Yazardan:
Çilli genç, derin bir uyku içerisindeydi. Öyle güzel ve rahat uyuyordu ki, o adeta melek gibiydi. Fakat taki, rüyası onun uykusunu bozana kadar. Kırmızı saçlı genç elini tutmuş ve onu kendi ile beraber aydınlığa sürüklüyordu. Sanki sonsuzluğa doğru ilerliyordular.Fakat bir anda aydınlığın yerini, koca bir karanlık devre almıştı. Buda neydi böyle? Kırmızı saçlı genç, elini Felix'in elinden kurtarmış, ondan uzaklaşarak karanlığa doğru açılan kapıya doğru ilerliyordu. Felix, sebebini bilmediği bir şekilde huzursuz hissetmeye başlamıştı.
Kırmızı saçlı genç ise, şimdi arkadaşını dönmüş ve hızlı addımları ile kapının yolunu tutmuştu. Felix elini, kırmızı saçlıya doğru uzattı. "Hayır" diye fısıldadı korkuyla. Kırmızı saçlı genç karanlığa doğru açılan kapıdan içeriye girerken, Felix hemen yerinden kalktı.
"Hayır" diye bağırdı korkuyla. Kendine gelmek için, yatağının yanındakı komidinin üstündeki suyu alıb, tek nefeste bitirdi. O neden Hyunjin'i rüyasında görmüştü? Bu rüyanın anlamı neydi? Neden içini huzursuzluk kaplamıştı? O hiç bir şey bilmiyordu. Tek bildiği şey ise kırmızı saçlını sık bir şekilde görmek isteğiydi.
Ne değişmişti? Bir günde ne değişmişti? Felix neden ona inanmak istiyordu? Felix San'a aşık olduğu halde, neden Hyunjin'e inanmak istiyordu? Hyunjin ile Felix sevgilimiydi? San onu seviyormuydu? Hyunjin neden onu San'dan kurtarmak istiyordu? Tüm bunlar doğrumuydu?
Hızlıca yerinden kalkıp, sıcak bir duşa girdi. Tüm bu olanları kafasından atmak istedi. O kendini bildi bileli, San'ın sevgilisi olmuştu. Şimdi ise Hyunjin gelmiş ona sevgili olduklarını söylüyordu. Hızlıca üstüne bornoz giyip, banyodan çıktı. Odaya döndüğünde, San'ın onu beklediğini farketti.
"Ooo Felix neden bu kadar çok uyudun?" dedi San merakla ona bakarak. "Bu aralar bir az yorgunum da o yüzden" dedi Felix sakin bir şekilde. "Anladım, ilaçlarımızı aldık'mı dün?" dedi San merakla Felix'in saçını okşayarak.
"Evet ilaçları aldım" dedi Felix sahte bir gülümsemeyle. San'ın şu an saçını okşaması onun zerre umrunda değildi. "Aferin sana, şimdi al bakalım, gözümün önünde iç birde ben bakayım" dedi San gülerek. Felix hiç düşünmeden, San'ın elindeki su ve ilacı içdi. San gülerek Felix'in saçını okşayıp, akşam geç geleceğini söyleyip, odadan çıkmıştı.
Felix ise anında, lavaboya geri dönmüş ve dakikalardır yutmadığı ilacı tükürmüştü.....Aradan saatler geçmişti, Felix merakla etrafa bakınıyordu. Yatağından kalkıp, camdan dışarıya baktı. Sanki birini bekliyormuş gibiydi. Kendini ne kadar avutmaya çalışsada, Hyunjin'in yine gelmesini bekliyordu. Ona sormak istediği çok soru vardı. Bıkkınlıkka nefesini verip, geri yatağına uzandı.
Gözünü kapatıp, Hyunjinin dün ona gösterdiği fotoğrafı düşündü. O fotoda yan yana oturmuş ve bir birlerinin gözlerinin içine bakiyordular. O foto ne zaman çekilmişti? diye düşündü dakikalarca. Artık umudu kesmişti. Hyunjin galiba bu gün gelmeyecekti. En iyisi uyumaktı, tam gözünü kapatıp uyuyacağı sırada, kapısı hızlıca açılmıştı.
Gelen Hyunjindi. Felix anında ayağa kalkıp, Hyunjin'e doğru yürüdü. Hyunjin bıkkınlıkla nefesini verdi. "Tamam Felix, silahını eline ala bilirsin, dün ne konuştuk biz seninle?" dedi Hyunjin bıkkınlıkla. "Anlat" dedi Felix tok bir sesle. "Ne?" dedi Hyunjin şaşırmış bir şekilde.
"Buraya beni kendine inandırmak için geldin, beni kendine inandır Hyunjin" dedi Felix kararlılıkla. Hyunjin, karşındaki cesur bedene karşı gülümsemeden edemedi. Ellerini siyah saçlının saç diplerine götürüp, saçını okşamaya başlamıştı.
Bu haraketi ile Felix midesinin gerildiği hissetdi. Bu sabah San'da aynı şekilde saçını okşamaştı. Ama, şimdi neden heyecanlanmıştı ki? "Öncelikle bana fırsat tanıdığın için teşekkür ederim miniğim, yine uzun duramıyıcam, o yüzdende lütfen bölmeden beni dinle" dedi Hyunjin anlayışla.
Küçüğü anında kafasını sallamıştı. "Şimdi, sana dozu baya yüksek olan ilaçlar seviyor, senin beni unutman zaten normal bir şey, fakat eğer o ilaçları kullanmasan gerçekten hafızan yerine gelir Felix, bunu kendim sevdiğim bir arkadaşımdan sormuştum. "Bir sonraki geldiğim zaman ise sana yeni ilaç getireceğim, içmek sana kalmış tabi, seni istemediğin hiç bir şey için zorlayamam" dedi anlayışla kırmızı saçlı genç.
Felix yüzünün yandığını hissediyordu. San her zaman, ilaçları içmesi için onu zorluyordu, ama Hyunjin ise o farklıydı. "Bebeğim sana ilaç verdi'mi bu gün, muhtemelen içmissindir" dedi Hyunjin bıkkınlıkla.
"İçmedim" dedi Felix sakin bir şekilde. "Sen ciddimisin?" dedi Hyunjin şaşkınlıkla.Felix hemen kafasını sallamıştı. Kırmızı saçlı gencin, gözleri istemsizce doluyordu. Miniği ona inanmak istiyordu. Kırmızı saçlı genç, eğilip, küçüğün çillerine öpücük kondurmuştu. Felix bu hareketiyle gerçektende yandığını hissediyordu.
"Bebeğim, lütfen ilaçları içme ve silahın her zaman yanında bulunsun" dedi Hyunjin sakin bir şekilde. "Nedenki?" dedi siyah saçlı genç ona merakla bakarak. "Miniğim, San her an sana bir şey yapa bilir, o yüzden o yüzden lütfen onu kendinden koru" dedi Hyunjin sakin olmaya çalışarak.
"Fotoğraf istiyorum" dedi Felix tok bir şekilde. Hyunjin hemen telefonunu eline alıp, Felix ile olan resimlerinden birine tıkladı. Bu onların son fotosuydu. Felix, Hyunjin'in kucağında oturmuş ve aynadan kendi resimlerini çekmişti. Felix bu görüntü karşısında yutkundu.
"Başka istediğin var'mı Felix, hafızanı zorlayamayız" dedi Hyunjin merakla Felix'e bakarak. "Anladım, Hyunjin
her gün gelecekmisin?" dedi Felix merakla kırmızı saçlıya bakarak. "Miniğim, San evde olduğu günler gelemem, San evde olmadığı zaman ilk fırsatta yanında olacağım, gelmesem bile sana mektup yollayacağımdan emin ola bilirsin" dedi kırmızı saçlı genç gülerek.Felix aşırı mutlu hissediyordu. Hyunjin'in ona verdiği değeri iliklerine kadar hissediyordu. "Anladım" dedi Felix içindeki heyecanı bastırarak. "Yemek yediğini biliyorum, şimdi uyuman gerekiyor, hadi yatağa bakayım" dedi Hyunjin adeta birer annen gibi.
Felix başta onun bu davranışını garip bulsada, sonradan onun bu halleri tatlı gelmişti gözüne. Yatağa ilerleyip, uzanmıştı. Hyunjin ise onun üstünü örtmüş ve burnuna küçük bir buse kondurmuştu. "İyi geceler, yine gelicem seni seviyorum lixie" dedi kırmızı saçlı genç hızlıca odadan çıkarak.
Fakat arkasında kızarmış, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi atan, Felix'i bıraktığını bilmiyordu. Daha sonra o gittikten sonra "Lixie" diye fısıldadı siyahi saçlı genç defalarca....
_________
Yeni bölüm 🥟✨😻
![](https://img.wattpad.com/cover/353835224-288-k824559.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together again in another time / Hyunlix
SonstigesHyunjin 3 yıl önce ölmüş sevgilisini deli gibi özlüyordu....