"Bunu neden yapayım?"
Fısıltım aramızda mesafe olmayan adama uğradığında neşterin baskısı karnımda biraz daha sert olmuştu. Nikolai çene hattıma dudaklarını sürtüp boynuma dudaklarını bastırdığında neyin içine düştüğümü anlamıyordum.
"Senin değerini artıyorum Chuuya-san. Diğerleri gibi hevesini alıp bıraktığı biri olmak istiyorsan kararı sana bırakıyorum. Ancak sana karşı kin beslediğimi düşünürse sana daha sıkı tutunur."
Adamın karnımdaki eline ellerimi sardım. Baskısını azaltsın istiyordum ancak yapmıyordu. Bunun yerine boynumdaki dudakları baskınlığını yitiriyordu.
"Diğerleri?"
"İlk olduğunu düşünmedin değil mi?"
Nikolai kafasını kaldırıp neşterin baskısını azalttığında kafamı kapıya yasladım. Adrenalinden sıcakladığımı hissediyordum.
"İlk olduğumu sanmıyorum. Diğerlerine ne yaptı peki?"
"Öldürdü."
Kesik bir nefes aldım. Nikolai'ın gülüşü kayboldu. Gözleri benim üstümdeydi ancak başka bir şeyi düşünüyor gibiydi. "Kaç kişiyi?" dedim.
Gözleri odağını buldu sorumla. "Dört kişiyi öldürdü birininse yaşamasına izin verdi."
"Ayrıcalığı neydi?"
"Bunu ben de bilmiyorum. Sana davrandığım gibi de davranmadım diğerlerine."
Nikolai neşteri geri çekip derin bir nefes almamı sağladığında ettiği teklifin saçmalıktan ziyade düşünülmüş bir şey olduğunu anladım. Fyodor benimle eğlenip hevesini aldıktan sonra öldürecekti. Ancak rakip birini görürse o kişiyi daha çok sahiplenecekti. Nikolai hem kendi isteğini yerine getirmiş olacaktı hem de benim yaşama şansımı artıracaktı.
"Bu adamı bu kadar çok mu yenmek istiyorsun? Başkasıyla yatmak isteyecek kadar."
Nikolai'ın dudakları kıvrıldı. Baş parmağını henüz yeni kestiğim bıyıklarımın üstünde gezdirdi. "Onu yenmek bir yaşam amacı benim için. Bunun için yapmayacağım şey yok. Seks ise sadece keyfi, Fyodor'un oyuncağını paylaşmak zihinsel bir orgazm benim için."
"Ya hayır dersem."
"Fyodor hevesini aldığında öldüğü adamlardan biri olursun, benim için bir şey değişmiyor."
Nikolai'ın salak görüntüsünün altındaki zekayı görmek beni içten içe güldürdü. Takıntılı manyak rolünü o kadar iyi yapıyordu ki gardiyan bile bana şans dilemişti.
"Altta olmam."
Nikolai'ın gülüşü genişlerken kafasını sallamakla yetindi. Eline vileda kovasını aldığında ve bana süpürgeyi verdiğinde az önce konuşulan şeyler çok normalmiş gibi işe koyulduk.
"Chuuya-san."
Nikolai elindeki sopayı bırakıp ellerini beline yerleştirdiğinde ben de ona ayak uydurdum.
"Koğuşa gitmeden önce biraz hırpalanmış olman lazım."
"O neden?"
"Seni rahatsız edeceğimi düşündüğü için ikimizi seçti, kapıyı da bu yüzden kilitledi. İstediğini vermezsek bir tuhaflık olduğunu anlar."
"Dövüşeceğiz yani?" dedim gülerek.
"İstersen sevişebiliriz sana kalmış."
"Fyodor'un bahane olduğunu düşüneceğim az kaldı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Ordinary Life
FanficChuuya Nakahara, hapishanede geçirdiği her günü sıradanlaştırmaya çalışırdı. Ancak sadece çalışmakla yetinirdi. Not: Uyarıyı okumadan başlamayın. 28.09.23