❕Mini Hikaye (20dk) ❕
Hyunjin oda arkadaşı Felix'e şefkat duygusunun yanında daha fazlasını hissetmeye başlar. Felix ise geçmişte hiçbir erkeğe bir şey hissetmemiştir. Hyunjin'in minik adımlarına nasıl tepki verecektir?
"Bu rüya değildi Felix..." dememle gözleri parladı ve rahatladı.
"Oh, bir an sapık olduğumu düşündüm." deyip dibimde kalmaya devam etti.
Bir şey düşünmemeye çalışıyordum. "Daha ne kadar böyle duracağız?" deyip güldüm.
Bir süre sessizce durduktan sonra dudaklarıma bakarak "O hissi tekrar yaşayabilir miyim?" dedi.
Onun da bunu istemesine heyecanlandım. Yavaşça birbirimize yaklaştık ve gözlerimizi kapattık.
Her şey minik bir öpücükle başladı. Dudaklarını öperken Felix'in de karşılık verdiğini hissetmek zevki arttırıyordu. Bir elim ensesine kayınca başını hafif yukarı kaldırdım ve daha rahat bir şekilde devam ettim.
Onu karşı duvara yasladıktan sonra dudaklarımı aralayarak öptüm. Tam ayrıldığımız sırada alt dudağımı hafifçe emip kendine çekti.
Nefes nefese "Bunu neden yapıyoruz?" dedim. Gözleri hâlâ kapalıydı ve ağzından soluyordu. "Bilmiyorum..."
Ensesindeki elimi duvara götürüp destek aldım. Aralık kalmış dudaklarını tekrar emdim.
Ellerini yanaklarıma getirip başımı sabitledi. O da durmak istemiyordu, dudaklarını aralayarak karşılık veriyordu.
Cebimdeki telefon sesiyle ayrıldık, arayan Han'dı. Cevaplarken Felix'in gözlerine bakıyordum.
"Ne var?"
"Böyle mi telefon açılır?"
"Ne istiyorsun?" derken Felix de yakalarımla oynuyordu.
"İyiyim sen nasılsın canım arkadaşım?"
Ortamın mahvetmişti. Elimi duvardan kaldırıp iç çektim, tam ne için aradığını soracaktım ki lafa girdi. "Ya ben size geçen kabalık ettim. Öbürü de yeni arkadaştı sanırım."
"Felix mi?" deyince yakamdaki elleri durdu ve dikkati telefondaki sese verdi.
"Hıhım, gelin de bu gece Minho'da takılalım. Her şeyi o ısmarlıyormuş, sevgilim benim oyy~"
Devamında telefonu kapatmayı unutmuştu sanırım, garip garip sesler geliyordu. Tam gözlerimi devirip aramayı sonlandıracaktım ki "Neyse yarım saate yurdun önündeyiz, hazır olun." dedi.