❕Mini Hikaye (20dk) ❕
Hyunjin oda arkadaşı Felix'e şefkat duygusunun yanında daha fazlasını hissetmeye başlar. Felix ise geçmişte hiçbir erkeğe bir şey hissetmemiştir. Hyunjin'in minik adımlarına nasıl tepki verecektir?
Han sesini temizledi ve oturuşunu düzeltti. "Meow..."
Minho bunu duyunca gözlerini kapattı ve başını arkaya yasladı. Derin bir nefes aldıktan sonra başını sola çevirip Han'ın yanağını ısırdı.
Açıkçası şok olmuştum. Böyle fantezileri önümüzde rahatça yaşamaları garip gelmişti. Minho kendine gelince bize döndü.
"Ee, siz ne zaman sevgili oluyorsunuz?"
Bunu duyduğum gibi içtiğim kahveyi püskürttüm ve öksürmeye başladım.
"AH!" derken Han Minho'nun bacağını çimdikliyordu. "Sana ne bundan? Çocukları rahat bıraksana."
-ARALARINDAKİ SEXUAL TENSION'I GÖRMÜYOR MUSUN?
-SANA NE SANA NE?
-YARDIM ETMEYE ÇALIŞIYORUM.
Bu ikisi didişmeye devam ederken Hyunjin eline aldığı mendille üstümü silmeye çalıştı. Teşekkür edip gözlerine baktım. O da gülümseyerek silmeye devam etti.
"Bir kısmı peçeteyle çıkmıyor. Lavabo ne tarafta Minho?"
"İyi bahane buldun Hyunjin. Sağdan ikinci kapı, etrafı kirletmeyin- AHH!"
"SANA ONLARI RAHAT BIRAK DEDİM."
"AŞIKLAR İŞTE. BEN SADECE İŞLERİ HIZLANDIRIYORUM."
Biz uzaklaştıkça tartışma seslerini de daha az duymaya başladık. Hyunjin üzerimize kapıyı kapattı. "Soyun."
Hyunjin iç çekti ve yanıma gelip üstümü çıkardı. "Kahve lekeni çıkarmaya çalışıyorum Felix. Bekleyince çok zor temizleniyor. Ayrıca Minho'nun dediklerine takılma, o hep böyledir."
O tişörtü yıkarken merakla aklımdakini sordum. "Sexual Tension ne demek Hyunjin?"
Bir süre sessiz kaldıktan sonra suyu kapattı ve ellerini kuruladı. Üstüme yavaş yavaş yürüyüp tezgaha dayanmamı sağladı. Kenarlara kaçmamam için de iki elini tezgaha koydu.
Geri çekilmeseydim öpüşecektik ama panik olmuştum. Bir elimi refleks olarak karnıyla göğsü arasında bir yere getirmiştim.
Dudaklarını hafifçe aralayıp aramızdaki mesafeyi azalttı. Ben de devamını bekliyormuşcasına dudaklarımı aralayıp gözlerimi kapattım.
Fısıldayarak "İşte sexual tension bu." dedi ve geri çekildi.
Hyunjin'in vücudunu durdurduğum elim birkaç saniye aynı şekilde kaldıktan sonra kendine geldim ve tezgahtan doğruldum. O da tişörtü yıkamaya geri döndü.
🌊🌊🌊
Çıktığımızda Han uykumuzun olup olmadığını sordu. Birbirimize baktıktan sonra hayır anlamında başımızı salladık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho'nun "Güzel! Şimdi cesaretlik oyunu oynayacağız." demesiyle Hyunjin esniyormuş gibi yaptı.
"Uyusak mı ya da?"
Kimse buna inanmadı ve gülüp içeri geçtik. Yerde oynayacaktık, tam kare olacak şekilde oturduk. "Yarın kazanana benden hediye!" deyince Hyunjin de hırslanmaya başladı.
Oyun aşırı eğlenceliydi. En son Han'ın yan komşuya gidip aegyo yaptığını hatırlıyordum. Her şey o kadar saçmaydı ki.
Minho şişeyi çevirince bana döndü. "Cesaretin varsa... Hyunjin'i öp."
Han bununla iç çekti. Hyunjin tamamen ifadesiz bir şekilde bekliyordu.
Derin bir nefes alıp başımı yana eğdim ve yanağını hafifçe bir kez öptüm.
"Üff... Bu sayılmaz ki."
Han Minho'ya "Sayılır sayılır, şimdi devam edelim." derken şişeyi çevirdi.
Yine Minho bana soracak şekilde çıktı. Kahkaha attı ve ayağa kalktı. "CESARETİN VARSA ŞİMDİ HYUNJIN'İ DUDAĞINDAN ÖP."
"ŞUNLARI ARTIK RAHAT BIRAK!"
"HAYIR BU GECE BU İŞ BİTECEK."
"SANA NE, AYRICA NEDEN AYAKTASIN OTURUR MUSUN DELİ ETTİN BUGÜN BENİ-"
İki elimi Hyunjin'in boynuna getirip kendime çevirdim ve dudaklarını öptüm. Birkaç saniye geçince başımı geri çekip gözlerine baktım. Şu an dünyada sadece ikimiz varmışız gibiydi...
Minho "Oha-" deyip kıkırdayınca Han da eliyle ağzını kapattı. Sanırım benden böyle hızlı bir adım beklemiyorlardı.
Geri çekildim ve başımı önüme eğdim. Hyunjin de önüne döndü.
"YA BUNLAR ÇOK TATLI."
Minho Han'ı da alıp "Biz çıkıyoruz keyfinize bakın, pike ve yastıklar köşedeki dolapta." dedi ve kapıyı kapattı.
"Az önce herkesin içinde seni öptüğüm için özür dilerim ama susmadılar-"
Hyunjin direkt öpmeye başladı. Dudaklarımdan ayrılmadan beni yere yatırdı ve üstüme çıktı.
Kollarımı ona sarıp karşılık vererek anı yaşadım. İlk defa böyle öpüşüyorduk, öncekilere göre daha rahattık.
