Bölüm 21

775 142 55
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


"Bu sana"

Connor, çoktan yatıp uyuması gerektiğini düşünüyordu. Ya da belki de uyumazdı da yeni gelinini uyandırırdı. Ancak Anna tepesinde durmuştu ve ona bir parça beze sarılı bir şey uzattı. "Cnut, gideli çok oldu sen neden hala buradasın?" derken sesince bezi aldı.

"Çünkü giderken sorumluluğu bana bıraktın" dedi Anna.

O her zaman güvenilir bir insan olmaya devam edecekti. Connor, sağ kol olarak Anna'dan daha makul birini bulamazdı. Diğerleri daha çok önce vur sonra sor tarzında hareket etmeyi severlerdi. Anna ise mantıklı ve sakin kalmayı bir şekilde beceriyordu.

Geri doğru yaslandığı sırada kadının hemen karşısına oturduğunu fark etti. O muhtemelen bezin içinde ne olduğunu çoktan biliyordu ve Connor'un tepkisini görmek için burada durmaya devam ediyordu ya da onu sakinleştirmek için.

Erkek bezi bir kenara attı ve çok uzun zaman öncesinden kalma evlilik yüzüğü avcunun içine düştü. Helga'ya evlilik teklif etmek için akınlardan kazandığı bir ganimetti. Normal yüzüklerin aksine hemen ortasında büyük bir yakut vardı. Basit bir alyanstan çok daha değerliydi.

Nedense bir şekilde şaşırmamış hissediyordu. Dalgın bir şekilde dudaklarını büzdü. "Ne yapayım?" diye sordu yüzüğü kadının gözüne doğru kaldırarak. "Bir kere daha mı evlenmek istiyor? Ne saçmalık bu?"

Anna, dudaklarını birbirine bastırdı. Muhtemelen bir konunun ne olduğunu o da bilmiyordu. Ancak Connor bunun ne olduğunu biliyordu. Helga özel olarak buluşmak istiyordu. Yeri de çok belliydi.

Genç kadın ellerini kucağında birleştirmiş sırtı sopa yutmuş gibi dik bir şekilde karşısında duruyordu. "Victoria bundan hoşlanmayacaktır" dedi en sonunda. "Ben olsam hoşlanmazdım."

Hiç şüphesi yoktu. Connor, geri doğru yaslanıp başını arkaya yasladı. Bu durumdan kendisi de hoşlanmıyordu. Evleneli henüz yirmi dört saat bile olmamıştı. Neden eski karısını görmek istesindi ki? "Kadınların ne düşündüğünü nereden bilebilirim ki?" diye sordu en sonunda. "Helga, buluşmak istiyor olabilir ama bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok." Elçisini kızdırmaya hiç niyeti yoktu.

Anna, bunun nedenini gayet iyi biliyordu. Helga, Connor'u sevmiyordu ve onu istemiyordu. Ancak onun bir başkasıyla olmasını da istemiyordu. Connor, bir elmaydı ve Helga onu ısırarak diğer herkesin yemesini de engellemeye çalışıyordu.

Erkek ayağa kalktı ve arkasını dönüp yatak odasına doğru gitti. Anna onun arkasından baktı. "Yeni karının hala bir yüzüğü yok, Connor" dedi ciddi bir şekilde.

O da bunun farkındaydı. Yeni karısının herhangi bir şeye sahip olmaya şansı bile olmamıştı. Onun için kıyafetler yaptırılmalıydı. Yüzükler ve mücevherlere ihtiyacı vardı. Buna karşılık onun gerçekten de hiçbir şeyi yoktu.

Kadının bütün bu zaman boyunca peşinde koştuğu tek şey o tuhaf minik bıçaktı. Onu da Denta'nın gözünde bırakmıştı. Yeteneği ise dehşet vericiydi. Odin'in heykelini karşısında hareket ederken ve konuşurken gördüğünde ruhunu teslim etmesine ramak kalmıştı.

Eğer Victoria, en başından beri Odin'in heykelini canlandırmış olsaydı bütün krallar önünde diz çökerlerdi. Kimseyle savaşmasına ya da herhangi birinin kendisini kaçırması korkusuyla yaşamasına gerek olmazdı. Buna rağmen o tanrıcılık oynamak istemediğini söylemişti.

TANRILARIN ELÇİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin