9- BENİMLE

205 26 0
                                    

~Hoseok

Taehyung hala yerde Woo'ya yumruklar atarken, Yoongi kanayan burnunu silip hışımla yerinden fırladı.

Ayağa kalktığı gibi Taehyung'un yakasından tutup yumruğu sol gözüne geçirmişti. Jimin, Taehyung'u, ben Yoongi'yi sonunda ayırdığımızda Woo ortalıklarda yoktu.

"Biri bana burda ne olduğunu anlatsın! Yoksa hepinizi ben döverim!"

"Sen! Tam bir aptalsın!"

"Ne diyorsun ulan sen?!"

"Aptalsın diyorum! Aptal! Hoseok günlerdir ondan uzak durmaya çalıştıkça! Sen o it herifi daha da yaklaştırıyorsun ona!"

"Ne diyorsun ya! Ne olmuş? Kuzen onlar!"

"Ya sen anlamıyor musun? Yoksa öyle mi davranıyorsun?! Woo, Hoseok'u taciz ediyor! Anlamıyor musun?!"

"Ne?!"

Jimin, Yoongi'ye olanları anlattığında, ben içeri geçmiş ağlıyordum. Üst üste gelmişti her şey. Kördüğüm olmuş gibiydi. Çözmeye çalıştıkça daha da karışıyordu her şey. Ve ben bundan gerçekten yoruldum.

"Jimin. Yoongi'yi al ve git."

"Ne?! Seni bu piçle bırakamam!"

"Yoongi! Bir şeyleri çözmek istiyorum artık. Yoruldum. Lütfen beni de anla."

Yoongi bir bana bir de Taehyung'a baktıktan sonra parmağını ona doğru salladı.

"Eğer, onu ağlattığını işitirsem, Allahıma kitabıma yaşatmam seni."

Sonra bana dönüp, çapkınca gülümsedi.

"Geleceğim."

Elini boynuma atıp, dudaklarıma sulu bir öpücük konurdu. Alt dudağını yalayıp, Jimin'le beraber bahçeden çıkıp, gözden kayboldular. Bense arkalarından aptal gibi sırıtıyordum.

"İ-içeri geç."

Taehyung salona geçtiğinde bende birer kahve yapıp, karşına yerleştim. Her ne kadar sakin görünsem de kalbim çığlıklar atıyordu. Neyin çığlığıydı bu peki? Ona inanıp, birlikte tekrar olabileceğimize dair olan ufacık inancımın kırıntılarının çığlıkları mı? Yoksa onunla yüzleşmekten korktuğum için, kirli geçmişimi konuşacağım için tereddüt çığlıkları mı?

"Hiç tahmin etmezdim."

Sessizce kahvelerimizi yudumlarken, ilk konuşan o olmuştu. Çünkü biliyordu ki ben utangaç biriydim. Milyonların içinde dans edebilsem de, tek kişinin yanında kendim olmaktan korkuyordum.

"Neyi tahmin etmezdin?"

"Seni...böyle göreceğimi."

"Asıl ben tahmin etmezdim...seni bir daha görebileceğimi."

"Neden? İğrenç yüzüme bakmak mı istemiyordun?"

"Hayır...iğrenç yüzüme bakmak istemezsin diye düşünüyordum..."

"Hoseok..."

Koltuktan kalkıp, yanıma geleceğini anladığımda elimi durması için kaldırdım.

"Ordan konuş!"

Beni dinlemeyip, yanıma geldi. Gözlerim çoktan yaşlarını akıtmaya başlamıştı.

"Çok ağladım Taehyung...çok ağladım."

"Özür dilerim...biliyorum geçmeyecek ama özür dilerim...ben yemin ederim ki bilerek yapmadım...sana yemin ederim Hoseok..."

"Neden yaptın o zaman?! Neden yaptın? Neden?"

"Anlatacağım güzelim...her şeyi anlatacağım ama lütfen ağlama...beni sessizce dinle olur mu?"

Arkamdan aldığım yastığı kucağıma koyup, başımı yasladım. Yaşlarımı bu sefer bej yastığa akıttım.

"Ben...hatalıyım...biliyorum...okuldakiler hep benimle dalga geçiyordu...senin dış görünüşün yüzünden...yok seni nasıl sevmişim, yok nasıl katlanıyormuşum...bi süreden sonra gücüme gitti...ben...senden ayrılamazdım...bu yüzden...sen benden ayrıl diye her şeyi yaptım...sana kötü davrandım ama sen...sen asla sesini çıkarmadın...o gün...babam baya kızmıştı bana...rakip şirkete yanlışlıkla verileri söylediğim için...sonra ben çıktım evden kendimi bara attım...sonra okuldan aradıklar parti var gelmeyecek misin diye...bende oraya gittim. Ama sarhoştum...yine aynı şeyleri duyunca dayanamadım...bak...ondan önce asla böyle bir düşüncem yoktu...inan bana...evet suçluyum...bak sabah kalktığımda hemen evine gittim...ama bana senin burda olmadığını söylediler...arkadaşlarına gittim, yoktun...seni o gün boyunca her yerde aradım ama sen...gitmiştin."

Bu kadar mıydı? Koskoca 2 yılın açıklaması bu kadar mıydı? Sarhoştu, babası kızdı, arkadaşları dalga geçti, olan her şey bana oldu. Gelmiş bide bu kadar kolay kolay anlatıyor.

"Peki beni nasıl buldun?"

Bi süre sessiz kaldı, sonra bana dönüp, elimi tuttu. Gözünden 1 damla yaş elime düştüğünde başka bir şey olduğunu anladım.

"Aslında...annemle babam geçen yıl boşandılar...sonra annemin akciğer kanseri olduğunu öğrendik...onu buraya...Seul Özel Hastane'sine yatırdık...bende ondan uzak kalmamak için, burdaki üniversiteye kayıt yapmaya gelmiştim. Müdür odasına giderken, dans stüdyosunda adını duydum. 'Hoseok bugün gelmedi mi?' diyorlardı. Pembe kafalı bir çocuğun, hasta olduğuna dair bir şeyler anlattığını duydum...sonra kayıt yaptırdım...ertesi gün geldiğimde büyük bir afiş asılıydı...dans yarışmasına katılanlar ve derece alanlar hakkında...sonra tekrar adını gördüm...Jung Hoseok...pembe saçlı arkadaşını bulduğumda ondan adresini istedim adı Jimin...ama o sırada şu- sevgilin geldi...ama yine de sonradan adresi verdi."

"Bayan Kim...nasıl şimdi?"

"İyi...yani sanırım."

Yine sessizce oraya buraya bakmaya başladık. Kahvelerimiz çoktan soğumuştu bile. Konuşacak bir şey kalmış mıydı? Kalsa bile kim konuşacaktı? Var mıydı halimiz? Konuşmaya mecalimiz?

Şimdi ne düşünecektim? Ne yapacaktım? Yıllarca ondan nefret etmeye çalıştım. Ettim de. Belki intikam almayı bile düşündüm. Bana yaptığının aynısını yapmak istedim, hatta onun yüzünden kendimden bile nefret ettim.

Şimdi gelmiş karşıma pişman olduğunu söylüyor. Amacı benden özür dilemekmiş. Affetim mi? Hayır. Ama kimi affetmedim? Bana yaptıklarından dolayı onu mu? Yoksa sırf ondan uzak durmak, canını acıtmak, amacını öğrenmek için Yoongi'yi kullanan kendimi mi?

"Hoseok...bu gece benimle dışarı çıkar mısın?"

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

Ay Helü! Nasılsınız? Ben iyiyim diyelim.
Düğünden geliyorum yine. Accuk eğlendim. Sonra dedim OH MY GOTE! WATTPAD?! Hahahahah evet öyle oldu. Koşa koşa bölüm yazmaya geldim. Eeee nasıldı bölüm? Yoongi azda benim için vursaydın! Taehyung olanları anlattı sonunda. Aslında haklı sebebi yoktu. İlk bölümde onunda haklı sebebi var dediğimde 'böyle bir şeyin nasıl bi sebebi var' gibisinden bir cümle kuran bir okuyucumdan özür dilemek istiyorum. Bakalım Hoşik napacak?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın!

Sope'la Kalın☀🌙

Not Me /YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin