9

56 7 12

hoseiktirbaby tarafından

hoseiktirbaby tarafından

Yazardan:
Gözlerini açtığında, çilli gencin yüzü yüzüyle aynı hizadaydı. Oda karanlık olsa da, çillinin yüzü çok tatlı görünüyordu. Hyunjin eğilip, çillinin boynunu kokladı. Geri çekildiğinde ise Felix, Hyunjine yaklaşıp kollarını sımsıkı boynuna doladı. Vücutları anında birleşmişti.

Çilli genç kalbinin bin kat daha fazla attığını hissetdi.Hyunji eğilip, bebeğinin çillerinden öptü. Felix gerçekten melek gibiydi. "Uyanmışsın" dedi, Hyunjin bebeğinin saçlarını okşayarak. "Evet sadece böyle kalmak istedim" dedi Felix utanarak.

"Miniğim 1 saatdir uyuyoruz, San bir şey farkedermi?" dedi Hyunjin merakla. "Hayır zaten geç gelicek, böyle kalalım" dedi Felix mızmızlanarak. "Felix, San ile bir şeyler yaşadın'mı?" dedi Hyunjin endişeyle. "Ne gibi şeyler?" dedi Felix merakla. "Anlarsın ya" dedi Hyunjin hüzünle.

"Anladım, gerçekten aramızda bir şey geçmedi, sadece öpüşmek dışında" dedi Felix, Hyunjin'in tepkisine bakarak. "Anladım" dedi Hyunjin dudak büzerek. "Artık izin vermem ciddiyim, zaten en son senin gözünün önünde öpmüştü" dedi Felix endişeyle. "Tamam lixie" dedi kırmızı saçlı gülerek.

"Bana ne gibi lakaplar taktın merak ediyorum" dedi çilli heyecanla. "Lixie, bebeğim, miniğim, sevgilim, küçüğüm, çilli sevgilim işte böyle" dedi Hyunjin gülerek. "Yongbok" dedi Felix bir anda. "Ne?" dedi Hyunjin yattığı yataktan kalkarak. "Yongbok'da diyordun ya hani bana" dedi Felix gülerek.

"Miniğim sen ilaçlarını içiyormusun? dedi Hyunjin sevinçle. "Evet" dedi çilli gülerek. Hyunjin hemen Felix'i kendine çekip sımsıkı sarıldı. "Bebeğim benim, Yongbok senin korece adın, çoğu zaman sana Yongbok diyordum" dedi Hyunjin gülerek. "Anladım, peki neden kırmızı saç kullanıyorsun?" dedi çilli merakla.

"Galiba hatırlamıyorsun" dedi Hyunjin hüzünle. Daha sonra derin nefes alıp, konuşmaya başladı. "Biz birbirimizi sevdiğimiz sürece, sen sarı, ben ise kırmızı kullanıcaktım, hatta saçlarımı kırmızı etmem için, sen beni ikna etmiştin, kırmızı saçlarımı çok seviyordun" dedi Hyunjin hüzünle.

"Özür dilerim, hala çok seviyorum kırmızı saçlarını, seni sevdiğimi anladığım zaman, hemen saçlarımı sarıya boyayacağım" dedi Felix heyecanla. "Zaten seviyorsun Felix" dedi Hyunjin kendinden emin bir şekilde. "Ne, hayır ya-" derken, Hyunjin hemen yataktan kalkmış ve odadan çıkmıştı.

Öyle tatlıydı ki, Felix'in gözünde tripi bile güzeldi. Felix onun bu haline gülüp, oda arkasından odadan çıktı. Merdivenlerden indiğinde, Hyunjin'in salonda oturup, kollarını göğsünde birleştirip, dudağını büzerek. Felix onun bu halini aşırı tatlı buluyordu. Takı kırmızı saçlı, bir kaç saat önce beraber uyuduğu gencin omzuna kafasını koyarak.

Hemen merdivenlerden hızlıca inip, Hyunjin'e baktı. Kıskançlık duygusunu her zerresinde hissede biliyordu. "Pist Jinnie" dedi Felix gülerek Hyunjin'e bakarak. Hyunjin'in gözleri anında fal taşı gibi açılmıştı. "Bunuda'mı hatırladın" dedi Hyunjin sevinçle. Felix anında gülerek kafasını sallamıştı.

"Ama ben sana tripliyim" dedi kırmızıı saçlı hala trip atmağa devam ederek. "Jinnie beni anlamaya çalış, seni sevmeyi çok istiyorum ki, bence seviyorum duygularımdan emin olmalıyım, zaten sana yenileceğimi çok iyi biliyorum" dedi çilli, kırımızı saçlının yanağını öperek. Hyunjin bu öpücükle sanki dünyanın en mutlu insanına dönmüştü.

"Tamam, tamam" dedi Hyunjin sevinçle. "Barıştıkmı?" dedi Felix gülerek. "Barıştık" dedi Felix'e sarılarak Hyunjin.....

______________

🥟