Jooyeon'u bu saçlarla hayal edin
bu nasıl bir looktur şaka mısın çocuk!%@^##%@^@:@,
Adım sesleri yaklaştıkça ensemdeki uzun saç tutamlarımın arasından tenime değen sıcak nefesini hissetmeye başladım. Yine aynı şeyi yapıyordu. Beni nasıl etkileyeceğini iyi biliyor gibiydi. Öyle yakınımdaydı ki bedeninin sırtımdaki baskısını hissedebiliyordum. Derin bir nefes almaya başladığında vücudumdaki tüm tüyler şaha kalktı. Yaptığı her hareketi beni ciddi anlamda etkiliyordu, özellikle de bu kadar yakınımdayken.
"Çok yakışmış." Fısıltıyla karışık derin sesi içimi titretti. Tişörtten bahsediyordu değil mi? Neden giydim ki?
Hayır Jooyeon, bu kadar korkak olma.
Tekrar derin bir nefes aldı, ellerimin titremeye başladığından habersiz. "Ben gibi kokuyorsun." Bacaklarım bedenimi zor taşıyordu sanki. Üzerimde nasıl bu kadar büyük bir etkisi olabiliyordu?
Parmaklarımın arasındaki kağıtlar ellerimin titremesinden dolayı düşmek üzereydi ama başarmıştım. Düşmelerini önlemiştim. Beni aciz biri olarak görmesini istemiyordum ama çoktan eline düşmüştüm bile. Ve bunu artık ben de istiyordum.
Parmaklarının yavaşça tişörtümün altına ilerlediğini hissettiğimde gözlerimi kapattım istemsizce. Dokunuşları, kalbimdeki yaraların üzerinden birer birer geçiyordu sanki.
Soğuk parmakları tenimi adeta kavururken hiç hızlanmadı. Acelesi yokmuş gibiydi. Biraz daha yakınlaştığında parmakları karnımda gezinmeye başladı. Dudaklarının sıcaklığını boynumda hissediyordum. "Kokum üzerine sinsin istiyorum." Yine o fısıltılı ton. Tanrım yardım et, bayılmak üzereyim.
Artık engel olamadığım titremem yüzünden tüm kağıtlar yere savruldu. Bacaklarımdaki ağırlık yüzünden avuçlarımı yasladığım masadan destek almaya çalıştım. Yoksa her an yere yığılabilirdim.
Parmakları biraz daha ilerledi ve tamamen kolları arasında kaldım. Arkamı döndüğümde masayla onun arasında sıkışıp kalmıştı bedenim. Biraz daha geri çekilmek istedim ama yer kalmamıştı. Kalçamı masaya dayamak zorunda kaldım. O da benimle birlikte ellerini masaya yaslayıp iki yanımdan destek aldı.
Yüzü tam da dibimde, bakışları dudaklarımdaydı. Öpecek miydi? Öpmesini istiyordum. Ama yapmadı, düz bakışları yüzümdeyken biraz daha yaklaştı. Dudakları yanaklarıma sürtmeye başladı yavaşça, sonra şakaklarıma ilerledi. Sadece dokunup geçiyor, her hareketini telaşsızca sürdürüyordu. Amacı neydi, beni baştan çıkarmak mı? Eğer öyleyse bunu başarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚙𝚊𝚛𝚊𝚗𝚘𝚒𝚍 ▪︎ 𝚓𝚘𝚘𝚍𝚎
Fanfiction~tamamlandı~ biyocu: kaçmayı bırakıp bir gün kendin geleceksin ayaklarıma merak etme ✔️✔️ Yeni atanan Seungmin üniversitedeki öğrencilerden birini gözüne kestirmişti fakat Jooyeon'un tek yaptığı Seungmin'i gördüğü yerde ondan kaçmaktı. Fakat hisleri...