❥ 𝓔𝓹: 𝓔𝓲𝓰𝓱𝓽

694 67 46
                                    

Arkadaşlar normalde sınır belirlemeyi planlamıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkadaşlar normalde sınır belirlemeyi planlamıyordum. Ama kitabımı okunup, oy almayınca, böyle bir duruma mecbur kaldım. Artık oy ne zaman tamamlanırsa o zaman bölüm. Kesin 10 olmaz sizde bende 10 sene bekleriz :D

Sınır: 10

Genelevden dışarı çıktım. Hemen dışarıdaki büyük saksıların yanına gittim. Üzerimdeki patates çuvalından yapılmış olan önlüğümün ön cebinden küçük tohumları çıkardım. Boş olan elimle toprağı açtım ve küçük tohumlardan birini oraya gömdüm. Bir süre gülümseyerek oraya baktım.

Annemin bir müşterisi ona değerli çiçek tohumları hediye etmişti. Müşteri gittikten sonra annem tohumları bana verip, dışarıya ekmemi söylemişti ve bende yapmıştım. İkimiz mutlu mutlu yaşıyorduk. Annem ve ben. Başka kimseye ihtiyacımız yoktu.

"Merhaba, küçük hanım."
Büyük bir gölgenin üstüme düştüğünü görmemle kafamı kaldırdım. Elindeki kırmızı yöresel tarzdaki şemsiyesiyle kendini gölgelendiren bir adam gülümseyerek bana bakıyordu. Siyah uzun saçlarını kafasının üstünden at kuyruğu yapmıştı. Ama dikkat çekici özelliği hemen anlındaki dikiş iziydi.

"Merhaba?"
Oturduğum yerden kalktım. Kafamı eğerek adama selam verdim.

"Sen Yue'nin kızı olmalısın."
Dedi ve siyah saçlarımdan bir tutamı alıp, elinde oynadı. Dikkatimi anlındaki dikiş izi çekmişti. Acaba nasıl almıştı bunu? Belki savaş sırasında veya lanetlerle savaşırken almıştı bu yarayı. Çok acımış mıydı? Böyle göründüğü için kötü hissediyor muydu?

Benim boyutumda olmak için, dizlerini büktü ve yere oturdu.
"Hmmm, neden yüzümü öyle inceliyorsun? Hoşuna mı gitti?"
Dedi nazikçe gülümserken. Çok kibardı. Utanmadan edemedim.

"Ş-Şey... o yara..." dedim ve anlındaki dikiş izini işaret ettim. Gözlerini kırpıştırdı. Birşey diyecekti ama ben fırsat dahi vermeden parmak uçlarıma kalkarak, oraya dokundum. Hafif bir lanet enerjisi oradan sızıyordu. Çok farklıydı. Böylesini ilk defa görüyordum. Neydi ki bu?

Adamın kıkırdadığını duydum. Elimi nazikçe kavrayıp, küçük avuç içimin içine bir öpücük kondurdu.
"Çok güzel. Çok narin."
Kafasını kaldırıp benim şaşkın suratıma bakıyordu.

Birden bire adamın koluna bir hançer saplandı. Adam acıyla yüzünü buruştururken, annemin bana doğru koştuğunu gördüm.

‧₊˚♡𝐑𝐮𝐥𝐞𝐫 𝐨𝐟 𝐌𝐲 𝐇𝐞𝐚𝐫𝐭ღ ᵂⁱᵗʰ ᴿʸᵒᵐᵉⁿ ˢᵘᵏᵘⁿᵃ {✓} [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin