BÖLÜM 4

48 9 2
                                    

''Hamlet'i okumayı unutmayın. Sonrasında kitabı hep beraber tartışacağız. Çıkabilirsiniz.''

Edebiyat hocamızın dedikleriyle beraber sınıf boşalmaya başladı. Dışarıda şiddetli bir yağmur vardı. Su damlacıkları camları dövüyordu resmen.

Bir süre yağan yağmuru izledim. Sonra bir şimşek çaktı.

Bir, iki, üç, dört ve beş... Gök gürültüsü.

Küçükken neden gök gürültüsünün olduğunu merak etmiştim. Neden o kadar ses çıktığını, insanların neden korktuğunu?

Hatta bir keresinde sebebini bulmak için yağmurlu havada dışarı çıkmıştım. O anki aklıma göre buna rüzgarlar sebep oluyordu. Şiddetli esen rüzgar, bulutları çarpıştırıyor bu da gök gürültüsüne sebep oluyordu.

O sırada anaokuluna gittiğimi varsayarsak bence çok da mantıksız sayılmazdı.

''Hey, merhaba.'' Tanıdık gelen erkek sesiyle kafamı çevirdim.

Dağhan.

''Merhaba.'' dedim.

Elinde bir defter vardı.

O benim defterim değil mi?

''Arkadaşım İdil, bu defterin senin olabileceğini söyledi. Bunu birkaç gün önce okuldan çıkarken buldum.''

Defteri bana doğru uzattı. Daha elime aldığım an anlamıştım. Bu benim defterimdi.

Sayfaları çevirdim. Tanıdık çizimler karşıladı beni.

Bu defterin içindekiler beni her şeyden mutlu ediyordu.

''Evet, benim.Teşekkür ederim getirdiğin için. Kaybettim sanmıştım.'' dedim.

Dağhan yeşil gözlerini benimkilere getirdi.

''Çizimlerine biraz baktım. Çok güzellerdi. Bu işte gerçekten yeteneklisin.'' dedi.

3 sene önce bana bunları deseydi muhtemelen heyecandan kalbim saatte 3.500 km hızla atardı.

Ama artık içimde ona dair hiçbir şey yoktu. Sadece ondan hoşlanmıştım. Ve bu sadece dış görünüşüyle ilgiliydi.

''Aslında basitler.'' Duygular basit olmamalıydı. ''Sandığın kadar vaktimi de almıyorlar.'' İlk sayfadaki çizim için üç ay uğraşmıştın.

''O kadarını bilemem ama... Her neyse benim gitmem gerekiyor. Ben Dağhan bu arada.'' dedi.

''Sena, memnun oldum.''
=====================

''Neden olmuyor?''

Saat gecenin ikisiydi. Günlerden cumaydı. Gerçi artık cumartesiydi.

Bir nilüfer çiçeği çizimi ile uğraşıyordum ama asla istediğim gibi olmuyordu. Çizdiğim her şeyi sildim.

Yatağımın üzeri silgi tozlarıyla doluydu. Umursamadım. Başka bir sayfaya geçtim. Kağıt çok yıpranmıştı.

Tekrar çizmeye başladım. Kağıdı kendimden uzaklaştırdım. Ve baktım. Yaprakları asla çizemiyordum. Simetrik olmuyorlardı.

Hâlâ bir şeylerde sıkıntı vardı. Tekrar sildim. Uykum gelmeye başlamıştı ve elimde ağrıyordu.

Hayır, daha istediğin gibi olmadı. Devam et.

Devam etmeliyim.

Sinirlenmeye başlamıştım. Daha bir nilüfer çiçeği bile çizemiyordum.

Eskiz Defteri (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin