Chapter ×5×

131 19 351
                                    

Günler hızlı geçiyordu. Dışarıdaki hayatımın aksine burada hiçbir şey yapmadığımı düşünürken bile zamanın geçişine engel olamıyordum. Buraya geleli bir hafta olmuştu. Bu sırada koğuş arkadaşlarımla tanışmaya başlamıştım.

Atsushi, Tanizaki, Tachiara, Hirotsu, Samuel, Mark, Karma, Kajii, Nikolai, Fyodor ve ben on kişi bu koğuşta her gün birbirimizin yüzüne bakıp bugün ne bok yesek diye düşünerek günümüzü mahvediyorduk.

Bu adamların arasından favorim Atsushi ve Mark olmuştu. Atsushi yirmi dört yaşında kendi halinde bir adam gibi görünen düzenbazın tekiydi. Her kart oyununda hile yapar yakalanmazdı. Sonradan fark ettim ki bunu tek de yapmıyordu. Tanizaki'ye suç atıp kargaşa çıkardıktan sonra ikisi için kart çalıyor sonra da masum görünüp kartlarını Tanizaki'yle paylaşıyordu. Başlarda Tanizaki'yi saf bir adam sanıyordum ancak fazlasıyla iyi bir oyuncuydu. İftira atıp yakalanan bir adam rolünü çok iyi yapıyordu.

Mark'a gelirsek. Diğerleri gibi kart oyunlarını pek sevmiyordu. Genelde ranzasının altında sakladığı çıplak kadın dergilerine bakıyor odada İngilizce bilen adamların çok olmayışından faydalanıyordu. Sessizdi ancak hareketleri fazlasıyla gürültülüydü. Tachiara'yla altlı üstlü yattıkları için birbirleriyle sürekli atışıyorlardı. "Kıpırdanıp durma!" diye bir ses duyarsanız bilin ki Tachiara, Mark'a bağırıyordur.

Tachiara diğerlerine göre geçimsiz bir adamdı. Bu yüzden herkesle bir husumeti var gibi dururdu. Hirotsu'yla haddinden fazla atışır adamın yaşıyla dalga geçtikten sonra gönlünü almaya çalışırdı. Hirotsu onun bu hâline alışmış olsa gerek sadece kızıla bakar sonra da o yokmuş gibi çengel bulmacasını çözmeye devam ederdi.

Hirotsu'nun yaşı da aralarında bir komedi unsuruydu. Atsushi kart çalmadığını söylemek için "Kart çaldıysam Hirotsu'nun yaşı kadar çaksınlar." diyordu. Hirotsu da dahil herkes her seferinde buna gülüp hile olayını es geçiyordu.

Tabii bir gün, dün, Atsushi yakalandı. Yakalayan da Karma adlı 23 yaşında kızıl saçlı kısa boylu bir çocuktu. "Dön elli kere çakacağım." dediğinde Atsushi hariç herkes gülmüştü. Hatta bir ara Fyodor'un yüzünde bile küçük bir tebessüm görmüştüm. Ranzasında okuduğu kitaplara yeterince odaklanmıyor mu diye sorgulamama neden oldu bu durum. Muhtemelen herkesi dinliyordu.

Aralarında en konuşamayanı ise Samuel'di. Ciddi ciddi konuşmayı bilmiyordu. Hintli olduğunu biliyordum. Hatta ne dediğini de anlıyordum ancak anlamamazlıktan geliyordum. "Bu adamın Tanrısını sikeyim." demişti bir gün. Hedefi Fyodor'du. Ancak Rus ne dediğini anlamıyordu. Samuel'in niye öfkelendiğine gelirsek saat on biri geçtiğimiz günlerden birinden ranzasından kalkacaktı. Fyodor onu uyardığında yatağına dönmek zorunda kalmıştı. Sabah da altına işemişti, ciddi ciddi olmuştu bu olay. Kendi dilinde Fyodor'a sövüyor ancak kimse, ben hariç, ne dediğini anlamıyordu.

Kajii ise en gürültülü olanıydı. Adamın sesinin ayarı yoktu. Fısıltı nedir biliyor mu emin değildim. Jeffrey Dahmer'in gözlüğünü takıp "İdolüm bu adam!" diyerek geziyordu. Ancak Kajii bir seri katil değildi. Tecavüzcüydü. Erkeklere, sadece erkeklere, tecavüz ettiği için ben buraya gelmeden önce de kötü şöhretinden dolayı adamı tanıyordum. Mahkumlar onunla pek konuşmuyordu hatta korktuklarını bile düşünüyordum. Atsushi'den bu koğuşa gelmeden önce koğuş arkadaşlarına tecavüz ettiğini de duymuştum. İlginçtir ki adamı kimse öldürmemişti. Bu koğuşa nakli alınmıştı, Atsushi'nin dediğine göre buraya geldiğinden beridir kimseye dokunmamıştı.

Yine de Kajii'nin alt katında yatan Tanizaki'nin gece pek rahat uyuduğunu sanmıyordum.

Nikolai'a gelirsek, neredeyse hiç konuşmamıştık. Fyodor'un isteği üzerine Atsushi ve Nikolai yer değiştirmişti. Artık üstümdeki ranzada Nikolai yatıyordu. Fyodor, muhtemelen daha az göz göze gelmemiz için istemişti bunu. Bazı günler yemekhanede beyaz saçlının bana baktığını hissediyordum. Onun aksine ben ona karşı düşmanlık beslemiyordum. Tabii bazen korkutucu da davranıyordu. Bir gece aniden uyandığımda üst taraftan kafasını sarkıtmış beni izlerken bulmuştum. O an yaşadığım korkuyu tarif edemem belki ama o günden sonra Nikolai'a karşı daha temkinli olmaya karar vermiştim.

My Ordinary LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin