Aşiret Paket

30

Bütün satırlar yorumla dolsun karilarim. Opdüm sg olun.

<>

Yüksek bir kahkaha patlattım ve Onur'un poposuna sert bir şaplak attım. Bakışları altında duran bana dönünce kaşlarını çattı ama şarkı söylemeye devam etti. Saat sabahın yedisi gibi bir şeydi ama biz enerjiktik, neden mi? WE GOİNG TO PİCNİC!!!

Ay dont panic Selo, calm down...

Neys. Sakinleştiğimi anlayınca hoplaya zıplaya mutfağa annemlerin yanına doğru ilerledim. Songül yenge, Esra yenge ve Feride yenge ile birlikte piknik çantası hazırlamaya çalışıyorlardı. Dikkat edelim çalışıyorlardı çünkü işin içinden çıkamıyorlardı.

"Ay de yeter vii!" dedi Esra yengem. Güldüm ve yanlarına gidip hepsinin yanağını öptüm sırayla. 

"Naber altın kızlar?" dedim kalçamı tezgaha yaslarken. Hepsinin yüzüne birden gülümseme yerleşmişti. E Selin Dinçsoy'um ben canım, markayım.

"İyi iyi," demişti Esra yengem ve bana eğilmişti. "Kız, bu Kadir deli danalar gibi seni arıyor hele bak n'olmuş." dedi ve göz kırptı. 

Bismillah n'oluyoruz ayol?

Kafamı salladım ve seke seke yukarı çıktım. Misafir odalarından benim odamın iki sağında bulunan odasında kalıyordu Kadirim. 

İlk önce odama gidecektim ki, Kadirciğimi de yatağımda oturuyor halde bulmuştum. Gülümsedim. "Odamı ziyaret etme amacınızı öğrenebilir miyim Kadirciğim bey?" diye sordum.

Beni görünce o da tebessüm etti. "Güzel kardeşime bir bakayım dedim." yüzüm düştü hemen.

"Kardeş deme lazım olur," dedim gülerek ve makyaj masama oturdum yüzüme birkaç şey sürmek için.

Güldü. "Yavrum benden sana yar olmaz, biliyorsun değil mi?" dedi ciddili ciddili.

Güldüm yine ve kapatıcıyı gözlerimin altına sürdüm. "Kuzen ilişkilerine karşıyım Kadirciğim, istesen de yarim yapmam seni. Abilerimi bu şekilde delirtmek hoşuma gidiyor." dedim ve omuz silkip mat, güzel bir toprak ton ruj aldım. Ondan önce dudak çerçevemi doldurdum.

"Ha, sen dalga geçiyordun yani?" diye sordu büyük bir rahatlamışlıkla. Güldüm yine. "Bu kadar ciddiye alacağını bilseydim sana değil Seyit abiye ya da Azizime yavşardım." dedim ve güldüm.

"Tamam tamam söylemedim bir şey." dedi ellerini havaya kaldırarak. 

Gözüme eyeliner çektim ve rimel sürdüm. Ta daaa! Hazırdım! Kadirciğimin yanına yaklaştım ve dibine girdim. "Nasıl olmuş, nasıl olmuş, nasıl olmuş!?"

Güldü. "Güzel olmuş da biraz abartmamış mısın? Sadece pikniğe gidiyoruz yavrum." dedi beni incelemeye devam ederken.

Göz devirdim ve tam geri çekilecektim ki, arkamdan gelen yüksek ses ile durmuştum.

"LAN! LAN! Çık oğlum kardeşimin yanından! Kadir, defol! Ulan Selin, ulan Selin, bekle bekle!" deyip peşime vermeye başlamıştı Cihanım.

Kahkaha attım ve kaçtım ondan. "Abilerin güülllü! Vallahi bir şey yapmıyorduk! Öpüşüyorsak ne olmuş yani!? Kardeşin first kissini vermesin mi?!" dedim sahte bir sitemle.

Peşime vermeye devam ederken, ayağını havaya kaldırdı ve terliğini aldı. "Bekle abilerin gülüymüş! Değilim gülü filan! Terliğimle öpüşeceksin şimdi!" demişti peşimden koşarken. Kahkaha attım ve merdivenlerden atlayarak kaçmaya başladım. Aynı zamanda arkama dönüp bağırdım.

"Kadirimin dudakları terliğinden daha yumuşaktı ama-"

"SELİN!" Diye bağırmıştı arkamdan. Yeniden kahkaha attım ve önce mutfaktan bahçeye doğru koştum. Genç tayfa kendi kendilerine şarkı söyleyip eğleniyorlardı, ben de Cihanaskimi sinirlendirip eğleniyordum.