Hyeongjun bilgisayarını açıp yatağının üzerinde oturan Jiseok'un yanına geçti. Jiseok bir film seçip açarken Hyeongjun da birer tane kahve yapmıştı. Film başlamak üzereyken içeri girdi Hyeongjun. Nasıl bir şey olduğunu bilmiyordu ama ilk izlenimden komedi dizisi olduğu anlaşılıyordu. O sevmezdi ki bu tarz filmleri.
"Başka bir şey yok muydu? Neden komedi açtın?"
Jiseok ona dönüp başını yana eğdi. "Ne isterdiniz beyefendi?"
Hyeongjun elindeki kahvenin birini Jiseok'a uzatıp oturdu yatağına. "Sevmem ben böyle şeyler. Ya korku açalım ya da romantik bir şey."
Jiseok romantik kelimesini duymasıyla yüzünü buruşturdu, bu Hyeongjun'un dikkatini çekmişti. İstemsizce gülümsemeye başlarken korku filmi açması gerektiğini anlamıştı. Kahvesini yandaki komidinin üzerine koydu ve bilgisayarına eğildi. Jiseok o an onu durdurmuş, açmasını engellemişti. "Dur, korku falan olmasın sakın!"
Jiseok'un bu hali Hyeongjun'u kuşkulandırmaya başladı. Korkuyor olamazdı değil mi? "Korkarım deme bana."
Hyeongjun gülmeye başlarken Jiseok ona göz devirdi. "Yok canım korkmam da ne gerek var şimdi gece gece. Rüyamıza falan girmesin." Evet, kesinlikle korkuyordu. Hyeongjun gülüşünü durduramıyordu, Artık mecbur romantik bir film açacaktı. Jiseok da istese de istemese de izlemek zorundaydı.
"Aa bak bu benim en sevdiğim bl. Bunu açalım." Jiseok'un gösterdiği filme baktı ve onu daha önceden izlemiş olduğunu farketti. Bu, fazlasıyla ateşli sahneleri olan iki erkeğin cinsel hayatını konu alan bir filmdi.
"Romantik şeyler sevmiyordun ya hani?"
"Romantik değil zaten ateşli." Tek kaşını kaldırıp yandan gülüşüyle bakarken Hyeongjun'un bakışları onun dudaklarına indi. Artık bir şeyleri farketmeye başlamıştı. Jiseok'tan hoşlanıyordu ama karşılıklı olduğundan emin değildi ve ona yaklaşmak için yeterli cesareti yoktu.
Gözlerini çekip konuştukları filmi açtı. Daha ilk sahneleri bile oldukça müstehcen geçen film ikisini de etkiliyordu ama daha önce izledikleri için bu etki çok da büyük değildi. Böyle olması belki de daha iyiydi. Jiseok fazla içmediğinden dolayı sarhoş değildi ama yine de çakır keyif bir hali vardı. Hyeongjun da bunu farketmişti, zaten kahve yapmasındaki sebep de buydu.
Film ilerleyen sahnelerde durgunlaşmaya başlarken Jiseok'un gözleri kapanıyor, zorlukla açmaya çalışıyordu. Hyeongjun ona döndüğünde uykusunun gelmiş olduğunu anladı. Elindeki bardağı alıp kenara bıraktı. Jiseok düşen göz kapaklarına engel olamayıp arkasındaki yatağa bırakmıştı kendini. Biraz uyuyup dinlenmek istiyordu. Hyeongjun onun uyurken ne kadar masum göründüğünü hatırladı. Yastığa başını koymasını sağladı ve yorganı üzerine çekti. Yumuşak yastığın içine gömülen kafasıyla gerçekten çok tatlı görünüyordu.
Bilgisayarını da kapatıp kenara kaldırdı ve bir süre, yanına uzandığı çocuğu seyretti. Hiç tahmin etmezdi ona tutulacağını ama olmuştu işte. Okulun sessiz çocuğu, bad boya aşık olmuştu.
☆
Jungsu kolundan desteklediği çocuğu salona geçirecekti ki Gunil mutfağa doğru yöneldi. Çok fazla sarhoş değildi ama ayılmaya ihtiyacı vardı. Bir kahve yapıp kendine gelmeyi planlıyordu. Jungsu da peşinden geçti ve o, malzemeleri ararken masanın yanındaki sandalyelerden birine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚙𝚊𝚛𝚊𝚗𝚘𝚒𝚍 ▪︎ 𝚓𝚘𝚘𝚍𝚎
Fanfiction~tamamlandı~ biyocu: kaçmayı bırakıp bir gün kendin geleceksin ayaklarıma merak etme ✔️✔️ Yeni atanan Seungmin üniversitedeki öğrencilerden birini gözüne kestirmişti fakat Jooyeon'un tek yaptığı Seungmin'i gördüğü yerde ondan kaçmaktı. Fakat hisleri...