2.0

127 11 3
                                    


Şöyle bir eski, ilk başlardaki yazımı yazılarımı okudum ve yazarken sinirli ya da kötü bir ruh halinde olarak yazdığım o yazıların şu an yüzümde tebessüm oluşturduğunu fark ettim. İnsan bazen anlık şeylere çok kapılıyor, kaptırıyormuş kendini. Ne kadar kasmışım mesela. Ne gerek varmış ruhumun o zorluğu çekmesine, yaşamasına? Şuan iyi değil miyiz? Bir araya gelmedik mi yeniden, toplamadık mı ruhumuzun kırıklarını?

Şimdi bebeğimin müjdesini öğrenmişken hiçbir şeyi takmamayı öğreniyorum her şey oluyor ve bitiyor çünkü. Hiçbir şey kalıcı değil ki. Dertlerimizle ruhumuzu ve sevdiklerimizi üzmeye ne gerek var?

Günlüğün kapağını kapatıp kalemlerimi de kaldırdım. Eşyalarımı yerlerine yerleştirirken gerçekten onca şeyin üzerinden nasıl geldiğimizi düşünüyordum. En önce birbirimizi bulmuştuk, her şeyi halletmiştik. Evlenmiştik beraberliğimizin ikinci senesini kutladığımız bu gecede bir bebeğimizin olacağını öğrenmiştik. Küçük, sessiz ailemize ses olacak miniğimizi öğrenmiştik.

Riki yanıma kadar gelip bana arkadan sarılmış ve boynumu öpücüklere boğmuştu.

"Yapma, yeter, dur, huylanıyorum."

Beni bu sefer rahat bırakmış ve tenimden dudaklarını ayırmıştı. Elleri karnımda birleşmişti, yavaşça salınıyorduk şimdi.

"Sen kendin bir mucizeyken bir de şimdi ikinci bir mucize taşıyorsun Heeseung."

"Senin için her zaman bir mucize olduğumu biliyordum."

Kur yaparcasına söylediğim şeye bir şey dememiş ve devam etmişti. İlgisi şimdiden mi azalmıştı?

"Artık çok daha dikkat etmelisin, biliyorsun değil mi? Mucizelerimsiniz siz benim."

Eğildi, yanağımı sulu sulu öptü ve gitti. Sulu sulu öpülmekten hiç hoşlanmadığım halde bunu daha ne kadar devam ettirecekti?


Tutsak | HeekiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin