Tutsak | Heeki

0.9

Onlar suyunu içip yeniden enerji ile koştururken bizde şuanlık olan sessizliğimiz ile onları izlemiştik.

"Senin için zor olmuş olmalı değil mi?"

Uzun süren sessizliğin ardından ilk konuşan Riki oldu. Bahsettiği şeyi de anlamamıştım.

"Nasıl yani?"

"Bisco'dan ayrı kalmak."

"Yani evet öyle."

"Eminim hiç bu kadar ayrı kalmamışsındır ondan."

"Uzun kalmamak değil de ondan hiç ayrı kalmamak diyelim. Asla yanımdan ayırmıyorum ki Bisco'yu."

"Anladım."

Bir süre sessiz kaldıktan sonra yeniden konuştu.

"Nasıl benim ile vakit geçirmesine izin verdin o zaman."

"Kafede çalışırken zaten onun ile fazla ilgilenemezdim. Benim kafem de değil insanlar rahatsız olur mu olmaz mı bilemezdim bu yüzden Bisco'ya bakacak biri lazımdı. Senin de sahiplenme isteğin olduğu için aklıma sen geldin."

"Peki, teşekkür ederim."

"Rica ederim."

Biz yeniden bir sessizliğin içine sürüklenirken telefonum çalmıştı. Jake arıyordu. Neden beni arıyordu ki şimdi Riki ile olduğumu biliyorlardı?

"Efendimm"

"Ne yapıyorsunuz?"

Hayır beni arayan Jake değildi. Aslında Jake'di ama karşı tarafta konuştuğum kişi Sunghoon'du.

"Oturuyoruz."

"Tamam."

"Bir şey mi oldu Sunghoon?"

"Hayır olmadı. Biz bugün kafeyi erken kapatıyoruz ve sana geçiyoruz şimdi evin dağınıksa falan toparlayalım dedik. Riki gelecek sonuçta rezil olma."

"Ne saçmalıyorsun sen!"

"Tamam sonra görüşürüz. Eğlenmenize bakınn."

Benim cevap vermeme fırsat tanımadan telefonu suratıma kapatmıştı ben daha Riki'ye söylememiştim ki söylemeyi de düşünmüyordum. Yanımdan gelen hışırtı sesi ile o tarafa döndüm. Riki elinde ki sandviçi bana uzatıyordu.

"Bir şey yemediğini düşünerek senin için aldım."

"Teşekkür ederim ama bir şey yemek istemiyorum."

"Neden senin için bir şeyler almak istediğim de beni hep geri çeviriyorsun. Sağlığından endişe ediyorum. İyi beslenmediğin ortada Heeseung."

"Tamam, seni bütün bu düşüncelerinde haksız çıkarmak için yiyeceğim."

"Aferin"

"Kendin için de almadın mı?"

"Aldım tabii ki de"

"Tamam."

Biz sessiz ortamda yavaşça sandviçlerimizi yerken bir yandan Bisco, Gaeul ve Layla da mamalarını yiyorlardı. Keşke birkaç oyuncak da olsaydı yanımızda böyle çok fazla yorulmuşlardı ve onlar ile fazla ilgilenememiş gibi hissetmiştim.

Ayrıca Riki'yi bu akşam davet etme konusunda da ikilemde kalmıştım. Beni düşünerek bir şeyler yapıyor olması hoşuma gitmiyor değildi ama bunları yaparken ben onun için sıradan bir arkadaştan fazlası değildim. Oysa bunları sevgilim olarak yapmasını çok isterdim. O günlerimizi özlüyordum...

Eski Riki olsa çevremizde ki kimseyi umursamadan, sırf ben Bisco ile oynarken çok tatlı gözüküyorum diye beni burada ki çimlere yatırıp biz nefessiz kalana kadar öperdi. Daha sonra da bana kıyamadığını söyler ayrılırdı dudaklarımdan. Bisco da bizi kıskanıp üzerimize atlardı. Üzerimden kalkan Riki bu sefer Bisco'ya sataşıp onun ile eğlenirdi. Bende içimi ısıtan bu görüntüyü soluksuz izlerdim. 

"Akşam için Sunghoon ve Jake bana geliyorlar sende gelmek ister misin?"

"Onlar senin arkadaşların ben tanımıyorum ki. Rahatsızlık vermeyeyim?"

Ah doğru.. Riki onları da hatırlamıyordu ki...

"Olsun, rahatsızlık vereceğini düşünsem seni zaten davet etmezdim. Jake ve Sunghoon'un da rahatsız olacağını düşünmüyorum. Tanışmış olursunuz böylelikle."

"Tamam o zaman gelirim."

Ben yeniden sandviçimi iştahsız bir şekilde yemeye geri dönerken yeniden telefonum çaldı. Sunghoon arıyordu.

"Efendim."

"Geliyor musunuz?"

"Siz neden kendi telefonunuzu kullanmıyorsunuz? Jake Sunghoon'un telefonunu Sunghoon'a geri verir misin?"

"Sevgilim değil mi? Onun ya da benim diye bir şey yok bu yüzden. Onun olan benim, benim olan da onun. Şimdi söyle geliyor musunuz?"

Doğru söylüyordu ben niye gereksiz yükselmiştim ki birden. Bizde Riki ile sevgiliyken öyleydik.

"Evet söyledim Riki'ye. Başta kabul etmedi ama daha sonra tanışmış olursunuz dedim ve gelmeyi kabul etti."

Üstü kapalı şekilde söylediğim şeyi umuyorum ki anlamıştır. Eve gittiğimizde bir yerlerden açık vermelerini istemiyordum çünkü.

"Ahh bizi de hatırlamıyor değil mi? Tamam anladım ben. Merak etme herhangi bir sorun  yaşanmayacak."

"Teşekkür ederim Jake. Görüşürüz."

Tefonumu cebime atıp Riki'ye döndüm.

"Kalkalım mı artık?"