19- GELİN ?

130 20 61
                                    

~Hoseok

Sonra Woojin için olan bardağa da ne koymam gerektiğini düşündüm. Aklıma Seokjin hyungun şaka için alıp çantamda unuttuğu müsil ilacı geldi. Kıkırdayıp kimselere görünmeden odama çıktım. Çantamda bulduğum beyaz şişeyle sinsice sırıtıp aşağı indim.

"Fırıldak Safiye'ye döndüm ha!"

Fincana 3 tane atıp şişeyi cebime attım. Salona adımlayıp yüzümdeki kocaman gülümsemeyle misafirlere kahvelerini verdim. Yoongi bana gülüp göz kırptığında göz devirmemek için büyük çaba harcadım. Hepsine kahvelerini verip köşedeki tekli koltuğa oturdum.

"Bittin sen Min Yoongi."

Odağım tamamen Yoongi'deydi. Fincanı dudaklarına götürdükten sadece 1 saniye sonra yüzünü buruşturmuştu. Odadakilerin gözü ona kaydığında zoraki bir gülümseme sundu.

"Yoongi? Evladım nasıl olmuş kahveler?"

"O...ooooo...ımm...baya baya güzel...g-güzel olmuş."

"İyi iyi...benim Hoseok'um diye demiyorum. Kahveye tuz koyma, yok acı biber koyma bilmez. O ne öyle damat tuzlu kahve içiyor? Benim oğlum öyle fitne fesat şeyler yapmaz."

Babam beni överken Yoongi'nin annesi çatık kaşlarla babama döndü.

"Yalnız, onlara fitne fesat şeyler değil, gelenek deniyor. Bizde yaptık. Şimdi bizde mi fitne fesat oluyoruz?"

"Yoo canım...öyle demek istemedim de. Malum kötü iş bunlar. Damada işkence yapılıyor sanki."

"Kim demiş bunu? Yüzyıllardır yapan atalarımız da fitne fesatlık mı düşünüyor şimdi?"

"Onu demek-"

"Biz sizi anladık bay Jung. Siz insanların geleneklerine saygı göstermeyip bir de üstüne saçmalık diyenlerdensiniz."

"Canım dünürüm yanlış-"

"Nerden dünürünüz oluyorum canım? Biz kimseyi istemedik. Daha fol yok yumurta yok."

"E müstakbel dünürümüz oluyorsunuz ya hani?"

"Bende onu diyorum. Daha kimseyi istemedik. Ne bu samimiyet canım?"

Babam ve Yoongi'nin annesinin arasında laf atışı başlarken, ben ve Yoongi öylece izliyorduk. Yoongi bi ara annesini durdurmak için ağzını açmıştı ki, annesi ağzının üstüne elinin tersiyle vurdu.

"Anne-"

"Bey yanlış mıyım?"

"Hanımım doğru söylüyor. Biz daha kimseyi istemedik."

Bay Min'in dediğine annem de kızıp Bayan Min'e döndü.

"Ama şimdi canım gelme sebebiniz bu ya hani."

"Ama şimdi canım gelme sebebimizi daha gerçekleştirmedik ya hani."

"O ne demek öyle canım? Onca yolu bi kahve için gelmediniz herhalde?"

"Hah! Kim bilir belki oturmaya gelmişizdir. Siz nereden biliyorsunuz oğlunuzu istemeye geldiğimizi?"

"Oğlunuz bizzat kendisi söyledi. Biz bir şey uydurmuyoruz bayan Min."

"Ahahahah! Ben size uyduruyor musunuz dedim bayan Jung?"

"Evet! Resmen bize uydurukçu dediniz?"

"Ne zaman dedik ayol? Resmen iftira!"

"Ne zaman dedim mi var canım? İma ettiniz ima!"

"Siz yanlış anlamış olmayasınız?"

"A şimdi bir de salak mı diyorsunuz?"

Not Me /YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin