8. Dudaklar

1.2K 172 78
                                        

"BURADA NE OLMUŞ YA!"

Bu Han'ın sesiydi. Gözümüzü açtığımızda sabah olmuştu, her yerim tutulmuştu. Felix de yerden doğrulmaya çalışıyordu.

Han çöplere basmadan içeri girmeyi başardı. Çekmeceden birkaç eşya aldıktan sonra kapıya yöneldi. "Madem sarhoş olup etrafı dağıtacaksınız, neden dışarıda içmiyorsunuz?!"

Başım zonkluyordu. Tek bardakla bile bu hale geldiğim için alkolden nefret ediyordum.

Bir şeyler için kızmaya devam ederken biz de kendimize gelmeye çalışıyorduk. Kapıyı kapatınca Felix bana döndü. "O kimdi?"

"Han. Arada böyle eşya almaya gelir ve geri çıkar. Sevgilisi muhtemelen arabada bekliyordu yoksa daha çok söylenirdi." deyip gözlerimi ovuşturdum.

Felix yerdeki çöplerden birini alıp masaya attı. "Haklı... Etrafa baksana."

Bir süre daha böyle oturmaya devam ettik. Saçlarını karıştırırken "Dün gece en son ne oldu?" dedi.

Korkak gibi "Bilmem, hatırlamıyorum." dedim. Dürüst olamadım.

Doğrulup çöpleri toplamaya başladım. O da birkaç dakika sonra kalkıp bana yardım etti.

Toparlanınca yemeğe indik. Gözlerimi Felix'in dudaklarından alamıyordum. Dün gece aklımdan çıkmıyordu.

Yediği tavuğu kenara alıp "Bir şey mi oldu?" deyince kendime geldim ve tabağıma döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yediği tavuğu kenara alıp "Bir şey mi oldu?" deyince kendime geldim ve tabağıma döndüm.

"Yoo, bir şey yok."

Birkaç saniye bana baktıktan sonra o da önüne döndü. Yemeğin kalanında sessizdik.

🌊🌊🌊

Okul çıkışı bir farklılık yapıp yurtta değil dışarıda yemeye karar verdik. "Hadi ddeokbokki yiyelim!"

Bir restorana oturup bugün neler yaptığımızı birbirimize anlattık. "Seçmeli dersimde Changbin ile karşılaştım. O da bizim sınıfa geçmiş."

Bunu duyunca Felix'in bütün neşesi kaçtı ve en acılardan birkaç tane ağzına attı. "Hey, yavaş ol..."

"Ben acıya dayanıklıyım." derken gözleri dolmaya başlamıştı bile. Gülesim geldi.

Bir süre sonra pes edip hızlı hızlı nefes almaya başladı. Dili böyle dışarı çıkınca yavru bir köpek gibi görünüyordu.

İçeceği bitince benim bardağımı da alıp kafasına dikti. Bense hafif bir tebessümle onu izliyordum.

"Az önce çok şirin oldun." dediğim gibi panikle öksürmeye başladı ve bardağı indirdi.

"Ne dedin sen?" derken ağzını burnunu silmeye çalıştı. Acıdan dudakları kıpkırmızı olmuştu.

Birkaç saniye dudaklarına daldıktan sonra kendime geldim. "Az önce diyorum... çok şirin oldun." deyip doğruldum ve dudağında kalan içeceği parmağımla sildim.

Sesini temizlerken ben de parmağımı emdim ve yerime geri oturdum. Panik olmuştu. "Yanakların kızarıyor, utanıyor musun?"

"Hayır, bunlar çok acıydı o yüzden yandım!" deyip çubuklarla en acı tabağı gösterdi.

Acısız tabağı onun önüne verdim, kalanını oradan yedi. Ben de orta acılıları yedim.

Felix her zamanki gibi gözlerini kaçırıyordu. Tam bakışını yakalarken tekrar tabağına dönüyordu.

"Buraya bir daha gelmeyelim, aşırı acı!"

"Tamam Felix, başka bir yer buluruz..."

🌊🌊🌊

Yurda gelince diğerleri odamıza uğradı. Kendilerine yeni gelmişlerdi. "Selam çocuklar- Yuh... Bu odayı ne zaman topladınız?"

"Diğer oda arkadaşımız sabah gelip fırça atınca çabuk ayıldık. Siz ne zaman kalktınız?"

Seungmin "1 saat önce kalktık, sabaha karşı uyumuştuk zaten." dedi.

Şok ifademizi görünce Chan güldü ve "Gece uyumadık. Siz bizi kovunca kendi odamızda devam ettik." diye ekledi. Üçünün de keyfi yerindeydi.

Changbin'in "BAŞIM ÇATLIYOR HADİ YEMEKHANEYE GİDELİM." demesiyle odadan çıkmaları bir oldu. Felix de kendi kendine mırıldandı. "Bunlar hep bu kadar gürültücü müydü?"

🌊🌊🌊

Akşam yemeğe inmeden önce Felix duş almıştı. Çıktığında ise pek konuşmuyordu.

"İyi misin?"

"Duş alırken dün geceyle ilgili aklıma bir şeyler geldi Hyunjin." dediği gibi içeri kaçmaya çalıştım.

Koridorda kolumu tutup durdurdu ve "Ama rüya mıydı değil miydi emin olamıyorum." dedi.

Sonunda pes edip sırtımı duvara yasladım. "Ne gibi bir şey hatırlıyorsun?"

Bakışlarını yere indirdi. "Bunu söyleyemem... ama gösterebilirim."

Parmak uçlarında hafifçe doğrulup gözlerini kapattı. Dudaklarımızı buluşturduktan sonra hafifçe geri çekilip fısıldadı. "Böyle bir şeydi..."

Tam uzaklaşmamıştı ve hâlâ gözlerime bakıyordu. Daha fazla öpmesini istiyordum. Oda arkadaşları böyle şeyler yapar mıydı?

"Bu rüya değildi Felix..."

🌊🌊🌊

River | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin