BÖLÜM 2

70 13 5
                                    

Taylor Swift - august



''Bugün sizden yapmanızı istediğim şey şu: Şu anki ruh halinizi yansıtan bir resim yapmanızı istiyorum. Ana konuda siz olun ya da sizi anlatan somut ya da soyut bir şey. Ama bunun yanında öne çıkan bir şey daha olacak. Tekrar sizi yansıtan bir nesne mesela. Yani bu sizin için alınan bir hediye olabilir ya da aklınıza her ne geliyorsa. Yaratıcı olmanızı istiyorum. Hadi bakalım.''

Aslı hocanın yönlendirmesiyle resim dersi için kullandığım eskiz defterimden temiz bir sayfa açtım. Bizden istediği şey beni çok zorlayacak bir şey değildi. Çoğu zaman yaptığım bir şeydi.

Duygularımı bir çiçeğe benzetmeye karar vermiştim. Çünkü yapabileceğim en iyi şey buydu. Anında kafamın içinde bir şeyler oluşmaya başlamıştı. Bir papatya kullanabilirdim. Papatyalar  her zaman zarifliği ve saflığı temsil ederdi.

Sarı ve beyazla iyi bir iş çıkarabilirdim. Hatta birazda yeşil eklerdim.

Kırmızı

Hayır beyaz ve sarı

Siyah

Beyaz ve sarı

Kan kırmızısı

Kapa çeneni

Yalnızlığın, korkunun, çaresizliğin, isyanın rengidir siyah.

Sus, 

Acının, haykırışın, ölümün, yasın rengidir kırmızı.

Söylesene Sena, sence de bunlar çok tanıdık değil mi?

Asla susturamadığım ve beni yapmamam gereken şeylere sürükleyen o ses tekrar konuşmaya başlamıştı.  Susturmak için çok yol denemiştim ama becerememiştim. Bazı dönemlerde  kendini belli ediyordu. Şeytan gibiydi, beni bir uçurumun kıyısında aşağı itiyor ve sanki ben atlamışım gibi davranıyordu. Beynimin içini ele geçirmişti; benim yerime düşünüyor, asla yapmayacağım şeyler yaptırıyordu.

Ellerimin titremeye başlamasından geldiğine emin olmuştum. Birinin bana seslendiğini duyar gibi olmuştum ama kulaklarım uğulduyordu. Duyma yetimi kaybetmiş gibiydim. Nefes almaya çalışıyordum ama galiba akciğerlerimde iflas etmiş gibiydi.

Ama birinin bana dokunduğunu hissetmiştim. Farkında olmadan kapattığım gözlerimi açtım ve karşımda tanıdık kızıl saçları gördüm.

''İyi misin Sena? Bi' daldın gittin sanki?''

''İyiyim, teşekkür ederim İdil.'' dedim nefesimi düzene sokmaya çalışırken.

İdil, okulun tanınan isimlerinden biriydi. Aynı sınıftaydık ve iyi anlaşırdık.

''Ne çizmeyi planlıyorsun?'' diye sordu gülümserken.

Önümdeki boş sayfaya bakarken ona cevap verdim. 

''Papatya çizeceğim sanırım ama değiştirebilirim. Sen?'' diye sordum.

Onun sayfasına baktığımda bir şeyler karaladığını görmüştüm ama sanırım oda daha karar verememişti çünkü kağıtta bir sürü ufak ufak eskiz vardı. Ama başarılı eskizleri vardı.

''Karar veremedim daha, karalıyorum bir şeyler. Bakalım ne çıkacak ortaya.''

Bütün ders boyunca İdil'le konuşarak eskizlerimizi çizmiştik. O yeni bir şeyler denerken ben, papatyamın ana hatlarını çizmeye başlamıştım. Aklımda çoğu şey oluşmuştu ve hayır, kırmızı ya da siyah kullanmayacaktım. Ne olursa olsun.

Eskiz Defteri (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin