"Seninle kalabilir miyim?" Bu gece burada, onun yanında kalmak istiyordum. Kollarını belimden ayırdığında ayağa kalktım. O da elimden tuttu ve beni yatak odasına doğru götürdü. "Sorman bile gerekmez."
Giysi odasına gidip elindeki pijama takımlarıyla döndü içeri. Birini bana uzattı, diğerini ise yatağın kenarına koyup üstünü çıkarmaya başladı. Burada değiştirecekti belli ki kıyafetlerini. Artık aramızda çekineceğimiz bir şey de yoktu zaten. Onunla birlikte ben de tişörtümü ve pantolonumu çıkardım.
Baxerıyla kaldığı sırada çaktırmadan onu izlemeye çalışıyordum. İlk kez bu çıplaklığıyla görüyordum ve kesinlikle göz alıcı bir fiziği vardı. Karın ve omuz kasları ise başımı döndürmeye yetmişti. O gerçekten her şeyiyle kusursuz biriydi.
"Yedin bitirdin beni." Hasss... Hemen başımı çevirdim ama artık iş işten geçmişti. Yine allanmıştı kesin yanaklarım. Yap yap sonra da utan Jooyeon.
Dürülü pijamamı açıp giymeye çalışacaktım ki birden yanımda bitti. Omzumun üstünden beni izliyor, vücudunun sıcaklığı bedenime vuruyordu. "Belki de böyle uyumalıyız." Başımı kaldırıp dediği şeyi düşünürken kalçalarıma yerleştirdiği avuçlarıyla yatağa doğru itti beni. Yorganı açtığında ona doğru dönüp kenara oturdum. Kendisi de yanıma geçti ve yorganın içine girdi.
Yanına uzanırken kalp atışlarım yine hızlanmaya başlamıştı. Alışacaksın Jooyeon, bir gün alışacaksın. Ama bu hislerin asla bitmeyeceğine yemin edebilirim. Yorganı kaldırıp üzerime örttü ve beni izlemeye başladı. Öyle güzel bakıyordu ki göz bebeklerinde kayboluyordum sanki. Ona biraz daha yaklaşıp dudaklarına minik bir öpücük kondurdum, iyi geceler öpücüğü. Tekrar uzaklaşacaktım ki belime sarılan koluyla daha da çekti beni kendine.
Vücudunun sıcaklığını hisseden bedenim, ateşler içinde kavruluyor gibiydi. Yoğun bakışları başımı döndürüyor, kendine has kokusu içimi titretiyordu. Bacağımı bacağına dolayıp daha da yaklaştım. Eli yavaş bir hareketle sırtıma çıkarken başımı göğsüne yasladım ve o mest edici kokusuyla uykunun kollarına teslim oldum.
☆
Sabah uyandığımda yanımdaki boşluk hissi içime korku saldı. Çok saçmaydı biliyorum ama bir gecede olsa bile ona alışmıştım. Gece zaten hep sarmaş dolaş yatıp rahat bırakmamıştım onu. Yorganı kaldırıp gözlerimi ovalamaya başlarken giysi odasından elindeki gömlek ve pantolonuyla birlikte dışarı çıktı. Ahh, okul vardı bugün.
Gözlerimi kırpıştırıp onu izlemeye başladığımda elleri üzerinde yatağa çıktı ve dudaklarımı öptü. "Çok tatlı görünüyorsun." Sen de çok yakışıklı görünüyorsun, her zamanki gibi. Herkesin gözü senin üstünde. Yiyecek gibi bakıyor millet. Bunları demek isterdim ama diyemedim. Birini daha bıktırmak istemiyordum kendimden. Jiseok'u bir şekilde atlatmıştım belki ama onun yokluğu çok daha zor geliyordu şimdi. Daha birkaç gündür birlikteydik fakat beni kendine çok bağlamıştı.
Üzerini giyinmeye başladı ama ben gitmesini istemiyordum. Benim de dersim vardı fakat bugün için birlikte okulu asabilirdik değil mi? "Bugün gitmesen olmaz mı? Hala yorgun görünüyorsun." Pantolonunu giymeyi bırakıp düşünmeye başladı.
"İki dersim var aslında. Yerime bakabilecek birini bulursam gitmeyebilirim." Mutlulukla yataktan kalkarken eline telefonunu alıp birini aramaya başladı. Ben de lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚙𝚊𝚛𝚊𝚗𝚘𝚒𝚍 ▪︎ 𝚓𝚘𝚘𝚍𝚎
Fanfiction~tamamlandı~ biyocu: kaçmayı bırakıp bir gün kendin geleceksin ayaklarıma merak etme ✔️✔️ Yeni atanan Seungmin üniversitedeki öğrencilerden birini gözüne kestirmişti fakat Jooyeon'un tek yaptığı Seungmin'i gördüğü yerde ondan kaçmaktı. Fakat hisleri...