Anlamıyorsun."

"Neyi anlamıyorum Beomgyu?" Taehyun karşısında ağlamak üzere olan bedenin üzerine yürümeye başladı, onu duvara yasladığında küçümseyici bakışlarla bakıyordu. "Bana hiç aşık olmadığımı mı söylüyorsun? Bunu nasıl söylersin? Senin için yapmadığım şey kalmadı, seni her şekilde korumaya çalıştım amına koyim ben! Nasıl benimkini aşk yerine koymazsın? Aldatmak mı gerekiyor lan? Ben de mi soobin sikiği gibi sikeyim duygularını? Ne istiyorsun Beomgyu?"

"Ben öyle bir şey söylemedim!" Beomgyu ağlamaya başlayarak Taehyunu ittirdi sinirle. "Sana sadece benim için arkadaşlarından vazgeçip vazgeçemeyeceğini sordum. Sen şimdi neden üstüme geliyorsun? Aldatmak mi istiyorsun? Tamam gir aldat."

"Aldatmıyorum, ben öyle biri miyim Beomgyu? Senin için kavga ederim, senin için sataşırım millete. Bana bunları mı söylüyorsun şimdi?" Taehyun sakinleşmeye çalışarak Beomgyudan uzaklaştı, bir eliyle ensesin kaşıdı ve iç çekerek geri banka oturdu. "Kimin için tartışıyoruz amina koyim? Sevgilisi için arkadaşlarından vazgeçen biri yüzünden mi bu kavgamız?"

Beomgyu sinirle kaşlarını çattı, anlamaz bakışlarını Taehyuna çevirdi ve titrekçe konuşmaya başladı.

"Sevgilin için arkadaşından vazgeçmez misin Taehyun?"

Taehyun bu tuzaklı sorunun farkındaydı, ama şu an siniri ona hakimdi ve Beomgyuyu düşünecek durumda değildi. Alayla gülümseyerek başını salladı. Dilini yanağında gezdirdi ve arkasına yaslanarak umrunda olmadığını gösterdi.

"Geçmem, Beomgyu." İkisi de bir süre sustu, sonra Taehyun konuşmaya devam etti.

"Bir ilişki yüzünden ben arkadaşımdan vazgeçmem."

•°•°•

Cooookkkk geç oldu ozurrrr

ama yazasim gelmemisti, aynı zamanda bu hesapta cok aktif olamıyordum.

Varsa yazım hatalari için ve geç bölüm için özür dilerim tekrardan, ayrıca tikandim sanırım.. Yakında bitiririm

iyi geceler🎀🎀


Dream Girl -/ yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin