6. Yarış

891 129 164
                                    

-Hyunjin'in ağzından-

Felix'le yaptığımız yarışın başında şok olmuştum. Evet, karın kasları çok iyidi ama yine de bu kadar hızlı bir yüzücü olduğunu düşünmezdim.

Bir süre sonra arkamdan gelmediğini fark ettim. Yan tarafa bakıp kontrol ettiğimde Felix yoktu.

"Hey! O boğuluyor!"

Arkadaşımızın çığlığıyla hemen o tarafa yönelip geri yüzdüm. Minik bedeni kavrayıp suyun dibinden aldıktan sonra havuzdan çıkardım.

Kenara yatırdığım gibi yanağına birkaç kez vurdum. "Ya! Lee Felix kendine gel!"

Tepki vermeyince arkadaşımla korku içinde birbirimize baktık. Kalbi atmıyordu. Hiç vakit kaybetmeden suni teneffüs yapmaya karar verdim.

Boynundan biraz çektim ve çenesini yukarı kaldırdım. Burnunu kapattıktan sonra dudaklarını aralayıp nefesimi vermeye başladım.

Birkaç denemeden sonra öksürdü ve suyu çıkarttı. Gözleri hâlâ kapalıydı, kendine gelmeye çalışıyordu.

Felix'in sırtını kaldırıp kendime çektim ve sımsıkı sarıldım. "Teşekkür ederim..."

O sırada hocayla diğerleri de geldi. "NELER OLUYOR? O İYİ Mİ?"

Hoca da kontrol ettikten sonra bizi yurda yolladı. Yol boyu Felix'in kolunu bırakmadım. Hâlâ daha ona bir şey olmasından korkuyordum.

Akşam yemeği yedikten sonra odaya geçtik. Felix boğulduğundan beri durgunlaşmıştı. Benimle pek konuşmuyordu, yemekte yüzüme bile bakmıyordu.

"Sen iyi misin?" deyince başını sallayıp işine devam ediyordu. Acaba suni teneffüsü benim yapmamdan mı rahatsız olmuştu?

O gece onunla hiç konuşmamaya karar verdim. Sonrasında yatağımın başına gelip hafifçe kolumu dürttü. "Hyunjin... yine sürebilir misin?"

Sevinmiştim. Dudaklarımdan iğrendiği için artık araya mesafe koyacağını falan düşünmüştüm ama o bunu yapmadı.

Lavabonun önüne gittikten sonra üzerindeki kıyafeti soydum. Kremi morlukların üstüne hafif hafif sürdüm.

Teni pürüzsüzdü ama yara izleri canımı acıtıyordu. Ne zaman görsem içimi kötü bir his kaplıyordu.

Ağladığı gün Felix'in bana ailesiyle ilgili her şeyi anlatmadığını fark etmiştim ama çok üstelememiştim.

"Hyunjin... Yara izlerimin olduğunu neden bana hiç belli etmedin?"

"Ne?" deyip tenindeki elimi durdurdum.

"Sırtımdaki izlerin hâlâ belli olduğunu bilmiyordum, bugün yüzme hocamdan öğrendim."

"Şey... Senin bunu bildiğini ve konuşmak istemediğini düşündüm. Üzülmeni istemedim." dedim ve kremi yedirmeye devam ettim.

Başı öne düşünce dudağını büzerek mırıldandı. "Ben sırtımın halini nereden bileyim ki? Bir tek hocamla sen gördün..."

Hiçbir şey demeden kremi kapatıp poşete koydum. İşim bitince o da bana döndü. Tam banyodan çıkacaktım ki beni kendine geri çekip kollarını boynuma sardı.

"Teşekkür ederim..."

Ne yapacağını bilmiyordum. Sırtı kremli olduğu için sarılamıyordum da. Sonunda ellerimi belinin biraz aşağısına getirdim, teni sıcaktı. "Rica ederim."

Sırtını çaktırmadan öptüğüm gece yüzüne bakmamıştım. O yaraları görünce Felix'in ne kadar zor bir hayatı olduğunu düşündüm ve ağladım.

O gece beni öyle görmesi onu kırabilirdi ya da rencide edebilirdi. Bu yüzden direkt arkamı dönüp uyumuştum.

🌊🌊🌊

-Felix'in ağzından-

Yarınki havanın güzel olduğunu öğrenince lunaparka gitmeye karar verdik. İkimizin birbirimizden başka arkadaşı yoktu.

Atlı karıncada komik fotoğraflar çektikten sonra Chan Hyung aradı. Nerede olduğumuzu soruyordu, sürpriz olarak bize katılmışlardı.

Birkaç dakika sonra bulunduğumuz yere geldiler. Hyunjin'le tanıştıktan sonra Changbin ona çok yakın davranmaya başladı.

Hyunjin de Bin hyungun eski oda arkadaşım olduğunu bildiği için bir şey demese de rahatsız olmuş gibi görünüyordu.

Çok takmadık ve eğlenmeye devam ettik. Trene bineceğimiz sıra Hyunjin'in yanına oturacaktım ki Changbin beni dürttü. "Felix sen arkaya Bangchan'ın yanına geçsen olur mu?"

Başımla onayladım ve Chan Hyung'un yanına geçtim. Changbin de oturup Hyunjin'e gülümsedi.

Bir şey itiraf etmeliyim ki... kıskanıyordum. Hyunjin'le yakın olmaya çalışması beni gıcık etmişti. İnsan arkadaşını kıskanır mı?

Lunapark maceramız bitince yurda hep birlikte gittik. Asansörde vedalaşınca Hyunjin'le ben tek kaldık. Onlar başka bir kattaydı.

Tam odamıza girmişken üzgün bir tonla "Aslında bugünü seninle geçirmek istiyordum Felix. Neden beni hep arkadaşına bıraktın?" demişti. Bunu söylerken fazlasıyla tatlı bir ifadesi vardı...

🌊🌊🌊

River | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin