Hyunjin'den:
Bu onun miniğiydi. Hyunjin kendine hakim olmaya çalışıyordu. Nerede görse tanırdı, o güzel yüzünden sevgilisini. Fakat sarı saçlı, sevimli, minik her şeyi ile tatlı olan sevgilisinin yerine sanki başka bir adam gelmişti. Hyunjin buna inanamıyordu. Miniğinin saçları şimdi siyahtı. Her ne kadar ona yakışsada, Hyunjin sevgilisinin sarı saçlarını geri istiyordu.San eğilip, Felix'in dudaklarına öpücük bırakırken, Hyunjin yerinden köpürdü. "Nasıl yapa bildin, benim sevgilimi nasıl öpe bildin?" dedi sinirle Hyunjin. "Ne saçmalıyorsun o benim sevgilim" dedi San gülüşünü saklayarak. "Saçmalamayı kes San, Felix ile Hyunjin'in sevgili olduğunu çok iyi biliyorsun" dedi Seungmin sinirle.
"Ne?" dedi Felix anlamaz bakışlar ile ikiliyi süzerek. "Hiç bir şey bebeğim, sen boş ver onları" dedi San, Felix'in saçını okşayarak. Daha sonra Felix'in kulağına yaklaşıp, bir şeyler söyledi. Felix kapıyı açıp, odadan çıkarken San onu kapıya yaklaşıp, onu izledi. Tam gittiğinden emin olduğu anda arkasını döndü, fakat yüzüne aldığı darbe ile yere düştü.
"Eğer bana bu siktiğim depoda neler olup, bittiğini anlamazsan, yemin ederim seni öldürürüm San, Felix için bunu yaparım, çok iyi biliyorsun" dedi sinirle Hyunjin. "Sakin ol" dedi Seungmin onu uyarırmışcasına. "Söyle" dedi bağırarak Hyunjin. "O ölmedi Hyunjin, onu yanıma aldım, bir sürü ilaçlar içirdim seni hatırlaması imkansız" dedi San keyifle.
Bu sözünden sonra yüzüne bir tane daha darbe yemişti. Fakat bu darbe bir öncekinden daha sertdi. "Ayrıca ona aşık olduğum falan yok, yakında onu öldüreceğim Hyunjin" dedi sırıtarak San. "Kapa çeneni" dedi sinirle Hyunjin. "Onu neden burada tuttuğumu merak ediyorsun dimi, çok sevimli baban istemişti. Sırf sana ders vermek için" dedi kahkaha atarak.
"Seni öldüreceğim San, hemde bunu gözümü kırpmadan yapacağım" dedi sinirle Hyunjin. "Babamızdan izin alırsan, öldüre bilirsin, Hyunjin" dedi gülerek San. "Onu bana geri ver" diye bağırdı Hyunjin. "Ah hayır bu aptalca kardeşim, onu sana nasıl geri vere bilirim ki?" dedi dudak büzerek San.
Hyunjin düşündü, bunun başka bir yolu olmalıydı.Altındaki aciz bedene baktı sinirle. Yüzüne bir tane daha sert yumruk geçirdikten sonra, hızlıca ayağa kalkıp, Seungmin ile dışarı çıktı. O an gerçektende savunmasız hissetdi. Fakat bebeği yaşıyordu. "O yaşıyor" dedi sevinç gözyaşlarıyla. "Evet Hyunjin, o yaşıyor ama şimdi hemen dönmemiz gerek" dedi Seungmin endişeyle.
"Hayır ben miniğimi görmek istiyorum Seungmin" dedi hıçkırarak Hyunjin. "İşte bu yüzden eve gidip, bizimkiler ile birlikte güzel plan yapmamız gerekiyor Hyun" dedi Seungmin endişeyle. Her an Hyunjin, Felix diye bağırıp burayı uçura bilirdi, ama Hyunjin'in buradan sağ çıkamayacağını biliyordu.
"Tamam Seung haklısın, onu riske atamam, acele etmemiz gerek o piç benim bebeğimi öldürmeden acele etmemiz gerek" dedi Hyunjin endişeyle. İkili depodan ayrılıp, arabalarına bindiler. Arabayı Seungmin kullanıyordu, tabiki Hyunjin'in bu halde araba kullanmayacağını biliyordu.
Hyunjin aklına gelen şey ile elini sinirle yumruk yapıp cama sertçe vurdu. "Hyunjin" dedi Seungmin endişeyle. "Onu karşımda öptü Seung" dedi Hyunjin küfürler ederek. "Biliyorsun Felix'e ilaçlar vermiş, hala etkisinde, sence Felix seni hatırlasa bunu yaparmıydı?" dedi sakin bir şekilde. "İşte canımı acıtanda bu, beni hatırlamaması, kim bilir onu öptüyse, daha da ileri gitmişdir" dedi Hyunjin sinirle.
"Nefes alamıyorum Seung" dedi Hyunjin kıravatını gevşeterek. Seungmin bu duruma alışık olduğu için hemen kapıyı açıp, kendi ile birlikre arkadaşınıda arabadan indirdi. "Bana bak Hyunjin" dedi bağırarak. Hyunjin'in bakışları anında Seungmin'i buldu. Seungmin'in gözleri ona her zaman güç veriyordu.
"Onu kurtarıcaz, ne pahasına olursa olsun, miniğini geri kazanıcaksın Hyunjin sana söz veriyorum" dedi kararlı bir şekilde.Hyunjin umut dolu gözler ile Seungmin'e bakarak kafa salladı. "Onu kurtarıcaz" dedi Hyunjin tekrar ederek ve ikili arabalarına binip yola koyuldular..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together again in another time / Hyunlix
RandomHyunjin 3 yıl önce ölmüş sevgilisini deli gibi özlüyordu....