12- REDDET

183 23 1
                                    

~Hoseok

"Değiştir şunu gözüm görmesin!"

"Hyung bu ne ya? Diğerini dene!"

"Hoşik kim verdi bunu sana? Kocamış karılara benzemişsin."

"Ama böyle de oruspu karılara benzemedi mi Hoseok hyung?"

"Öf! Böyle de kocasına cilve yapan max kadınlar gibi oldu!"

"E buda evde kalmış kız kurusu kombini!"

"Yok! Çok sade!"

"Ama buda çok abartı!"

"Hayııırr!"

"Değiştir!"

"No!"

"I-ıh!"

"Olmaaaaz!"

"YETER ARTIK YA! ALMIYORUM ULAN HİÇBİR ŞEY! GİDİYORUM BEN!"

Üzerimdeki siyah ceket elbiseyle dışarı çıkmaya kalktığımda bilmem kaçıncı kere Seokjin hyung ve Jimin tarafından yakalanıp tekrar kabine sokulmuştum.

Sabahtan beri denemediğim bir tek şuradaki hizmetçi kostümü kaldı sanırsam! Hayır yani kollarım giy çıkar yoruldu! Bu ikisiyle olan arkadaşlığımı gözden geçirmem gerekiyor!

Sabah soluğu kuaförde alıp saçlarımı boyamıştık! Tahmin edemezsiniz! Kızıl Hoseok değil, beyaz saçlı oldum! Evet evet yanlış duymadınız! Beyaz!

Kuaförden çıkar çıkmaz da bir alışveriş merkezine gitmiş kıyafet seçiyorduk. Daha doğrusu onlar bana seçiyordu.

"Çabuk giy Hoseok!"

"Hadi Hyu-"

Oflaya oflaya askılıktaki elbiseyi üzerime geçirdim. Sesleri kesildiğine göre ya öldüler ya da nefeslerini boşuna tüketmek istemiyorlar. Fermuarı kapatmadan boy aynasından kendimi inceledim.

Ayaklarımda çıkarmadığım siyah deri botlarım, siyah kalem etek ve düz bir krop giymiştim. Boğazlı krobun kolları uzundu. Göbeğim hafif görünüyordu. Ayrıca üzerinde küçük taş detayları vardı. Beyaz saçlarıma hiçte yakışmamıştı.

Bunu beğenmeyip hızla çıkardım. Sade bir şeyler bulduğumda zaferle gülümesedim. Seokjin hyung ve Jimin mağazada ne kadar parıltılı, şahşahalı, pullu şey varsa giymem için buraya yığmıştı.

Bu sefer siyah üzerime tam oturan bol bi pantolon, onun üzerine de saten yarısına kadar düğme olan bir gömlek giydim. Yarısından sornası bağlamak için kıvrılmıştı. Bağladığımda göbeğim de açıkta kalmıştı. Parıltılı bir kemer ile son noktayı koyduğumda diğerlerine seslendim.

"Geliyorum!!!"

"Gelme! Hoseok gelme!"

"Hyung! Bak onları yanlış koymuşuz çıkar o-"

Jimin'in cümlesi yarıda kaldığında bir şey olup olmadığını kontrol etmek için kafamı dışarı çıkardım. Evet gerçekten de bir sorun vardı. Seokjin hyung ve Jimin yoktu. Hey! Sorun bu değil! Sorun onların olmayıp, Yoongi'nin karşımda oturması!

"Yo-yoongi?!"

Kafamı geri içeri sokup perdeyi tutmaya başladım. Ne işi vardı onun burda? Diğerleri nereye gitti? Neden ben?! Hayır gerçekten meraktan soruyorum neden ben?!

"Hoseok çık dışarı!"

"Öhüm öhüm! Ne Hoseok'u evladım? Mina ben."

Sesimi değiştirip yaşlı teyzeler gibi konuşsamda yememiş, perdeyi çekiştirmişti. Ben direttikçe o iyice çekiştiriyordu. En sonunda da perdeyi çektiği gibi içeri girmişti.

Not Me /YoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin