9. Panik

1K 147 72
                                    

"Bu rüya değildi Felix..." dememle gözleri parladı ve rahatladı.

"Oh, bir an sapık olduğumu düşündüm." deyip dibimde kalmaya devam etti.

Bir şey düşünmemeye çalışıyordum. "Daha ne kadar böyle duracağız?" deyip güldüm.

Bir süre sessizce durduktan sonra dudaklarıma bakarak "O hissi tekrar yaşayabilir miyim?" dedi.

Onun da bunu istemesine heyecanlandım. Yavaşça birbirimize yaklaştık ve gözlerimizi kapattık.

Her şey minik bir öpücükle başladı. Dudaklarını öperken Felix'in de karşılık verdiğini hissetmek zevki arttırıyordu. Bir elim ensesine kayınca başını hafif yukarı kaldırdım ve daha rahat bir şekilde devam ettim.

Onu karşı duvara yasladıktan sonra dudaklarımı aralayarak öptüm. Tam ayrıldığımız sırada alt dudağımı hafifçe emip kendine çekti.

Nefes nefese "Bunu neden yapıyoruz?" dedim. Gözleri hâlâ kapalıydı ve ağzından soluyordu. "Bilmiyorum..."

Ensesindeki elimi duvara götürüp destek aldım. Aralık kalmış dudaklarını tekrar emdim.

Ellerini yanaklarıma getirip başımı sabitledi. O da durmak istemiyordu, dudaklarını aralayarak karşılık veriyordu.

Cebimdeki telefon sesiyle ayrıldık, arayan Han'dı. Cevaplarken Felix'in gözlerine bakıyordum.

"Ne var?"

"Böyle mi telefon açılır?"

"Ne istiyorsun?" derken Felix de yakalarımla oynuyordu.

"İyiyim sen nasılsın canım arkadaşım?"

Ortamın mahvetmişti. Elimi duvardan kaldırıp iç çektim, tam ne için aradığını soracaktım ki lafa girdi. "Ya ben size geçen kabalık ettim. Öbürü de yeni arkadaştı sanırım."

"Felix mi?" deyince yakamdaki elleri durdu ve dikkati telefondaki sese verdi.

"Hıhım, gelin de bu gece Minho'da takılalım. Her şeyi o ısmarlıyormuş, sevgilim benim oyy~"

Devamında telefonu kapatmayı unutmuştu sanırım, garip garip sesler geliyordu. Tam gözlerimi devirip aramayı sonlandıracaktım ki "Neyse yarım saate yurdun önündeyiz, hazır olun." dedi.

Telefonu kapatınca nihayet birbirimize odaklanmıştık. "Nereye gidiyoruz Hyunjin?"

"Han geçen bize bağırdığı için kendini kötü hissettiğini söyledi. Bizi sevgilisinin evine çağırıyor, çocuk ısmarlayacakmış yemekleri."

Felix başıyla onaylayınca hazırlandık ve yurt bahçesine indik. Birkaç dakika sonra araba geldi. "Selam ben Han'ın Minho'su, atlayın bebekler."

Felix Minho'nun bu cümlesine şok olmuştu. Kapıyı açıp önce onu bindirdim, sonra da yanına geçtim.

Han Minho'nun elini tutup "Yeni tanıştığın kişilere neden böyle şeyler söylüyorsun, çocukcağız dondu kaldı." dedi.

Şimdi de el ele tutuşmalarına şok oldu. Minho dikiz aynasından onu görünce "Evet, sevgiliyiz. Bu bir sorun teşkil ediyor mu?" dedi.

Felix daha önce gay çift görmemiş gibiydi. "Ee şey..."

"İki erkeğin birbirini sevmesinde bir problem mi var diyorum?"

Han bunun üstüne hemen Minho'nun yanağını sıkıp sakinleştirdi. "Ona takılma Felix, insanlarla nasıl iletişim kuracağını bilmiyor."

Felix Han'ın kibarlığıyla rahatladı. Yolun kalanında ikisiyle de iyice tanıştı.

🌊🌊🌊

"İşte vardık! Evim evim güzel evim!"

Minho kapıyı açtığı gibi üç kedi yanına koştu. "Ben de sizi özledim çocuklarım. Bak Felix, bahsettiğim üç çocuğum."

Felix kedileri görünce yanlarına eğilip sevdi. "Ben de bir an ciddiye almıştım Hyung, ödümü kopardın."

"Yoo ciddiyim bak bu da anneleri." dediği gibi Han'ı belinden tutup kendine çekti.

Han "Ya, delirdin mi?" deyip Minho'dan kurtulmaya çalıştı. Sonra gülüşüp içeri girdiler.

Felix'le salonda oturdum. Ona yabancı gelse de bu eve alışmıştım. "Böyle rahat mısın?"

"Hıhım." deyip gülümserken diğerleri de çerez ve içecekleri getirdi, yan kanepeye geçti.

"Nasıl aşık olduğunu anladın Hyung?"

Minho iğneleyici bir tonla "Bana Hyung demen çok şirin. Hyunjin gibi öküz değilsin en azından." ^^ dediği gibi tam kızacaktım ki sözüne devam etti.

"Han'ı miyavlarken gördüm ve aşık oldum." deyince hepimiz gülmeye başladık.

"Onu boşver Felix, fantezileri var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Onu boşver Felix, fantezileri var."

"HAYIR BEN CİDDİYİM." diye yükseldikten sonra kolunu sevgilisinin omzuna attı ve sessizce "Bi' kerecik miyavlasana..." dedi.

Han utançtan yüzünü kapatıp gülüyordu. "İnsanların yanında böyle şeyler konuşmaman için seni kaç kez daha uyarmalıyım?"

"Ben de merak ettim Hyung!" deyince Felix'e döndük. İkisi de onun bu rahat tavrını sevmişti.

🌊🌊🌊

River | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin